13

197 22 59
                                    

Bölüm 13 : Kimse, kimseyi gerçekten tanımıyor.

Yoongi, metrodan indikten sonra kulaklığının sesini biraz daha yükseltip merdivenleri tırmandı. Diğer zamanların aksine dizleri yırtık bir kot pantolon, üzerine etekleri içerisine kattığı bir tişört ve çakıl taşı renginde bir gömlek giymişti. Uzun saçlarını taramış ve kulaklarının arkasına sıkıştırmıştı. Birkaç küçük takı dışında oldukça sadeydi. Makyaj yapmamıştı ve gizlenmek için hiçbir şey takmamıştı. Dışarı çıktığında kulaklarından kulaklıklarını çıkarıp kutusuna koydu ve çantasının içerisine attı.

"Taehyung"

Tırabzanlara yaslanmış şehrin manzarasına bakan Taehyung, kendisine döndü. Bugün düztaban converslerini giydiği için ondan daha da kısaydı. Taehyung, onu süzmüştü. Uzun zaman sonra onun tanıdığı Yoongi gibi görünüyordu.

"Yoongi, hyung?"

Dedi Taehyung, sanki başkasıyla konuşuyormuş gibi bir tonlama yaparken. Yoongi, bu hareketine alayla gülüp ayağını kaldırıp kalçasına bir tekme attı. Acıtmadığını bilse bile Taehyung yüzünü buruşturdu.

"Abart"

Dedi Yoongi, ardından etrafına bakındı ama Jimin'i göremedi.

"Jimin nerede?"

"Önemli bir işi çıktı. Ayrılmak zorunda kaldı. Sen de yolda olduğun için buradan ayrılmayıp gelmeni bekledim ama iyi ki beklemişim"

Taehyung'un sözlerinden sonra Yoongi kulağının arkasını kaşırken gözlerini başka yöne çevirdi. Bugün sessizce anlaşmışlar gibi giyinmişlerdi. Taehyung, geniş paça bir kot, baskılı bir tişört ve kendisinden büyük bir ince ceket giymişti. Sarı saçları dağınıktı. Eski günlerdeki gibi duruyorlardı.

"Üniversiteye geri dönmüşüm gibi"

Taehyung, sanki çok uzak bir geçmişten bahsediyormuş gibi uzanıp Yoongi'nin kolunu tutmuş ve onu koluna geçirmişti. Yoongi, yüzünü buruşturup kolunu çekiştirse de Taehyung oralı olmamış ve onu yürütmeye başlamıştı. Yoongi, savsak adımlarla arkasından ilerledi.

"Tatlı patates yiyelim"

Yoongi, çantasını arkasına doğru atarken senaryoyu içerisinden çıkarma gereği duymadı. Taehyung'un zıpladıkça kalçasına çarpan çantasına bakıp onun neden bugün sırt çantası taktığını merak etti. Her şey onunla sevişmeye başlamadan öncesine sarmış gibiydi. Bunu nasıl yaptıklarını bilmiyordu belki de olay gelecek oldukları yerin burası olmasıydı.

"Uzun zamandır bu dağa çıkmamıştım"

Taehyung, oldukça sıcak olan patatese üflerken onaylar şekilde kafa salladı. Şehrin bir kısmını yukarıdan gördükleri tırabzanların yanında dikilirken konuşuyorlardı. Yoongi, Taehyung'un o zamanki gözlüklerini ve siyah saçlarını hatırlamıştı.

"Şarkı söylemeye devam ediyorsun değil mi?"

"Dijitalde birkaç şarkım var"

"Öyle mi bende dinleyeyim!"

Taehyung, gözlerini ona kaldırdıktan sonra patatesinden bir ısırık alıp etrafa bakındı.

"Gösteririm bir ara"

Yoongi, aldığı kaçamak cevap sonrası sinirlenmişti. Kendisine neden göstermiyor olabilirdi ki? Ayrıca o günkü partide oldukça ışıltılı bir kıyafetle gayet özgüvenli şekilde şarkı söylüyordu. Yoongi, iki senede bu adamın neler karıştırdığı deli gibi merak ettiğini hissetti.

"Bu arada demek partnerine âşık oldun"

Yoongi, gözlerini devirip yana dönerken ona yüzünü astı.

Lily | TaeGiWhere stories live. Discover now