0.9

42 2 0
                                    

Kerem: istediğine ulaştın

Kumsal: neye ulaşmışım ben?

Kerem: sen demiyor muydun 'seni görmek istiyorum' diye, gördün işte

Kumsal: He o konudan bahsediyorsun

Kerem: sen ne sandın?

Kumsal: hiç, neyse uyuyacağım ben yarın erken çıkacakmışız yola

Kerem: ben de tam sana aşağıya Havuz kenarının oraya gel diyecektim, neyse olsun

Kumsal: ne? Neden?

Kerem: konuşmak isteriz diye ama uyu sen

Telefonu yatağa bırakıp ayağa kalktım ve hızlıca Pencereyi açıp dışarıya baktım

Otel odamız ön tarafta olduğu için her şey gözüküyordu, pencereyi kapatıp odanın kapısına doğru yürüyordum ki Ecenin sesiyle durdum

"Kumsal" Dedi fısıldayarak

Arkamı dönüp Eceye baktım "efendim"

"Ne oldu? ayaklanmışsın" sadece gülümsemek ile yetindim

"Şey birisini gördüm de onun yanına gideceğim" Ece kafasını salladı ve tekrardan kafasını yastığa koydu, oda kartımı bir hışımla kapıp odadan dışarı çıktım

Koşarak merdivenlerden indim ve aşağı kata geldiğimde havuza giden kapıdan çıktım

Havuzun etrafına bakındığımda Kerem yoktu, bıkkınlıkla nefes verdiğim anda adımın söylenmesiyle arkamı döndüm

"Kumsal"

"Tuğçe sen ne alaka şuan?" diyerek sesimi yükselttim "yukarıda uyumuyor muydun sen Tuğçe?"

"Uyuyordum da Ece ile konuşmanızı duydum, ben de merak ettim geldim, sahi kimi bekliyorsun sen burada?"

"Kimseyi beklemiyorum gidelim" dedim ve Tuğçeyi arkamda bırakıp Otele girdim

Odaya çıkıp kapıyı sertçe kapattım, Esra uyuyordu fakat kapıyı çarpmam ile birlikte aniden yerinden doğruldu "hayvan gibi vurmasanıza şu kapıyı!" Diye bağırdı

"Çok özür dilerim ya, ben uyuduğunu tamamen unutmuşum" Esra gülümsedi ve arkasına yaslandı

"Tamam tamam, sıkıntı yokta ne bu sinir? Bişey olmuş belli" odaya Tuğçenin girmesiyle ona döndüm

"Kumsal ne olduğunu anlatır mısın?" Dedi Tuğçe bir anda, Esra ile Ece kısa bir süre bakışıp bize döndüler

"Gerçekten bişey yok, uyuyun hadi" Ece yanındaki yastığı bana fırlattı

"Kızım bak böyle kurtulamazsın, ben bu kısa sürede size çok ısındım ve sanki 2 yıldır arkadaşmışız gibi hissediyorum" Dedi Ece ve konuşmaya devam etti "bişey olmuş işte, uzatmada söyle, ne oldu?"

-

Esra ve Eceye her şeyi anlatmıştım, onlarda pür dikkat beni izlemiş ve dinlemişti

"yani sen o çocuk için gittin o Havuz kenarına?" Diye sordu Esra, kafamı salladım

"görebildin mi bari?" Eceye baktım ve koca bir iç çektim

"Keşke görseydim ama göremedim, orada mı diye bakınıyordum ki Tuğçe geldi, ondan sonrasını biliyorsunuz zaten" Ece ayaklandı ve yatağına oturdu

"neyse yarın erken kalkacağız, uyuyalım şimdi yarın devam ederiz konuşmaya" Esra da kafasıyla onayladı ve ayağa kalkıp yatağına doğru yürümeye başladı

-

"Kumsal kalk!" Diye bağırdı Tuğçe, gözlerimi araladım ve Tuğçeye baktım

"Bir uyutmadın ya! Ne var Tuğçe?" Tuğçe ellerini birbirine bağladı ve göz devirdi

"saat kaç olmuş haberin var mı senin? Hiç birimiz de alarm kurmayı akıl etmemiş, kahvaltıyı kaçırdık, üstüne 5 dakika sonra İstanbula dönüyoruz!" Gözlerimi kocaman açıp hızlıca yattığım yerden kalktım ve çantamdan giyeceğim kıyafetleri alıp koşarak tuvalete gittim

Giyindikten sonra çantamı koluma taktım ve Kızlara baktım

"hadi aşağıya inelim"

Bak Ben Zır Deliyim/TextingWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu