Okul Gezisi

1. bölüm

Bir şeyin titreme hissiyle gözlerimi açtım yavaşça, kafamı kaldırdığımda boynumun tutulduğunu anlamam çok uzun sürmedi. Yüzümü buruşturarak etrafa bakındım. Akşam Fransa ya gitmenin heyecanı yüzünden uyuyamayıp, "Uyuyamıyorsam değerlendireyim bari" diyip ders çalıştığımı hatırladım. Uyuyakalmış olmama şaşırmasak gerek.

O anda titreşim kesilmiş, telefonumun ekranında "Cevapsız arama" bildirimi görünmüştü. Hızla telefonu elime alıp son arananlara girdim. Tam arayan kişiyi geri arayacakken tekrardan telefonum çalmıştı. Bu kez bekletmeden açtım telefonu.

"Uyandın mı paşam?? " dedi uykulu sesiyle Aya. "Uyandım köylü, ne var bu saatte ?" diye isyan ettim. aya sabır çekişlerini duydum. "ne oldu yine?" diye sordum telefonda isyan eden aya ya. " paramı bulamıyorum." diyince "uyurken yemek zanledip yemişsindir. Çok dert etme sen parayı"

"Oha miray çok komiksin! Tüm komedyenleri issiz bıraktın o derece yani. Bak senin yüzünden konudan saptım iyice pis varoş." dediğinde kaşlarımı çatmıştım. "Hazal aradı az önce, diyor ki "Hazır mısınız?" daha gözümü açalı 5 saniye olmuş ha. Neyse işte dedi okulun önünden otobüs alacakmış bizi, hava alanına bırakacakmış herkesi, bir buçuk saat sonra kalkıyormuş. Bende dedim hazırım. Sen daha uyanmamışsındır diye seni arıyım dedim." kısa bir sessizliğin ardından "sabah sabah ne konuştun ya ben seni ararım" diyip telefonu ayanın yüzüne kapattım. Bunun için trip yiyecektim ama neyse.

Ayağa kalktığım zamana bir buçuk saat sonra kelimesi kafamda yankılandı ben bir buçuk saatte nasıl hazırlanacaktım! Banyoya doğru koşarken odanın ortasına attığım çantama takılıp yere düştüm. "ulan hayatt".

1 saat sonra

"Tamam sultanımm" diyip annemin yanağından öpüp merdivenlerden indiğim sırada annemin ismimi seslenmesiyle durdum."mirayy" demesine karşılık "efendim annee" dedim. "kızım valizini unuttun" diyince indiğim merdivenleri geri çıktım. Annem benden bıkmış bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. "bakma öyle ya" diyebildim sadece. "tamam bakmıyorum" diyip içeri girdi. Valizimi çekiştire çeliştire merdivenlerden aşağı indim. İnerken merdivenleri yapanlara ufak bir sövdüm. Dışarı çıktığımda kızların beni beklediğini gördüm. Hazal tüm pozitifliğiyle "Günaydınnn " diye bağırırken aya beni dövücek gibi bakıyordu. "nerde kaldın kızım geç kalıcaz" "geldim işte" hazal tutmasa aya bana dalacaktı." miray yarım saattir seni bekliyoruz "hazal bıkmış bir şekilde" kızlar hadi yolda tartışırsınız otobüs kaçacak" demesiyle yürümeye başladık.

Hızlı yürüyüp hızlıca okula gelmiştik. Bizimle birlikte gelecek diğer 7 kişi de buradaydı. Hazal popüler olduğundan hepsiyle tanışıyordu ve hepsi de geldiğimiz de hazalın yanına doluşmuştu. Aya tüm kızgınlığı ile derin bir nefes vermişken otobüs de gelmişti.

Bavullarımızı yetkili adama vererek seçtiğimiz yere oturduk. aya yerleştiğimiz gibi hemen uyudu, hazal diğer kişilerle bir şeyler konuşuyordu. Ben de kulaklığımı takıp instagram a otobuste fotoğraf çekip attım. Ben de kulaklığımı takıp instagram a otobuste fotoğraf çekip attım.

        @mirossunhayaldunyasi: Başlasın yolculukkk.🤠

                                                                     4356 beğeni

         @kullanıcAdıı34ff:bu kızın güzelliği saka midurr

         @kaanersoyy:güzel sevgilim benimmm

          @noraiblak: iyi yolculuklar!

                                                                112 yorum

yorumlara bakmadan ınstagramdan çıkıp son zamanlarda kafayı taktığım candy crush a girip oynamaya başladım.

35 dakika sonra

"kızlarrr " dedi hazal harfleri uzatarak. " hadi kalkınnn yaa geldik" hazalın dürtmesiyle gözlerimi actım. "tamam" dedim bende aynı onun gibi harfleri uzatarak ."Yanıma dönüp Aya'yı uyandırmaya çalıştım. ilk dürtüşümde cin gibi gözlerini açmasıyla korkarak geri çekildim. "noluyo?" dedi gözlerini ovarken. " asıl sana noluyo? cin misin in misin amına koim" diyip koltuktan kalktım.aya ya bir bakış atıp balizleri almaya indim aya ayakların sürüye sürüye arkamdan geldi.

Hazal indiğimizi gördüğünde yanında ki kıza son bir şey söyleyerek yanımıza geldi. "Günaydın Aya ağa, rüyanda neler yaşadın bakalım." Aya biraz da olsa uykulu olduğundan boş gözlerle Hazal'a baktı. "Ananın amını yaşadım. Miray da oradaydı hatta, anlatsana Miray." dediğinde Hazal yüzünü buruşturarak konuştu, "Ne iğrenç insansın, Allah kahretsin seni." bu dediğine karşılık aya "iltifat olarak kabul ediyorum ve teşekkür ederim canım arkadaşım, diyorum." demekle yetindi ve yürümeye başladı. yetkili herhangi bir bireyi beklemeden ya da birine sormadan biz de onun peşinden gittik. Kaybolmasak veyahutta bir olay çıkarmasak çok mutlu olacaktım açıkçası.

Aya son sürat ilerlemeye devam ederken aniden durup bize döndü, "Ben nereye gidiyorum lan ?" dedi bize boş boş bakarken "sen öyle kendinden emin giderken yolu biliyorsun sandık. "dedi hazal telefonuyla ilgilenirken. aya da durur mu "burası bizim aşağı mahalle ya her gün geliyorum ya" etrafa boş boş bakarken sultan ablanın uzaktan el sallayıp bu taraftan dediğini gördük.

derken zaman nasıl geçti anlamadım. Herkes uçağa binmiş, koltuklarına yerleşmiş. Yasemin abla herkesi saymış, kimsenin arkada kalmadığından emin olmak istemişti. "Ay Miray elimi tut." dedi Hazal. "Neden korkuyon mu? Eziksu." Hazal iki dakika boyunca bir şey demeden yüzüme bakınca tırsmıștım açıkçası. Ardından diğer tarafa dönüp aynı şeyi Aya da söyleyerek beni destekledi. "Ay aşkım korkma." diyerek anında ellerini kenetlenmişti Aya. Bir süre hiç bir ses çıkmamıştı.

Hostes gelmiş önemli birkaç şeyi anlatmıştı. Dikkatle hostesi dinlerken Hazal'ın "Offf ölürüm." dediğini duymamla şokla Hazal'a döndüm. hazal a baktığımda hostesi süzdüğünü gördüm "hazoş ağzının kenarından bir şey akıyo galiba" hazal da anlamayarak ağızının kenarını sildi. Ben gülmeye başlayınca sonrada anladı "ya ama baksana hostes çok yakışıklı maşallah ya" hazal gördüğü her erkek canlıya aşık olduğu için çok umursamadım. "tabi tabi" dedim sadece "kızım bir bak ya" diye ısrar edince gözümü devirip ufaktan ayağa kalktım hostesi görmek için. siyah uzun saçları, kahverengi gözleri, kalın dudakları ve vücut kasları yüzünden her an yırtılıacak gibi duran forması vardı. "maşallah harbiden Allah sahibine bağışlasın "demekle yetindim hazal hemen "yani bana ,kanka gidip numarasını alsam mı" diyince "eğer istersen al ama yani fransa da daha yakışıklı erkekler vardır emin ol" hazalın o an kararsız kaldığını fark ettim. "numarasını al desem alcak msın sanki hazal" dedeim belki vaz geçer diye "utanırım sen alsana" dedi çözüm olarak "tamam bir ara alırım" diyerek geçiştirdim. hazal ı tanıyorsan 15 dakika sonra farklı birinin numarasını almamı isteyecekti. o sırada hazal bir şeyler anlatmaya başladı."kanka ne olmuş biliyor musun..."

ve böyle 1. bölümün sonuna geldikk. 2. ölümde ne olaylar ne olaylar olcakkk

2. BÖLÜMDEN YAKIŞIKLI FRANSIZ ERKEKLERİ OLCAK EN ÇOK O BÖLÜMÜ YAZICAĞIM İÇİN MUTLUYUMMM