Sınav haftam bitti ve boş zaman buldum ve dedim ki hemen bölüm atayımmm iyi okumalar evanslı günler dilerimm :):):)
----------------------------------------------------
"Hayatınızda ki yaşama sebebi nedir ?" diye sorulduğunda henüz daha 8 yaşında bir çocuktum o lanet güne daha yıllar vardı . Hiç düşünmeden ailem derdim o soruya, tabii bir zamanlar aile dediğim kişiler benim hayatımı karartmak'tan başka hiç bir vasıfları olmamıştı.
Aile dediğim kişiler her akşam iki şişe bira bitiren annem ve her akşam kavga çıkartan baba ama bana gelince umursanmayıp Umursuyor'muş gibi davranan ebeveynler benim ailem di.
Yıllar geçti o lanet gün geldi ve her gün ağzı biradan kokmuş sıcak dudaklarıyla yanağımı öpen sözde annem yoktu.
Sonra Alex conroy ile tanıştım ona mutlak monarşinin vücut bulmuş hali derlerdi bu ülke de fakat her ne kadar soğuk biri gibi dursa da insanlara yardım etmekten çekinmezdi aynı beni özel olarak eğittiği gibi
Bir süre korumalığını yapmıştım sonra kadın koruma mı olur dediler umursamadım ama bir radde'den sonra sinirlerim bozulmuştu. bunun hakkın da konuşan, yani benim duydukları'mın icabına bakmak zorunda kaldım ama bu benim görevimden alınma'ma neden oldu ama Alex conroy'un beni isteyerek korumalık'tan almadığı dan adım kadar emindim.
Ve şimdi düşman krallıkta onu olduğundan daha ihtişamlı bir şekilde görüyordum
Etrafımı kontrol ederek lotus krallığını selam verdim
"Kralım sizi burada görmek bir onurdur" beyaz teni siyah saçları ve yeşilimsi ela gözleri beni keyifle izliyordu.
son gördügüme göre sakallarını kesmiş ve vücudu da epey kas yapmıştı
"Seni burada görmek beni hiç şaşırtmadı El, umarım görevini onuruyla yerine getiriyorsundur"
" Bundan emin olabilirsiniz kralım fakat-" bir anda lafımı keserek keskin bakışları yanındaki dört muhafiza döndü
"Bizi yanlız bırakın" beni kolum tutup daha kenara çekti
'Elli bayan Lee'ye yaptıklarınızı biliyorum ben olmazsam çoktan bu görevden seni almıştım" gözlerinin içine bakarak
" Ben anlam veremediğim saçma sapan işlere elimi atarım Alex bunu sen benden daha iyi biliyorsun ve bu yüzden sorgulama" bana doğru geldi ve biraz yakınlaştı, gözlerimin her birine tek tek bakıp inceliyordu"sen hiç birşeyi sorgulamamı istemezsin Ellie sadece bana güven dersin " sanki herşeyi öğrenmek ister gibi
O an dayanamayıp gözlerimin efsunlanmasına izin verdim
"Eğer daha fazla devam edersen kralıma büyü yapmam gerekicek ve emin ol Alex bu hiç hoş olmayacak" bunu demem'le bir adım uzaklaştı
"Peki öyle olsun El görevine geri dönebilirsin "
Umursamayarak yanından geçtim ve odama gitmeye başlarken konuşma sesleri duydum seslerin ne dediğini anlamak zordu boğuktu ama odaklanın'ca daha iyi duymaya başladım ve uzak olduğundan da bayağı emindim
" O kolye bir kadim yadigar " bu ses pars'ın sesine benziyordu
"Biliyorum ama ona dokunamam çünkü o kolye yeminli onu sadece Ellie çıkarabilir"
Pars sesli bir şekilde nefes verirken sessizce
"Bir de kızıl prenses çıkarabilir değil mi"
"Kızıl prenses öldü deniliyor ayrıca ölmese bile çok küçükken kaçırıldığı için ölmüş olabilir"
"Acaba güzel bı leydi midir yakışır mıydınız"
"Aslında olmaması iyi oldu sevmediğim biriyle evlenmek zorunda kalacaktım" işte yeni bir bilgi daha eklenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadim krallık: kızıl prenses
FantasyKüçük bir kızın savunmasız ve herşeyden habersiz oluşu onu hep mutlu eder insanları doldurur du ama unuttuğu tek şey vardı horald'ın Elli Carmen o asla geçmişini ve özgürlüğünü unutmaz , unutamaz dı "Belki bir gün gökyüzünü görür bir şarap içeriz...
