1

2K 219 397
                                    

Han ilk defa bu kadar süslenmişti bunun sebebi Minhonun evine bir davet almış olmasıydı. Çok uzun bir süredir Minhodan hoşlanıyordu ve bugün aldığı davetle ona evinde söylemenin en iyi fikir olduğuna karar verdi.

Son olarak dudaklarına yerleştirdiği glossla boy aynasından kendisine baktı. Bileklerinin biraz aşağısında biten yırtık siyah kotu ve yarım kollu siyah tişörtüyle büyüleyici görünüyordu. Gözünün içine çektiği ince siyah kalemi biraz daha dağıtmaya çabaladı. Uzun sayılabilecek siyah dağınık saçlarıyla da bütünleşen bu görünümü herkesin ilgisini çekebilecek türdendi.

Ah, Emo Boy.

Fakat bu serseri tarzının yanında tezat kalan bir kişiliğe sahipti. Biraz serseriliği tabikide vardı ama bu yönünü nadiren gösterirdi. Bunun dışında daha salak ve alık bir kişiliği olduğunu söyleyebilirdiniz.

Ve bugün evine gideceği, hoşlandığı çocuk... Lee Minho.

Minhonun herkese soğuk ve kaba bir kişiliği vardı fakat sevdiklerine kırılgan bir kristalmış gibi davranırdı. Han da en çok bu özelliğini severdi.

Aynı zamanda Minhonun yunan heykellerine ibretlik bir yakışıklılığı vardı. Tarzı Hanınkiyle hemen hemen aynı olsada sahip olduğu mor dalgalı saçları herkesin göz bebeği durumuna gelmişti. Okulda en az iki sınıf dolusu insan ona aşıktı ama onun gözü hiçbirinde değil gibiydi.

Bilirsiniz ya, Bad Boy Routine.

Han çalan alarmıyla artık çıkması gerektiğine karar verdi. Yol üzerinde markete uğradı ve yemeleri için iki paket ramen, cips ve biraz alkolsüz kokteyl aldı. Cadılar bayramı yaklaşıyordu bu yüzden giderken hediye almak istedi. Minho ona hayalinin bir çeteye lider olmak olduğunu söylemişti. Bu yüzden taze serilmiş cadılar bayramı reyonundan iki maske aldı ve kasaya ilerledi.

Yanından geçtiği reyonların birinde kondom görmüştü. Ne olacağı bilinmezdi ama alsa gerçekten bir sürtük gibi mi gözükürdü. Jisung bu karardan anında vaz geçti. Sadece ders çalışıp eğleneceklerdi zaten.

Öyle değilmi?

Otobüsün homurdar gibi sesleri duyulduktan sonra daha fazla oyalanmadan aldıklarını ödedi ve durağa doğru koşmaya başladı. Son anda yetiştiğinde öğrenci kartını bastı ve sondaki koltuklara ilerledi. Hava soğuktu ve üstüne aldığı ceket onu yeteri kadar ısıtmıyordu. Yazın üstüne bir sürü lanet okuduğu motor yanına şimdi geçmek zorundaydı.

Son ses Facebook izleyen bir dayının yanına oturdu ve başını sıcaklığa yasladı. Heyecandan arada dizleri kasılıyordu. Sevdiği çocukla aynı evde bir gece. Çok etkileyiciydi.

Duraklar geçmek bilmiyordu. En son 2 durak kaldığını belirten sesle oturduğu yerde kamburunu düzeltti. Bacağında hissettiği elle ürkerken kafasını çevirdi.

"Naber yavru? "

"ay amca host. "

Resmen taciz edilmişti. Amcanın eline sertçe vurup kaçtı. Bazen gerçekten düşünüyordu, bu ülkeye bi arınma gecesi lazımdı.

Fazka rahatsız edilmediğine şükrederek otobüsün ineceği durakta tamamen durmasını bekledi. Minhoya giden sokaklar ilişti gözüne. Onu takip ettiği aptal ilk lise zamanlarından beri ezberindeydi bu yollar. Ama bunu Minhoya çaktıramazdı.

Eli telefona sarıldı ve Minhonun numarasını çevirdi.

"Efendim Hanji? "

"dediğin durakta indim de yolu bilmiyorum gelip beni alırmısın? "

"Tamam bekle geliyorum. İstersen bizim kafeye gir hava soğuk."

"tamamdır. Acele etme."

"Tamam görüşürüz. "

Kill for me | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin