1.3

1.8K 156 1
                                    

Selâmmm, bir diğer bölümle karşınızdayım🎉  Oy verip yorum yapmayı unutmayın ❤️ Başlayalım;

Güne annemin uyandırmasıyla başlamıştım. Banyoya giderek yüzümü yıkamış daha sonra da kahvaltıya inmiştim. Şimdi ise yemeğimi yemiş odama, hazırlanmak için çıkıyordum.

"Hızlı giyin Rozerîn, bak beklemem." Dediğini duyduğumda arkamı döndüm.

"Tamam Ciwan abi, hemen ineceğim."
Diyerek hızlı hızlı taş merdiveni çıkmaya başladım.

Odama girdiğimde dolabımın kapaklarını açarak ne giyeceğimi seçtim.

Siyah, üzerinde küçük beyaz çiçekleri olan ve bileklerimin üstünde biten, kısa balon kolları olan bir elbise giydim.

Çantamın içine de birkaç birşey koyarak, kaldıkça güzel kokan bir parfümden sıktım. Abimi daha çok bekletmemek için hızlıca taş merdiveni indim.

İndiğim sırada Ciwan abimin yanında Berşah da beni bekliyordu. O da pantolon ve t-shirt giymişti.

"Artık gidebiliriz." Dedim. Yanlarından geçip siyah-beyaz desenleri ve hafif topuğu olan babetlerimi giydim.

Abim, arabaya doğru yürürken Berşahla beraber bizde arkasından yürüyorduk.

Abimin yanına yani, sürücü koltuğunun yanına oturdum. Camı yarıya indirerek abimin arabayı çalıştırmasını bekledim.

Araba çalıştığında Mardin'in güzel yollarında ilerlemeye başladık.

☁️

Çarşı evimize yakın olduğu için, hısa sürede gelmiştik. Arabadan inerek diğerlerini bekledim. Geldiklerinde çarşının içine girdik.

Önümüzde türlü çeşitlerde tezgâhlar vardı. Biraz yürüyerek güzel küpeleri ve kolyeleri olan bir tezgâha geldik. Beğendiğim üç çeşit küpeyi abimle Berşaha göstererek fikirlerini sordum.

"Bu küpeler nasıl?"

"Güzel ama bu gümüş küpeler daha güzel," dedi elindeki küpeyi gösteren Berşah.

"Peki," Satıcı kadına dönerek elimizdekileri gösterdim.

"Hepsini paketleyin." Kadın elimizdekileri alarak tek tek kutuladı. Abim küpelerin parasını öderken Berşahla yan tezgâha yönelmiştik, burada ise bluzlar vardı.

"Burdan pek birşey almayacağım, mağazaları da gezeriz." Dedim, Berşah da kafasıyla beni onayladı.

Biraz daha tezgâhlara baktıktan sonra  elimizdeki poşetlerle arabaya doğru yürüdük. Abim elimizdekileri bagaja koyarken yanımıza tanıdık yüzler yaklaşmaya başladı. Gelen kişiler abimin en yakın arkadaşlarıydı.

"Oo bremîn naber?" Dedi elini Ciwanın sırtına koyarak, esmer ve boylu poslu biriydi. İsminin Mâlik olduğunu hatırlıyordum.

"Oo Mâlik iyi de, siz ne yapıyorsunuz burada?" Dedi Ciwan abim. İsmini doğru hatırlamıştım.

"Bizde buralardan geçiyorduk öyle," başını çevirerek bize baktı. "Naber, Rozerîn?"

"İyi Mâlik abi, sen?" Dedim.

"İyi bende. Neyse sizi daha fazla tutmayalım akşama görüşürüz Ciwan." Dedi, abimle tokalaşarak.

Arabanın kapısını açarak içine bindim. Şimdi ise birkaç mağazaya gidecektik.

"Ciwan, evin yakınlarında gittiğimiz yere gidelim şimdi." Diyerekten telefonumu çıkardım. Abim ise kafasını sallayarak beni onayladı. Berşah ise arkada sessiz bir şekilde dışarıyı izliyordu.

Kısa süren yolculuktan sonra arabadan indik. Bu mağazadan kol çantası ve birkaç birşey alacaktım.

İçeriye girdiğimizde bizi tanıyan çalışana selam vererek reyonlara bakmaya başladım.

Beğendiğim çantaları, koluma takarak güzel durup durmadığına bakıyordum. Berşah ise iki çantayla beraber beni bekliyordu. Orta boy, siyah ve deri olan çantayı beğenmiştim. Bir de, krem rengi hem sırt hemde kol çantası olan çantayı beğenmiştim. Elimdekileri çalışana verdikten sonra giysi reyonuna gittim. Siyah ve beyaz bluz, iki tane de bol paça plazzo pantolan ile kasanın yolunu tuttuk.

Berşah da beğendiği bir kaç birşey almıştı. Ciwan abim aldıklarımızı öderken bizde arabaya doğru ilerledik. Berşahla arabaya bindiğimizde, Ciwan abim elindekileri bagaja koyarak arabaya bindi ve çalıştırarak eve doğru sürdü.

🪷

Çoktan eve gelmiştik ve üzerimi değiştirmiştim daha sonra ise odama giderek aldıklarımızı yerleştirmiştim. Şimdi ise aşağı inmiş, masanın kurulmasında yardım ediyordum. Gezerken anlamamıştım fakat baya acıkmıştım. Benimle aynı durumda olan berşahda acıkmış olmalı ki hızlı hızlı masaya tabakları götürüyordu.

Sonunda masa kurulduğunda herkesle beraber masaya oturdum. Yemekler o kadar güzel olmuştu ki iki tabak kuru patlıcan dolması yemiştim. Berşah kendine çay doldururken kendi bardağımı da ittim.

"Ez ê çayek din vexwim." (Bir çay daha içeceğim.) Dedim. Bardağını doldurduğunda bir yudum alıp masaya koydum.

"Ma we tiştê ku we dixwest girt?" (İstediklerini aldın mı?) Dedi babam.

"Aldım bav, Hemî xweşik in." (hepsi güzel.) Dedim heycanlı bir ses tonuyla.

Babam gülümseyerek sırtımı sıvazladı, "Aferîn, keça min a bedew." (Aferin, benim güzel kızım.) Dedi. Gülümseyerek, yanımda oturan babama sarıldım.

O sırada dışarıdan sesler duyuldu. Seslerin sahibi büyük abim berzanındı.

Herkes ayaklanırken babamdan ayrılıp bende ayağa kalktım. Kapıdan giren berzan abimin kolundan kanlar akıyordu. Ve yanında ise daha dün gördüğüm benden iki üç yaş büyük olan kız vardı.

Abim soykanların kızını kaçırmış ve yaralanmıştı!

Şok ve korku içinde abime yaklaştım çok kızlı kan kaybediyordu. Annem hem bağırıyor hem ağlıyordu. Yanındaki kız da bir yandan düşmemesi için tutuyor, bir yandan da ağlıyordu.

Abim çok yanlış işlere karışmıştı ve bunun sonucu ya ölüm, ya töreydi...

💌

Selâmmm, nasılsınız??💗 Yeni bölümle karşınızdayımm, birkaç haftadır bölüm gelmiyordu 😶  Bu yüzden de bu hafta iki-üç bölüm yayınlamaya karar verdimm🥳💕

Veee küçük bir spoiler vereyimm😉Bölümlerin hepsi heyecan dolu yani kah ağlayıp kah güldüğümüzz bölümler olacakk.

Bölümlerin ne zaman geleceğini, profilimdeki duyurulardan veya Tiktok hesabımdan öğrenebilirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın💖💐💐

💌Kitap hakkında duyuruları ve editleri görebileceğiniz hesaplar;

Wattpad: @yar3nnn_00
Tiktok: Yar3nnn_00

ROZERÎN Where stories live. Discover now