Onun kehribar gözlerine yeşil gözlerimi diktim gözleri farklı bakıyordu gözlerinde sanki intikam vardı babası benim ailemi nasıl dağıttıysa bende onu dağıttım onun soyunu kurutacaktım canını yakacaktım aslada pişman olmayacaktım...
ailesinin intika...
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
"TEMSİLLİ FOTO KIVANÇ DEĞİL VİBE SADECE"
Bir silah sesi duyuldu hızlıca kıvanç'ın kucağında inip koşmaya başladım geri oraya dönünce korayı gördüm elinde bir silah vardı ve sıkıyordu herkez bağırıp etraflara koşuyordu bi an aklım durmuştu ben kimdim neler oluyordu biz buraya baskına gelmiştik ve benim yaptığım birisine kucak dansıydı.
Sinirle gülmeye başladım bi anda herşey eğlenceli gelmeye başlamıştım gülmeyi bırak kahkaha atıyordum hayır bu mutlu olduğumdan değil içimdeki acı içindi kumarhane yanıyordu her yer ateşler içindeydi herkez kaçıp gitmişti.
Bi tek ben o ateşin içinde kalmıştım sanki bu ateş beni yakmıyorda içimdeki ateşi acıyı harlıyordu.
elime bir tahta alıp ateşe dokundurdum elbisem baldırımdaydı bi anda ses duydum "ela o elindeki tahtayı bırak‼" sanki bir aslan kükremiş gibiydi ama umrumda bile değildi biri bana yaklaşıyordu her yaklaştığında üsten ateş parçaları düşüyordu.
Biri benim karşımda durdu kafamı kaldırdığımda bu kıvançtı.
"Ela ne işin senin burda herkez kendi canın derdinde herkez kaçıyor ve sen burda heykel gibi durmuş durumdasın kafayı mı yedin"
Evet kafayı yemiştim haklıydı ama bilmiyorduki onlar yüzünden yediğimi onun gözlerinin içine bakınca sadece ateş vardı.
Elimdeki ateşli tahtayı alarak kendi çevremde çember çizmiştim ama bu çember yanıyordu bu.
ATEŞ ÇEMBERİYDİ.
SADECE BEN VARDIM.
Ona elimi uzattım hiç düşünmeden elimi tuttu ateş yükselmemişti içine çektim onu "elimi hiç düşünmeden tuttun ama demekki sende kafayı yemişsin" diye mırıldandım.
"Seni burada bırakamazdım senden vazgeçemezdim seni göre göre ölüme terk edemezdim sadece şuan ne yaptığını anlamaya çalışıyorum ama sen kendini ölüme hazırlamışsın bakıyorumda "
Tekrardan kahkaha atmaya başladım
(KIVANÇ AKSOY)
Kahkaha atıyordu gülüşü güzeldi gülüşü için servettimi ortaya koyabilirdim kendini ölüme terk ediyordu asla böyle birşeye izin veremezdim karmena çok fazla benziyordu kokuları bile o olabilirmiydi vucüdü onun gibiydi cılız bir bedene sahipti yeşil gözleri onun gibiydi bakma şekilleri bile.
Bi anda aklım dank etti bu karmendı sadece saçları sarıydı onu ölüme terk etmek için hala erkendi daha ona yapacaklarım vardı onu iyiki burda bırakmamıştım ona sadistçe davranacaktım o aileme nasıl acımadıysa bende ona acımıyacaktım bende onun gibi burda onu yakacaktım.
Gerçekten nasıl ölüme terk edilmek neymiş gösterecektim.
Onu ilk burda görünce elinde bir tahta parçası vardı ve yanıyordu beni ateşin içine çekmişti gülüşünce acı vardı gözlerinin içine bakınca ateş ve acı vardı onu yakan asıl acıydı.
Onu neden çok fazla arzulamıştım annemin kokusu ona aitti onun kokusunu odanın içinde çekince annemi yanımda hissetmiştim mest edici bir kokuya sahipti.
Ateş daha fazla yükselmeden elinden tutarak onu ordan çıkardım.
(KARMEN ÇAMSI)
Uyuyamıyordum kafayı yemiştim ateşlerin içine kendimi terk etmiştim oda benimle beraberdi bırakmamıştı en son elimden tutarak beni çıkarmıştı.
Saat altıydı ve hala uyumam gerekiyordu ama ben uyumamış kafamı dinliyordum tekrardan gözlerimi kapattım.
♠️
"Anneciğim bende senin gibi büyüğünce anne olur muyum benimde bir bebeğim olur mu senin gibi anneciğim"diye sorduma nneme annem bana umut dolu gözlerle baktı ve gülümsedi "tabikide bebeğim sende bir anne olacaksın seninde bir bebeğin olacak"
♠️
baygın bir haldeydim ama herşeyi duyuyo biliyordum vucüdumun heryeri ağrıyordu karnım ve kasıklarımda ağrı vardı beni sadece bayıltarak ameliyat etmiştiler .
"hastanın yakınları siz misiniz?"
"evet" bu onun sesiydi o adamın sesiydi.
"iç kanaması vardı büyük bir hasar görmüş rahmiyle yumurtalıklarını almak zorunda kaldık malesef sadece vereceğim bilgiler bunlar ve bol bol ıstırahat etsin" gözümden bir yaş damla düştü.
tek gerçek asla anne olamayacağımdı...
♠️
Hızlıca yataktan fırladım gözlerimden yaşlar akıyordu elimin tersiyle onları sildim saat bakınca dokuzdu hızlıca kendimi banyoya attım üstümdekileri çıkardım ve kendimi soğuk suyun içine soktum saçlarımı yıkamaya başladım.
Ordan duş jeli ile lif aldım lifin üstüne duş jelini döktüm ve derimi sökecek kadar kendimi cifledim.
Üstüme bornozu alarak banyodan çıktım adımlarımı dolabıma yönlendirdim üstüme siyah dar etek askısız bir crop birde siyah ceketimi aldım ve şirkette yola koyuldum.
♠️
arabayı valeye vererek adımlarımı şirkette doğrulttum sekteterin olduğu yere gittim
"Şey merhabalar ben buraya önceden gelmiştimde başvuru için başvurum onaylanmıştıda kıvanç beye bir haber verirmisiniz"
"tabi hemen kıvanç beye haber veriyorum" kadın eline telefonu alıp aramaya başlamıştı şirkette fazlasıyla şıktı
"Karmen hanım kıvanç bey sizi odasında bekliyor" başı sallamakla yetindim asansörlere doğru yürüdüm asansörün içine girince 7 katta bastım.
♠️
O aptal herifin odasına gitmiştim bana ne yapacaklarımı söylemiş ve odamı göstermişti ama verdiği işleri haletmiştim şuanlık işim yoktu kendisi toplantıdaydı o şuan toplantıdaysa onun odası boştu ve benim işlerim bitmiş durumdaydı.
Hızlıca odamdan çıkarak kıvançın odasına yöneldim odanın etrafını karıştırmaya başlamıştım nihayet o dosyayı bulmuş elimdeydi bi anda kapı kolunun sesi gelmişti...
Evet yeni bölümün sonuna geldik kitap 30 bölüm kadar olacak yada 40 en fazla 50 olur ama 30 olayların hepsini 30 final bölümü zaten suanlik bu kadar 6 bölümü yavaş yazmaya baslarim.
