Hayatı boyunca eziyet gören ezo yaşlı bir adama verilir ve yaşlı adam evlendiği ilk gece kalp krizinden ölür o gece ezo kocası ile birlikte olduğunun zannederken başka bir adamla birlikte olur ve yüzünü görmediği bir adamdan hamile kalır işte her şe...
Belli bir zaman sonra ezo kendini baranın kollarının arasında geri çekerek yüzüne bakıp elinin avuç içini baran'ın yanağının üzerine koyarak gözlerinin içine bakıp derin düşüncelere daldı belki çok şey anlatmak istiyordu ama ezo konuşamıyordu nasıl anlatacaktı ki Baran ezo'nun çok şey anlatmak istediğini anlayınca ona bakıp kalk şimdi seninle bir yere gideceğiz dediğinde Ezo başını sallayarak nereye diye göz işareti ile baran'a baktığında boş ver sen onu şimdi sen giyin seninle birlikte bir yere gideceğiz gittiğimizde o zaman görürsün nereye gittiğimizi ezo baran'a bakarak üzerini işaret edip üstümü değiştireyim geliyorum derecesine ...
Giyinme odasına geçerek üstünü değiştirdikten sonra odaya geri döndüğünde baranın gözleri kocaman olmuş bir şekilde ezo'ya bakıyordu ezo'nun güzelliği baran'ın başını dönderiyordu adeta onun üzerine bakarak seninle hiçbir yere gitmem dediğinde ezo onun gözlerinin içine bakarak neden böyle konuştuğunu merak ediyordu
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Baran'ın gözlerinin içine bakarak başını sallayarak neden böyle diyorsun derecesine gibi ona baktığında Baran elini yavaşça omzuna koyup çıplak omuzundan gezdirerek üzerine bir şey giy bu şekilde olmaz göğüs dekoltesine bir şey demiyorum ama sırtın kolların her tarafın dışarıda en azından bir ceket giy mevzu derin bir nefes alarak zaten ceket giyeceğim merak etme diyerek arkasını dönüp gideceği sıra sırtına bakan Baran kalbim delicesine attığını fark edince elini kalbini üzerine koyarak buna anlam veremiyordu ezo'nun güzelliği dün geçtikçe onun kalbine işliyordu.
Baran ne kadar bu gerçekten kaçsa da onun güzelliğinin farkındaydı ezo üzerine aldığı ceketle baran'la birlikte Konak kapısından çıkıp arabaya binerek baranın istediği yere doğru yola çıktılar.
Belli bir zaman sonra vardıkları yerde koca bir binanın önünde durduklarında ezo şaşkın bir şekilde etrafına bakıyordum binanın içine girdiklerinde özel bir hastaneydi Baran ezo'nun elinden tutup doktorun kapısının önüne gelerek kapıyı tıkladığında doktor listesini çıkardıktan sonra beraber içeriye girmişlerdi ezoş şaşkın bir şekilde tekrar geri dönüp baran'a baktığında Baran seninle konuştuk daha önce doktora bakarak iyi günler hocam dedikten sonra doktor ayağa kalkıp hoş geldiniz Baran bey ne sıkıntınız vardı dediğinde Baran telefonda anladığım gibi eşim doğuşta değil ama konuşamıyor ve doktorların dediğine göre hiçbir problemi yok sadece bir psikolojik sorunundan dolayı konuşmadıklarını söylediler.
Doktor ezo'ya hayranlıkla bakarak elinden tutup dudağına götürüp hoş geldiniz hanımefendi dediğinde Baran bir anlık sinirine hakim olamayıp ezo'nun elinden tutup yanına doğru oturttu doktorun eli havada kaldı.
Ezo'ya bakarak doktor sizin okuma yazmanız var mı peki diye sorduğunda ezo başını evet anlamında sağladı kalemi defteri alıp ezo'nun eline doğru uzattığında Baran doktorun elindeki kalem deftere alıp ezo'nun eline verdi doktor ezo'ya bakarak neden konuşmuyorsunuz küçüklükten mi yoksa sonradan mı olan bir şey dediğinde ezo kalemi eline alıp yazmaya başladı.
Ben çok küçükken annem vefat etti o zamana kadar konuşuyordum cıvıl cıvıl bir çocuk duasında babam ne kadar sorun çıkarsa da annem her zaman mutlu bir kadın olduğu için onunla birlikte ben de mutluydum annem öldüğü gün bütün hayallerim her şey bitti abam sus dedi üvey annem sus dedi sesin çıkmasın dedi amcam sus dedi yengem sus dedi gördüğüm bütün insanlar sürekli bana sus konuşma dedi üvey annem iki kere bıçağı eline alarak konuşursan senin dilini keserim dedi süs biber acı biber ne varsa hepsini ağzımın içine sokup sürekli sus dedi sus dedikçe artık zamanla konuşmayı unuttum şimdi ne yaparsam yapayım konuşamıyorum.
Dedikten sonra kağıdı doktorun eline verdiğinde doktor okuduğunda şaşkın bir şekilde ezo'ya dönerek yani sen diyorsun ki doğuştan değil herkes sus dediği için sürekli sustum ve ondan sonra konuşmayı unuttum diyorsun en zor başını evet anlamında salladığında doktor derin bir nefes aldıktan sonra baran'a bakıp doktor bey doğru söylemiş anladığım kadarıyla ezo hanımın hiçbir sorunu yok sadece psikolojik sorunları var dediğinde Baran doktora bakarak peki biz ne yapabiliriz doktor ezo'ya bakıp hanımefendiye psikolog tedavisi gördüreceğiz ve o psikolojik tedaviden sonra kendi kendine artık yavaş yavaş konuşmaya başlayacak kimsenin ona kızmadığını hatta konuşmak için onunla uğraştığını bunu anlayac ben kendini güvende hissedecek ondan sonra kendi kendine konuşmaya başlar dediğinde ezo'nun gözleri dolmuş bir şekilde baran'a bakarak minnetle başını sallayıp teşekkür etti.
Doktor ezo'ya bakarak şimdi eşiniz sizin konuşmanız için uğraşıyor kimse size sus demiyor ezo hanım bundan sonra istediğiniz kadar konuşun hatta şarkı bile söyleyebilirsiniz ama yeter ki konuşun kendinize bu özgüveni verdikten sonra emin ol ki konuşabilirsiniz çünkü artık kocaman bir insan oldunuz hiç kimsenin gücü size yetmeyecek kadar büyüksünüz ve eminim ki çok güçlü bir insansınız ben bu kadarını bilmeme rağmen kim bilir siz daha neler yaşadınız eğer o yaşadığınıza rağmen şimdi burada karşımda oturuyorsanız demek ki gerçekten çok güçlü bir kadınsınız eminim ki bunu da başaracaksınız.
Ezo baran'a bakarak tebessümle girdikten sonra başını evet anlamında salladı yani doktor bey haklı derecesine gibi.
Doktor parana bakarak ezo hanımı düzenli bir şekilde ayda en az 4-5 seans yapmamız gerekiyor ve her seanstan sonra eminim ki yavaş yavaş konuşmayı çözecek dediğinde Baran doktora bakarak teşekkürler doktor bey şimdi bizim gitmemiz gerekiyor kayıtlar için ne gerekiyorsa onu önce yapalım dediğinde doktor ona bakarak siz hafta sonu gelin dosyaların hepsini hazırlarım imzalarsınız artık ezanın 2 yıla kadar burada tedavi görmesi gerekiyor iyileşse bile dahi onun içindeki psikolojik sorunlarını halletmemiz. gerekiyor
Baran'la ezo oradan çıkarak koridordan yürüdüklerinde ezo baran'ın iyiliklerin altında eziliyordu sanki beraber arabaya bindiklerinde ezo çantasındaki kalemle defteri çıkararak yazmaya başladı defterine yazdıktan sonra kaleme çantasına tekrar koyduğunda kağıdı barana uzattığında Baran eline aldı kağıtla okumaya başladı.
Ben senin hayatını mahvetmek istemiyorum eşinle arana girmek hiç istemiyorum eğer senin için de mümkünse bana bir iş ayarla kendime bir düzen kuracağım ev tutup çocuğum dünyaya geldiğind ona bakmam için para biriktirmem gerekiyor senin buna mecbur olmadığını başkasının çocuğuna sahip çıkmak gibi bir mecburiyetiniz olmadığı için siz bana iyilik yaptıkça ben bu iyiliklerin altında eziliyorum bugüne kadar benim öz babam bile bana yardım etmezken siz tanımadığınız etmediniz başkasında hamile olan bir kadını getirip evinize katıp imam nikahınızı aldınız sırf aileniz bir şey demesin diye ama ben gerçekten size bunları yaşatmak istemiyorum...
Baran'ın ağzından.
Ezo'nun notunu okuduktan sonra içimdeki fırtınaları kim bilebilirdi ki o bana iyiliklerin altında eziliyorum diyor ben onun her yüzüne baktığında ona yaptığım iğrenç şey aklıma geldikçe kendimden tiksinerek nefret ediyorum ben bu yükün altında ezilirken o benim sadece ufacık bir yardımın altında eziliyordu ben nasıl onun yüzüne bakacaktım ki gözlerim dolmuştu onun notunu okuduğunda ufacık bir yardımımın karşısında ezildiğini söylüyordu ama bir bilebilse ki ben nasıl bir iğrenç insan olduğumu kesinlikle bana bu cümleleri sarf etmezse ben işçi içip onun odasına girip ona sahip olan adamdım ve kızın hayatını mahvedip hamile bırakarak bir de ona yardımsever gibi yardım etmem bu daha çok iğrenç bir şeydi kağıdı yırtarak dışarı atıp gözlerin içine bakarak.
Ben sana iyilik yapmıyorum ben kendi.
Sizce Baran ezo'ya her şeyi anlatacak mı eğer ezo'ya anlatırsa ezo baran'ı affedecek mi düşünsenize içkili halde gelip kıza sahip olup sabah da hiçbir şey olmamış gibi parmak ucuna basarak odadan fırtına gibi kaçıp giden adamı kim affeder ki.
