Belkiler GxG

11

Medya: Yekta Yıldız

Yekta'dan

Neydi bu hissettiklerim.. Nefret değil, sevgi değil, aşk hiç değil. Onları öyle gördüğümden beri aklımdan çıkmıyor. Kalbim sanki hem ağlıyor hem gülüyor gibiydi. O yavşak hocayı birdaha görmek istemesemde okulda mecburen görecektim. Lanet olsun. Karnım guruldamaya başlarken mekana geldiğimizi farkettim. Arabaya bindiğimizde sığmamıştık bu yüzden Eylül'ün kucağına oturmuştum. Oturmaz olaydım, sürekli elledi şerefsiz.

Barış
-Hadi girelim doyuralım fakir midemizi.

Eylül
-Yedikten sonra alışveriş yapmaya gidelim.

Ege
-Önce yemek yiyelim sonrasına bakarız.

Yekta hala somurturken Görkem'in dikkatini çekmişti.

Görkem
-Güzelim iyimisin? Solgun gözüküyorsun biraz.

Yekta
-İyiyim, hasta olacağım galiba o yüzden yüzüm solgun olabilir bebeğim. Sorun yok yani.

Grup, mekana giriş yaptığında hemen bir masaya geçerler ve siparişlerini verirler. Siparişleri geldiğinde yemek yerken bir anda sohbet ediyorlardır.

Yekta
-Şu okul bitsin uzun bir süre tatile gidelim.

Gizem
-Bence tatil planlarından önce ders çalışalım, aynı üniversiteye gitmek istiyoruz sonuçta çok çalışmalıyız.

Ege
-Hedef koç gençler iyi çalışalım, sonrasında söz Paris'e götüreceğim sizi.

Yekta
-Olmaz Paris falan.

Ege
-Neden bal böceği?

Yekta
-Oğlum orası aşıklar şehri hepimiz sapız ne yapacağız orada.

Eylül
-Kendine bir eş arıyorsan her zaman emrindeyim güzel kadın.

Yekta
-Sen benimle muhattap olma birdaha, yolda gelirken neredeyse sikecektin beni sürekli elliyorsun aa!

Eylül
-Güzel göte dayanamıyorum jdisjsoskos.

Gizem
-Hadi atışmayı bırakıp yemeklerinizi yeyin.

Ege
-Benim aklım bişeye takıldı aslında.

Barış
-Neye takıldı yine?

Ege
-Şu Kayra hocanın bizim sapıkla ne işi var lan?

Yekta yüzü asık bir şekilde,
- Görmediniz mi? Sevgililer işte ayak üstü sevişiyorlardı.

Gizem
-Kadın fazla sarhoştu, belki de önceden takılıyorlardı. Kayra hocayı gördüğünde sanki üç dört yıl görüşmüyorlarmış gibi bağırıyordu kadın.

Eylül
-Olabilir aslında, kadın taş gibiydi yine.

Yekta
-Tek dikkatini çeken kadının güzel olmasımıydı şerefsiz?

Eylül
-Kızım sen bu hocayı seviyormusun ne bu kıskançlık?

Yekta
-Neresini sevicem o göteleğin saçmalama.

Eylül
-Bilemiyorum güzelim ama var sende bir şeyler, sonrasında büyük bir sorguya çekeceğim seni merak etme hiç.

Yekta
-Aynen aynen götüm.

Barış
-Lan hadi yeyin yemeğinizi sonra gıybetinizi yaparsınız.

Yemeklerini yedikten sonra alışveriş merkezine giderler.

Kayra'dan

Bu nereden çıktı şimdi. İdil boynumu öpmeye başlamıştı, bu sırada Barış hepsini arabaya doldurdu. Gördüğüm şey hiç hoşuma gitmemisti. Yekta Eylül denilen kızın kucağında, sırtını Eylül'ün göğsüne yaslamış sanki bana hayal kırıklığıymışım gibi bakıyordu. İçimde sanki bir kıvılcım koptu o anda. Çekim alıyordum bu kızdan. Çekim karşılıklı olursa sevgi olurdu ama bu sadece benim tarafımdan olan bir çekimdi. Olamaz yapamam sonuçta o bir öğrenci hatta benim öğrencim. Yönelimini bile bilmiyorum yada sevgilisinin olup olmadığını. Yetişkin gibi davranmak o kadar zor ki. Daha reşit bile değildir o, küçük bir çocukla sevişemem. Düşünduğümde sadece sex istemiyorum ondan galiba, sevse beni güzel olurdu aslında. Yapamam bunu düşünmek bile saçma. 4 senedir okullarda, arada şirketlerde çalışıyorum ve ilk
defa başıma böyle bir şey geldi. Aşık mı oluyordum..

İdil
-Hadi bebeğim gel sana kıvırcık güzeli anlatayım!

Kayra tek kelime etmeden İdil'in ellerinden tutup arabaya bindirir. İdil'in evine doğru sürmeye başlar.

Uzun aradan sonra çerezlik bölüm. Beklettiğim için özür diliyorum hepinizden. Sizleri çok çok seviyorum. Iyi okumalar güzellerim💞💞

-Elf