SELYAL

Bölüm 1

KASIM 1999 ,Saat 23.23

Kapının sertçe tıklatılmasıyla uykusundan sıçradı genç adam. Saat gece yarısına geliyordu. Neden kapısına böyle vuruluyordu ? Önce kanepesinde doğruldu sonra ağır adımlarıyla kapının önüne geldi, delikten baktı. 

Bir kadın gördü. Yeşil gözleri vardı ve simsiyah saçları. Atkısı yüzünün yarısını kapatıyordu. Saçları gibi simsiyah giyinmişti. Genç adamın gözleri, kapısındaki kadının ellerine kaydı. 

Bir zarf gördü. 

Ona neden bu saatte bir zarf gelsindi ki ? O kimsesizdi. Garipti. Oldukça garipti. Kapıyı bu yabancı kadına açmalı mıydı ? Belkide yanlış kapıya gelmişti. Adam kapıyı açmaktan vazgeçmiş, kanepesine geri dönüyordu ki kapıya tekrar sertçe vuruldu. 

" Bayım, lütfen kapıyı açın ! İçeride olduğunuzu biliyorum. " 

Genç adam irkildi. Son bir kez daha kapı deliğinden baktı ve kapıyı usulca açtı. Yere bakan kadın kafasını kaldırdı. Gözleri tüyler ürpertecek kadar yeşildi. Tıpkı bir zümrüt kadar yeşil. Kenarları ise simsiyahtı, gece kadar siyah. 

" İçeri gelebilir miyim ?" dedi kadın. Adamsa şaşırmıştı. Üstelik hala uykuluydu, fazlasıyla uykulu. ' Evet ' dercesine başını salladı ve kadın içeri girdi. Adam," Buradan." diyerek oturma odasını gösterdi. Kadının eskimiş deri botları tahta zemini gıcırdatıyordu. Evdeki tek ses bu gıcırtı sesiydi.

Kadın, oturma odasına geçti ve tekli koltuğa oturdu. Dizlerini birbirine yapıştırdı, kollarını önünde bağladı. Mahçup bir ifadesi vardı. Fakat beden dilinin aksine gözleri öyle demiyordu. Şüpheli bakıyordu. Aynı zamanda meraklı, ve bir şeyler anlatmak istermişcesine bir hali vardı.

" Sizi dinliyorum ve umuyorum ki bu saatte kapımı çalmanızın nedeni makbul bir neden olsun." 

" Size bir zarf getirmem gerekliydi bayım. Fakat bunu size vermeden önce uyarmak istiyorum. Bunu sadece sizin görmeniz gerekmektedir. Bu kural kesindir ve böyle emredilmiştir. Kurallara uyulmadığı takdirde cezalandırılacağınızı da bildirmek isterim."

" Ne diyorsunuz ? Nasıl yani ?"

" Zarfta yazılmış, çizilmiş olanlara dikkat ediniz. Zihninizin en derininde saklayınız." Dedi kadın. Ardından elindeki zarfı adama uzattı. Adam neler olduğunu henüz anlayamamıştı. Aklında deli sorular dönüyor ve hangisini soracağını bilemiyordu. 

" Kimin elçisisiniz siz ? Kim gönderdi bunu ? Ne cürretle beni cezalandırmak ile tehdit edersiniz !"

" Benim görevim de diyeceklerim de buraya kadardı bayım. Tatlı kabuslarınız olsun."  Dedi kadın. Ve koşarak kapıya gitti. Tam çıkacakken adam arkasından bağırdı. 

" Adınız nedir ? " 

Kadın uzaklara gitmeden önce son bir kez adama baktı ve ismi dudaklarının arasından döküldü. 

" Selyal. "