Sahte Sevgililer

geçmiş

Selamın aleyküm gençlik Nabiyonuzz¿

Yeni bölüm burdaaa yavaş yavaş oluşmaya başladı hikayeee.

Neyse size iyi okumalarr;')

Bobby ile holly rasgele bir odaya girmişlerdi. Bobby merakla annesinin onunla ne konuşacağını bekliyordu.

Holly: dinle canım sen daha küçücüken sana anlatığımız hikâyeyi , Seninle ve kardeşlerinle neler konuştuğumuzu hatırlıyor musun?

Geçmiş;

Holly ve Benjamin büyülü geçmişlerini bilmem kaçıncı kez küçük çocuklarına anlatıyorlardı. Ama çocuklar hala dinlemekten bıkmamışlardı.

Benjamin anlatmaya başladı;

Çok uzun zaman önce atalarımız ve eski dostlarımız olan insanlarla mutlu bir yaşam sürüyorduk. Birlikte güzel ve huzurlu bir şehir kurmuş, dayanışma içerisinde yaşamıştık. Ülkemizi yöneten lord bir efsaneydi ve çok güçlüydü eşi ise normal bir insandı ama aralarında farklılık birlikte olmalarına engel olamamış ve evlenmişlerdi. Birde küçük bir çocukları vardı, Martin. Herkes mutluydu. Taaki o uğursuz güne kadar.

Luther: HERKESE HABER VERİN ŞEHRE SALDIRI GERÇEKLEŞİYOR!!

Luther koşarak şehir kapısının önüne gelir ve iki muhafızin şaşkın bakışları arasında nefesini düzene sokmaya çalışır.

Linda: luther bu halinde ne böyle ter içinde kalmışsin!?

Luther: açıklayacak zaman yok! Hemen lordumuza haber vermeliyiz. Kızıl derililer kafayı yedi! Anlaşmayı bozduğumuzu düşünüyorlar!

Tom: N-ne? Luther! Ne diyorsun sen?

Luther: oyalanmayi bırakın ve zoglinleri hazırlayın savaşa girmemiz gerekebilir! Ben diğerlerine haber vereceğim.

Saraya haber götürülmesi ile ülkeye büyük bir telaş hakim olmuştu. Herkes korkuyor büyük bir savaşın başlamasından endişeleniyordu. Lord Jason sakın olunmasını ve telaş etmemeleri gerektiğini duyurmuştu. Önce kabilenin başkanı tales ile görüşme yapacaktı. Fakat tales bunu kabul etmemişti onlara ihanet ettiklerini düşünüyordu. Jason bunun sebebini sorduğunda net bir cevap alamamışti. Yoksa askerlerden biri(leri) ihanet mi etmişti. Şuan bunları düşünmenin bir anlamı yoktu. Önemli olan halkını ve ailesini korumaktı. Orduya emir verdi. Savaş başlamıştı. Artık her şey için çok geçti...

Kevin: peki ya sonra?

Benjamin: sonraaa

Savaşın üzerinden 1 ay geçmişti. Ordu büyük kayıplar vermiş ve halk bitkin düşmüştü. Kızıl derililerin ise pes etmeye pek niyeti yok gibiydi. Lord Jason ne yapacağını şaşırmış korku ve telaşa kapılmıştı. Halk isyan ediyor savaşa katılmayı talep ediyordu. Jason ise deneyimsiz oldukları için onlara izin vermek istemiyordu fakat artık başka şansı kalmamıştı.

Savaş sırasında;

Tom: Lindaa! Koş ve luther'e yardım et! Meydanın orada kapana sıkışmış.

Linda: tamamdır. Gidiyorum.

Linda koşarak luther'in bulunduğu alana varmıştı. Meydan Baya bi kalabalıktı. Birkaç kişinin arasında sıkışmış kaçacak bir yer arıyordu. Oklardan biri tam göğsünü delip geçecektiki Linda yardımına koştu. Kalkanı tutup okları etkisiz hale getirmişti.

Linda: yetiştim luther burdayım!

Luther: sonunda geldin.burada öleceğimi sanmıştım.

Linda: seni asla yalnız bırakmam!

Luther: sağol bitanem.⊂((・▽・))⊃

Linda ve luther'in etrafı satılmıştı. Luther bir efsaneydi. Özel gücü mızrak yaratabilmekti. Buna rağmen büyük yaralar almıştı. Linda ise insan olmasına rağmen usta bir savaşçıydı. Güçlüydü. Luther ona sonuna kadar güveniyordu. Birbirlerine baktılar bunun onların son bakışmaları olduğunu kim düşünebilirdiki?

O sırada diğer askerler;

James: heyyy! Buradaki herkesin icabına baktık! Kimse kalmadı.

Connor: dur bir dakika. Luther ve Linda neredeler?

Tom: Linda luther'e yardım için gitti. Luther'in başı dertte olmalı.

Connor: yanlarına gidelim. Yardıma ihtiyaçları olabilir. Zaten burada bir işimiz kalmadı.

James: haklısın. hadi gidelim.

Yaralıları topladılar. Diğerlerini yanlarına alıp meydana doğru yol aldılar.

Meydanda;

Tom gördükleri karşısında şok içinde kalmıştı. Luther'in elinde bir mızrak mızrağın ucunda ise lindanin kanla kaplı parçalanmış bedeni duruyordu.

Tom: N-ne? Luther?

KARDEŞİME NE HALT ETTİN BÖYLE!?

Luther tek kelime etmemiş mızrağı soktuğu narin bedeni yere bırakmıştı.
Tom'a dönmüş ellerini teslim olmuş bir şekilde yukarı kaldırmıştı. Gözlerinde en ufak bir duygu belirtisi bile yoktu. Tom daha da sinirlenmiş ve tam saldırmak için hazırlanırken connor onu tutmuştu.

Gözyaşları içerisinde;

Tom: bırak beni connor! Onu öldüreceğim! O benim kardeşimi öldürdü. Bunun bedelini ödemek zorunda.

Etrafta fısıltılar dolaşıyordu. Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyor, yalan yanlış bilmeden ortaya saçma sapan şeyler döküyorlardı.

Connor: bu kadar yeter Tom! Belliki birşey olmuş ne olup bittiğini anlamadan hemen karar veremezsin!

Tom gözyaşları içine boğulmuş kız kardeşinin ölü cesedine doğru yaklaşmıştı. Küçük bedeni yavaşça kucağına almış şehre doğru hareket etmeye başladı. Luther gözlerini yere dikmiş çit çıkarmıyordu. Connor onu elinden tutmuş hareket ettirmişti.

İnsanlar: Hepsi onun suçu! Gencecik kızı nasılda katletti! Ya diğer efsaneler de aynısını yaparsa? Kendimizi korumamız gerekecek!

Efsaneler: Bizim hakkımızda saçma sapan dedikodular çıkmaya başladı. Kimseye saldıracak değiliz!

Tüm bunlar jason'un kulağına da gitmişti tabiki de. Neden böyle olduğunu anlamamıştı. Bu ikisi birbirine aşık değil miydi? Neden luther böyle birşey yapmıştı?

Ne kadar luther'i konuşturmaya çalışsalarda hiçbir işe yaramamisti. Luther tek kelime etmiyor ona verilecek cezayı bekliyordu. Halkın daha doğrusu insanların ısrarı ile idam cezasına çarptırıldı. Efsaneler her ne kadar ısrar etse de hiçbir işe yaramamisti.

Luther'in idam ettirildiği gün iç isyan çıkmış efsaneler ve insanlar birbirinden nefret etmeye başlamıştı.

Benjamin: o günden sonra bu savaş böyle devam ediyor çocuklarım. Bunu biz istemedik onlar zorladılar.

Kevin uykuya dalmış,Dave ise annesinin kucağında oturmuştu. Sanırım bu hikaye en çok bobbynin dikkatini çekmişti.

Bobby: eğer bir gün bir insan görürsem onun orada icabına bakacağım!

Holly: hahahah hayır tatlım. Öyle birşey yapmayacağız. Diğerleri böyle yapıyor olabilir ama biz sadece ailemizi güvende tutmak istiyoruz. Sizden bugün bunun sözünü vermenizi isteyeceğiz.

Benjamin: her ne olursa olsun bir insanla arkadaşlık kurmayacağınıza  veya romantik bir ilişki içine girmeyeceğinize söz veriyor musunuz?

Bobby/Chris/Dave : SÖZ!

~

Oh be sonunda bitti! Canım çıktı olm ne zormuş hikaye yazmak bir yerde fikir geliyor 5 dk sonra tıkanıyorsun neyseee

İşte şimdi neden böyle olmasını istediklerini biliyorsunuz. Biliyorum biraz klişe ama yinede bu geçerli bir sebep bence

Boralo Benjamin ile diğer bölüm tanışacak ve kıyamet işte o zaman kopacak! Hihihi

Öptüm baysss<3

879 kelime~