Bölüm 3

48 2 33
                                    

BU KURGUDA GEÇEN KİŞİLER TAMAMEN YAZARIN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

KURGUDAN İBARETTİR.

                                                                                               🔑

Sana yolculuk yapmak istiyorum.

Kes yüreğine giden bir bilet.

‟can" kenarı olsun.

 CEMAL SÜREYYA


ŞİMDİKİ ZAMAN

Ömer DEMİR'İN anlatımıyla

"Dayıcım benim uykum yok.Lütfen beni uyutmaya çalışma."diyen en küçük yiğenine döndü adam.En gıcık olduğu ama aynı zamanda en sevdiği yiğeni olan 4 yaşındaki minik Eylül'e.

"Hayır ama dayıcım annen dediki Eylül saat 9'da uyuyacak.Şuan saat 20:45 senin uyumak için 15 dakikan var.Dayıcım yani uyuman lazım çabucaakk uyu. "diyen dayısını yormak istedi.Aklına dahiyene bir fikir geldi."Dayıcım annem bana beni uyutmadan önce masal anlatır sende anlatırmısın?"diyen yiğenini kırmak istemedi.Aklına gelen ilk masalı anlatmaya başladı.

"Masal bu ya, en güzel diyarlarda yaşayan harika bir aile varmış. Bir kız çocukları olmasının hayaliyle yaşar, her gün bunun için tatlı düşler kurarlarmış. Günün birinde kadın olduğunu anlamış ve çok mutlu olmuşlar. Hamileliğin de etkisiyle, kadın yan bahçedeki ağaçtan bir meyve istemiş. Ama o ev cadının evi, ağaç da cadının ağacıymış.

Kocası, kadının bu isteğini yerine getirmek istemiş ve gizlice bahçeye girerek ağaçtan biraz elma koparmış. Hmm... Hem de sulu sulu harika iki elma...

Ertesi gün tekrar elma koparmaya gittiğinde, karşısında birden cadıyı görüvermiş. Çok korkmuş ve tam kaçmaya çalışırken cadı seslenmiş:

"Sen neden burada benim ağacımdan meyve koparıyorsun? Üstelik benden izin bile almadan!"

Adam titreyerek cevap vermiş:

"Siz kötü bir cadısınız. Ben sizden izin istemeye çok korktum."

Cadı bu cevap üzerine oldukça sinirlenmiş.

"Öyleyse seni cezalandıracağım. Benden elma çalmanın bir cezası var. Çocuğunu doğar doğmaz bana vereceksin." demiş.

Adam korkuyla kabul ederek hızla uzaklaşmış. Her gün elmalardan karısına götürmeye de devam etmiş. Çünkü bu anlaşmaya göre, karısı elmalardan dilediği kadar yiyebilecekmiş. Gel zaman git zaman kadın doğum yapmış ve cadı gelip bebeği almış. Annesi gözyaşlarına boğulmuş."masalı anlatırken yorulduğu için durmuş.Yanındaki sudan bir yudum içmiş ve yiğenine dönmüş.‟

Dayı madem annesi ağlıyacaktı ne için çocuğunu cadıya verdi?"diye haklıca konuştu Eylül.Ömer de cevabını bilmediği için cevap vermemiş ve devam etmiş masala

Aradan yıllar geçmiş.  Rapunzel isimli bu bebek büyüyüp 16 yaşına geldiğinde çok güzel bir kız olmuş. Cadı onu yüksek bir kulede hapsetmiş. Hiç kimsenin onu bulmasını istemiyormuş. Burada yaşadığı süre boyunca, Rapunzel hiç saçlarını kesmemiş. Böylece upuzun sarısı saçları olmuş. Bir gün camın önünde şarkı söylerken, ormanda avlanan Prens "Aman tanrım bu sesin sahibini görmeliyim." diyerek sese doğru gitmiş. Bir de bakmış ki kız yüksek bir kulede yaşıyor. Onu tam olarak görememiş. Merakla bakarken, annesinin geldiğini ve ona seslendiğini fark etmiş.

ATEŞ TİMİWhere stories live. Discover now