37.Bölüm: Akşam Yemeği

113 11 38
                                    

Bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim

❤️

______________________________________________

Aynada kendimi incelemeyi bırakamıyordum. Daha önce bu kadar özenle hazırlandığımı bile hatırlamıyordum. Kalbim delicesine atarken içimde birde yer alan ve gittikçe büyüyen tuhaf bir his vardı. Saatler önce tüm kral ve kraliçeler, ateş Krallığında ki toplantıya katılmak için gelmişlerdi tabi ki buna da annem ve babam ayrıca biyolojik babam da dahildi.

Üzerimdeki mavinin, hafif kırmızı ile uyumu harika olan elbiseyi seçmem saatlerimi almıştı. Luki bile saatlerce benimle uğraşmaktan yorgun düşüp çoktan uyumuştu bense heyecandan yerimde duramadığım için sağ sola koşuşturuyordum ama hep aynanın karşısına geri dönüp, elbise de kırışıklık ve ya makyajımda bir bozulma var mı diye sürekli bakıp duruyordum.

Elbise'nin omuzları ince askılıydı ve göğüs kısmı çokta aşırı bir dekolteye sahip değildi. Dizimi biraz geçen elbise fazla kabarık değildi ama üzerinde ki kat kat olan tüller ona ayrı bir hava katımıştı ve biraz kabarık görünmesini sağlıyordu. Bel kısmında bulunan taşlar gerçekten çok hoş duruyordu. Saçlarımın omuzlarımdan aşağıya dökülmesine izin vermiştim ve ufak bir taç takmakla yetinmiştim. Elbisenin üzerine yeteri kadar taş vardı zaten.

Makyaj işini luki'ye bırakmıştım ve bu kararımdan asla pişman olmamıştım. Daha çok kırmızı tonlarda yaptığı makyaj aşırı dikkat çekmiyordu ama mavi tonu da Tıpkı elbisemde olduğu gibi harika kullanmıştı.

Ayna ile vedalaşıp yatağıma doğru ilerledim. Yastığın üzerinde mışıl mışıl uyuyan periye göz attığım da sabaha kadar uyanmayacağını düşünüyordum.

Pencereye doğru ilerleyip karşımda uzanan dağları ve hemen ilerisinde bulunan şehri izlemeye koyuldum. Yemeğe kadar bu şekilde biraz vakit öldürmek istiyordum ayrıca buranın şehri dikkatimi çekmişti nasıl bu kadar düzenli ve güzel olduğunu düşünmeden edemiyordum.

***

Masanın başında herkes o kadar sessizdi ki çiğnediğim her şeyin sesini çok net bir şekilde duyabiliyordum. Salona boydan boya yerleştirilen masa yine krallara layık hazırlanmıştı. Her şey tam ve kusursuz görünüyordu. Beş kral masanın diğer tarafında yerlerini almışlardı ve babam Richarda aralarında gerçekten bir kral gibi görünüyordu. Onu bu şekilde görmek gerçekten benim için çok güzeldi.

Buzlar varis'inin gözü sürekli bende oyalanıyordu ve bazen gözleri aşağı doğru Boynumda asılı duran kolyeye kayıyordu. Kolyeyi görünce yüzünde oluşan sırıtma ise benim daha da gerilmeme ve utanmama sebep oluyordu.

Çoğu zaman utanmayan ben bu şekilde olunca kendime hakim olamıyordum.

Yemek faslı bittiğinde toplantı salonuna geçmiştik ve gittikçe gerilmeye devam ediyordum. Salonun büyük olduğunu yine söyleyebilirdim. Salonun ortasında her krallıkta olduğu gibi kocaman bir maket vardı. Her krallığın kendi rengine ait bir şekilde toprakları belliydi. Kurtlar Krallığının ise tahminlere göre boyanan belli bir bölgesi vardı ama kimse kesin olarak krallığın girişini ve ya tam olarak ne kadar bir büyüklüğe sahip olduğunu bilmiyordu.

Diğerlerinin yaptığı gibi bizde su Krallığının işaretli olduğu bölgenin önünde durduk. Annem ve babam çok sakinlerdi sanki yıllardır bu tür toplantılara katılıyor gibi bir hava veriyorlardı. Tam karşı tarafımızda kral Stephen, kraliçe blair ve varis'leri Buzlar varisi ve Bia duruyordu. Kuzey tarafta ise toprak Krallığının olduğunu öğrenmiştim. Luna ve ailesi her zamanki güçlü duruşları ile krallıklarını temsilen rahat görünüyorlardı. Güney tarafta kalan hava Krallığı ise bölgede ki yerini almıştı.

Saklı Güç VARÎS (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin