Başlangıç

86 9 101
                                    

"Benimde acılarım vardı fakat o kadar da önemli değildi...
Ne de olsa ben çocukluğunu dahi yaşayamamış o insandım."

Şarkılar;
Kerem Keskin-Görmezden
Adamlar-Acının ilacı

19/12/2005

Sevgili güzel kızım..

Bugün dünyanın en güzel günü.

Seni bugün kucağıma alıcam. O güzel kokunu içime çekicem güzel kızım. Ben anne olucam ve Dünya'nın en güzel hissini bugün yaşayacağım.

Baban...

Baban çok heyecanlı çiçeğim. Öyle heyecanlı ki yerinde duramıyor. Çok şanslısın güzelim, seni seven bir baban var...

Sana öğretmek istediğim o kadar çok şey var ki... Ama her şeyin bir zamanı vardır. Bir gün bu mektubu okuyacaksın o zaman neden bu mektubu yazdığımı çok iyi anlayacaksın.

Çünkü sen benim kızımsın. Kendini tanı ve nasıl bir aileye sahip olduğunu gör güzelim.

(Ortadan ikiye bölünmüş)

13/8/2011

Kaos vardı;
İnsanların yardım çığlıkları attığı, kan kokusu, acı ve korkunun olduğu bir ortam vardı.

Her insan ölmemek için direniyordu ama bazı insanlar bu direnişi kaybetmişti.

Herkes acı çekiyordu. Ama neden acı çekiyordu bu insanlar?

Hayatı öğrenmek için mi? İnsanların gerçek yüzünü görmek için mi acı çekiyorlardı?

İnsanları öldüren kişilerde insanlardır aslında. Ama neden? O kişiyi neden öldürürsün ki. Bir insanın hayatını neden bir bıçak darbesi ya da silah mermisi ile son veriyorsun ki?

Kafamda sorular vardı ve hiç birine cevap veremiyordum. Ama tek bildiğim bir şey vardı o da benim o insanlara benzemeyeceğim;Çünkü her insan yaşamayı hak eder.

Olduğum odanın kapısı sertçe açıldı. Kapıyı açan kişi hızlıca yanıma gelip bana dokunmaya çalıştı ama çığlık attım. Bu yardım çığlığıydı. Ellerimle kulaklarımı sımsıkı kapatmış, gözlerimi yummuştum. Kendimi geri geri götürüp sertçe duvara çarpmamı sağladım.

Korkuyordum.

Yanağım ıslandı. Bunun adı neydi? Göz yaşımı? Ondan nefret ediyordum. Kendimi güçsüz hissediyordum, ağladığım zaman.

Ayak sesleri duyuyordum bana doğru gelen.

Odama giren kişi yavaşça bana yaklaşıyordu. Beni öldürecekti bunu biliyordum. Ellerimi, kulaklarımdan çektim. Yavaşça gözümü açıp karşımda ki kişiyi görmeye çalıştım. Ama her yer bulanıktı.

Sağıma baktım ve masanın üstünde bir silah ve şarjör gördüm.

Kendimi korumam gerekiyordu hayatta kalmak için.

Silahı hızlıca alıp şarjörü yerine koydum ve tipini hala çözemediğim kişiye uzattım. Yavaşça temkinli bir şekilde korumasını açtım silahın. Basma yerine parmağım ile baskı uygulayamayacak bir şekilde koydum. Sesimi yükseltip "Sakın yaklaşayım deme bir mermime bakar!" Diye bağırdım.

Ayak sesleri durdu. O da benim gibi silahın korumasını açtı. Yavaşça yüzü netleşiyordu.

Karşımda duran kişi siyah bir maske takıyordu ve yanağının kenarında anlamadığım bir işaret vardı. Çok umursamayıp, ellerine baktım. Şuan o da benim gibi bana silah uzatıyordu. Hırıltılı bir sesle "Beni vurursan bende seni vururum ufaklık" Bunu söylediği anda bir ateş sesi duyuldu. Refleks ile gözlerimi kapadım. Ses çok yakından gelmişti.

Gizli Saklı MaskelerOù les histoires vivent. Découvrez maintenant