Bölüm 0,5

127 19 16
                                    

| Kendi kurduğun dünyanın kuklası haline gelmişsin.|

|0,5|

<Asashi Malikanesi>
🌸

İota'nın Bakış Açısı

Garip, bugün her nasılsa bir şekilde olaysız geçiyor.

Kıyamet alameti.

Öncelikle; Dün akşam Douma ve Akaza ile karşılaştım, sohbet denemeyecek bir sohbet ettik, onlar gitti, sabah erken saatlerde çalışanlar döndü.

Doğru tahmin etmişim, içip sarhoş olmuş, beni unutmuşlar. Ne sorumsuzca.

Şuan kütüphanede, <Kanlı Taht> adında bir romanı okuyorum. İlginç hikayesi sayesinde elimden düşmüyor. Bol gerilimli ve dikkat çekici olması sayesinde 2. Kez yaşadığım için bir kez daha şükrediyorum.

Keita-" Hanımefendi, çay saati geldi."

Keita bana seslendiğinde kitabı bıraktım. Yavaş adımlarla yanına gittim, ben önde o arkada bahçeye çıktık.

Bahçede gördüğüm yeni ve çok fazla hizmetçi soru işareti vermeme sebep verdi.

Neden bu kadar çok...?

Beni görenler hafifçe selam verirken masaya ilerledim.

Gölgenin altında kalan masanın önünde ki taburenin üzerinde oturan, takım elbiseli, şapkalı adam olduğum yerde donmamı sağladı.

Mikael Jackson?

Hayır...

Kibetsuji Muzan!

O adam... O lanet adam neden burada?!

Hiro'ya sorgularcasına baktım, beni gördüğünde gülümsedi ve oturmam için masayı çekti.

Hiro-" Hoşgeldiniz, genç leydi."

Endişelerimi umursamayarak gülümsedim ve oturdum. Karşımda Kibetsuji vardı. Elindeki kitabı bıraktı ve bana baktı. Gözleri...

Bir önceki yaşamımdakine kıyasla pembemsi bir renkteydi. Anlıyorum, iblis formunu böyle gizliyor.

Hizmetliler uzaklaştı, Kibetsuji bana baktı.

Muzan-" Douma bana senin ilginç bir çocuk olduğunu söyledi, neden?"

Bu muydu? Bir üst ay, beni övdü diye mi buraya gelmişti?

Neden normal insanlardan övgü alamıyorum?

Önümdeki kan kırmızısı çayın üzerindeki yansımama baktım. Nefes verdim, gözlerimi kapattım ve kendimce 9zgüvenli şekilde konuşmaya başladım.

-" Bana cennet ve cehennemden, kendisinin bu iki yere gidecek insanları belirlemesinden bahsetti. Aslında öyle yerler olmadığını savunuyor gibiydi, komik."

Gözlerimi açarak muzan'a baktım. Dikkatle beni izliyordu. Gülümsüyordu ama korkutucuydu. Sahte, istemsiz bir gülümsemeydi.

Muzan-" Hizmetçiler bana kütüphanedeki tüm kitapları okuduğunu söyledi."

-" Evet."

Muzan-" Öylesine mi okudun?"

-" Hayır."

Muzan-" Neden bahsettiklerini anladın mı?"

-" Evet, kısmen."

Muzan-" Bana söyleyebilir misin?"

~Mor Lotus~ / K. muzanTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang