53

982 98 21
                                    


Oy verinğ

Gece uyanmamı sağlayan şey ise telefonumun çalmasıydi.. kızımın uyanmamasina dikkat ederek ayağa kalktım ve telefonu almak için salona indim.. tam o sırada kapanan telefon ve çalan kapı ile kaşlarımı çattım.. kapıya doğru yürümeye başladım ve düşünmeden kapıyı açtım...

Liya

Kapıyı açtığımda Henry mahcup bir şekilde bana baktı.

"Şey evde değilim de ondan geç bakmıştım mesajınıza. Kendi evimde çıkarttım fotografları" dedi ve bana uzattı. Ben ise fotoğrafları aldım ve teşekkür ettim.. salona geçtim ve fotoğrafları incelemeye başladım.. şimdi herkes büyümüştü.. aynı benim gibi..

Düşüncelerimi bölen şey yine kapı sesi oldu. Henry yine ne unuttu acaba ? Diye düşünerek kapıya irerledim ve açtım. Kapıyı açtığımda yüzünde maske olan siyah saçlı bir kadın kafasını eğmiş duruyordu.. yüzünü göremesem de bana tanıdık gelmişti.. elindeki küçük kutuyu bana uzattı ve hiç bir şey demeden arkasını dönüp bahçeden çıktı.. o an 2 saniye göz göze geldik.. b-bu gözler.. Bu kadın kimdi ?

"Dur! " diye bağırdım ama kadın beni dinlemeden arabasına binip gitti.. plakasına bakmak için bahçeden çıktım ama plakası yoktu..

"Bu da neydi şimdi ?" Diye sordum kendi kendime.. elimdeki kutuya baktım.. kutuyu açtım ve içindekine baktım.. küçük bir not vardı.. ve bir yüzük... Notu aldım ve okumaya başladım..

Verdiğimiz sözleri tutmak için geç değil. :)  kızımı geri vermen için de geç değil.

Bu da neydi şimdi ? Ne sözü ? Bu kadın kimdi ki ?  Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.. dışarısı biraz soğuk olduğu için üşümüştüm..

Kutuyu masaya bıraktım ve yüzüğü incelemeye başladım... Bu yüzük bana tanıdık geliyordu...sanki daha önce görmüştüm.. ama nerede ? Burda böyle bir yüzük hiç görmemiştim.. öyleyse bu yüzüğü nerede görmüştüm ?

"Hay sikeyim ya" yüzüğü masaya attım ve mutfağa girdim.. en iyisi kahve içmek...

Kahvemi elime aldım ve tekrar salona girdim.. kutuyu atacağım sırada kutunun biraz ağır olduğunu fark ettim.. kutuyu aldım ve içine baktım.. bir kolye ve kolyeye yapıştırılmış bir not vardı.. bunu nasıl fark etmedim ben ?

Notu aldım ve üzerini okumaya başladım..

Lauranın istediği kolyeydi.. çok sevmişti. Ben de kızım çok beğendiyse  alayım dedim. :)

"Kızım mi ?" Sesim kısık çıkmıştı.. kızım derken ? Lina ölmüştü.. bu kimdi ? Bu bir şaka ise komik değildi...

Telefonumun tekrar çalması ile telefonumu aldım ve açtım..

"Alo" karşı taraftan ses gelmedi... Harika şimdi de telefon şakası miydi ?

"Konuşacak mısınız yoksa kapatayım mi ?" Diye sordum. Karşı taraftan kıkırdamama sesi gelince yutkundum.. tanıdık bir sesti ama kimin sesiydi..

"K-kimsiniz ?" Sesimin titremesine engel olamamıştım.

"Kızımı benden saklamak mi ? Sana hiç yakışmadı Liya " hassiktir.. bu Linaydi.  Ama nasıl ? O ölmüştü.  bu gerçek değildi çünkü onun cesedini kendi gözlerimle görmüştüm..

"L-lina" yine sesim titremişti.. karşı taraf ise derin bir nefes aldı ve konuştu.

"Neden yaptın bunu ?" Diye sordu.. sesi soğuk çıkmıştı.. bunu yapma nedenim ise o şehirin bana onu hatırlamasıydı.. bu yüzden her şeyimi geride bırakmıştım... arkadaşlarım bile bana onu hatırlatıyordu..

My Sexy "Teacher ?" (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin