1.Bölüm

352 23 4
                                    

Güldüğünüz sırada aslında hiç mutlu olmadığınızı fark ettiniz mi?

Çalıştığım restoranda zengin aile çocukları arkadaşının doğum gününü kutluyorlardı ,ben de sahte bir gülüşle onları izliyordum.Bizi sürekli kontrol eden Cemil Bey müşterilerimizlerimize daima gülümsememiz gerektiğini söylüyor .Cemil Bey çalışanlara karşı sertti ,gözü sürekli bizdeydi yapacağımız bir hatayı bekliyordu.

Geçen gün Elmas müşterilere siparişlerini getirirken bir züppe Elmas'a çelme takınca elindekilerle beraber yere düştü.Tabi Cemil Bey olanları görse bile görmemezlikten gelip Elmas'ı azarlayıp işten çıkardı.Ne kadar hepimiz dil döksekte Cemil Bey işine burnumuzu sokmamız gerektiğini,daha dikkatli olmasakta bizi işten çıkaracağını söyledi.

Bu yerde çalışmayı hiç istemesem de mecbur olduğum için çalışıyordum.
Hayat kimseye adil davranmıyordu maalesef yaşıtlarım hayatını yaşarken ben hep onları izliyordum.Sanırım ortak tek ortak noktam  yaşamam her ne kadar yaşıyormuşum gibi göstermem.

Hayat mı kadınlara çok zalim yoksa insanlar mı bazı kadınlara karşı çok kötü davranıyor?Bence iki seçenekte doğru bütün suçu dünyaya ve hayata atmak pek doğru değil .Ne yapıyorsa insanlar birbirlerine yapıyor zaten kendi türüne en çok zarar veren insanlar değil mi?

Kendi düşüncelerime o kadar dalmıştım ki bana seslenen Yıldız 'a döndüm.
"Kusura bakma canım dalmışım."
Sözlerimle gülümseyerek siparişleri elime verdi "Esila dikkatli ol ,Elmas kovuldu senin de kovulmanı istemiyorum."

Yıldız orta yaşlı çok tatlı bir kadındı.Abla dememizi istemiyordu ,kendini yaşlı hissettiği için bizde ona abla demiyorduk.

Gülümseyerek başımı salladım ve mutfaktan çıkıp siparişleri
17.masaya bıraktım kısaca "Afiyet olsun"deyip gülümsedim ve diğer masalara baktığımda 9.masanın boşaldığını gördüm.

Masadaki boşalan tabakları alıp mutfağa götürdüm ,mutfaktan temiz bir bez alıp boşalan masanın üstünü sildim.

Bezi geri mutfağa götürüp müşterilerle ilgilenmeye devam ettim .Cemil Bey'in işareti ile yanına gittim"Çok önemli bir müşterimiz gelecek Esila özel olarak senin ilgilenmeni istiyorum."

"Tamam efendim."Cemil Bey yanımdan ayrıldı normalde bu kadar kibar konuşmazdı anlaşılan gelecek kişi gerçekten çok önemli birisi olmalıydı.

Cemil Bey sanki gelecek olan müşteriyi çok iyi tanıyormuş gibi mutfağa gelip yiyeceği yemekleri söyledi.Eksiksiz ve kusursuz bir şekilde sunmamız lazımmış gelen kişiye altını çizerek birkaç kere daha söyleyince herkes işinin başına geçti .

Bende hazır olan yemekleri alıp 3.masaya götürdüm.Gelen müşteri yani adam sürekli beni rahatsız edici bir şekilde süzüyordu bakışlarından çok rahatsız oldum .Adam itici ve tekin olmayan birine benziyordu "Afiye olsun"deyip hızlıca yanından ayrıldım.

Kapıdan giren adam gerçek miydi?Ben hep yakışıklı adamların yurtdışında olduğunu sanırdım bu adam Türk müydü?

Meteor yok yok taş gibi.Çok yakışıklıydı içeri girer girmez ben dahil herkes ona bakmaya başladı.Cemil Bey hızlıca yanına gidip masasını gösterdi,Cemil Bey ceketini iliklemiş çok saygılı ve nazik görünüyordu .Cemil Bey bana kaş göz işareti yapınca derin bir nefes alarak yanlarına doğru yürümeye başladım.

Cemil Bey "Siz gelmeden önce istediğiniz yemekleri hazırlattın efendim içecek olarak ne istersiniz?"

Adam yanındaki korumaları olduğunu tahmin ettiğim kişileri dışarı gönderdi.
Bakışlarını bana çevirip bana bakmaya başladı,utanarak kafamı yere eğdim.

ÇIKIŞ BİLETİ Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt