16. Bölüm

17.8K 1.9K 392
                                    

16

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

16. Bölüm

Bölüm oyku2018'e ithaf ☘️✨❣️
___________________________________________________________________________________________________________
Yeter naz eyleme bana, gel görüyüm kana kana, aşık oldum gülüm sana, yanıyorum yanıyorum hele...
___________________________________________________________________________________________________________

Zemheri'nin isteğiyle şaşırıp kalan Demir karısının bu endişe dolu halinin sebebini öğrenmek için dakikalarca uğraşmıştı. Nikahı elbette kıyacaklardı. Lakin bu kadar acele olan neydi? Üstelik bir de nikah olmadan koynuna giremeyeceğini söylemişti! Hâl böyleyken uzun uzun dil dökmüştü karısına. Yarın yahut öbür gün şehre inip tez elden hükümet nikahını halledeceklerini anlatmıştı. Ama yok. Zemheri Nuh diyor, Peygamber de diyor , fakat bir türlü koynuna girmeye he demiyordu. Eh, ona da boyun büküp peki demek kalıyordu.

Sessiz uyanmışlardı o sabaha. Genç kız kocasının ona kırgın ve kızgın olacağını düşünerek bir parça çekingen durmuş, ağzını hiç açmadan giyinip yatağını toplamaya girişmişti. Dün gece Demir onun kararlılığını görüp peki dedikten sonra tek kelime etmeden uyumuştu. Kendisinin ise gözüne uyku girmemiş, sehere kadar dönüp durmuştu. Kalbi ve aklı cebelleşmişti tüm gece. İstediğinde bir beis olmadığını bilse de kocasını böyle kırgın uyutmak içini acıtmıştı. Hem , uyurken sarılmamıştı da! Kesin küsmüştü kesin!

Bakışları gömleğini sırtına geçiren adama usulcacık kaymış, dudaklarını birbirine bastırarak yutkunmuştu. Acaba bir adım atsa, niyetinin ondan uzak kalmak değil de gerçekten hükümet nikahıyla istikbalini güvence altına almak olduğunu hal diliyle anlatsa anlar mıydı? Denemek bedavaydı! Parmak uçlarında pıtı pıtı adımlar atarak en ürkek haliyle kocasının yamacına dek gelmiş, alt dudağını dişleri arasına alıp yardım edeyim mırıltısıyla gömleğin düğmelerine uzanmıştı. Hafifçe çatık duran kaşlarıyla yanıt vermemiş olsa da kollarını iki yana salarak karısına müsaade etmişti Demir. Genç kızın içine biraz olsun su serpilmişti. Yüksek ihtimalle kırgındı. Ama bir parça da olsa kızgınlığı vardı tabii.

İnce parmaklar yüreği pır pır ederken uzanmıştı minik düğmelere. Nefesini tutmuş, en üstten başlayarak iliklemeye koyulmuştu. Derken beline koyulan büyük eller ile bir an irkilivermişti. Büyük eller ise durmamış, onu hafifçe çekerek iri gövdesine yaslamıştı. Başını kaldırıp mütereddit bir çehreyle bakmıştı kocasının yüzüne. Demir'in kaşları hala çatıktı. Ama dudakları belli belirsizce kıvrılmıştı. İçtenlikle tebessüm ederken derin bir rahatlamayla düğmeleri iliklemeye devam etmişti. Demir ona küsmemişti. Sadece dün gece reddedildiği için biraz bozuk atıyordu o kadar. Eh, o kadarcık da olsundu artık.

Z E M H E R İ ❄️ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin