"Baba.. diye inledim, gelmedi. Belki o da isterdi beni burdan kurtarmak, ama yapmadı. İğrenç geçmişin izlerini bu sefer babam değil, yeni tanıdığım o kişi sildi. Tesadüfen hayatıma giren o kişi.."
Sabah olmuştu. Saatin 9:00 olduğunu fark eden genç kız telaşla yataktan kalktı. Dün gece geç saatte uykuya dalmış olacak ki daha yeni uyanmıştı.
Hafifçe gözlerini kırpıştırdı ve etrafı taradı. Hiç şaşırmadı. Gri ve soluk renklerle süslenmiş dünkü odada, aynı yerde ve aynı şekilde oturuyordu. Yine de dünden farklı olarak, bulutların arkasına saklanmış güneşin hafif ışıltısı düşüyordu odaya. Farketmeden kıvrıldı dudakları. "İçimi ısıtmadığın halde inatla saçıyorsun ışığını be güneş.." diye düşüncelere daldı. Güneşin bile kendisini kandırdığını düşünüyordu. Ne zaman vücudu yorgun düşse, inadına kaçardı güneş. Ne zaman hastalansa, ne zaman üşüse onu ilk terk eden de o olurdu. Tek arzusu olan sıcağı da hasret bırakırdı hayat ona. Kimsenin acımadığı küçük bir kıza hayat da acımazdı ki. Nefes alması bir kusurken ölmek bile yasaktı o kıza. Hayat, ona aldığı iki gram nefesi de çok görmüşken o ne yapabilirdi ki?
Şu an ise farklıydı. Sıcak yatağında, rutubetsiz bir odada uyanmıştı ilk defa. Hayat, ona sıcağı bahşetmişti.. Garip, hayat üvey evladına neden iyi davranmıştı ki? Neden ona istediğini vermişti? Sevinecek halde yine gerilmeye başlamıştı genç kız. Zira bu rahatlık hiç hayıra alamet değildi. Bu evlilik ona mutluluk vermeyecekti.
Ilık ter damlaları boynundan aşağı süzülürken yorgun gözleri çaresizce kapanıyordu. Zayıf vücudu için oldukça utanç verici bir şey daha yaşarsa buna dayanabileceğini düşünmüyordu. Zira dün gece yaşadığı şeyler ona hiç normal gelmiyordu. İlk defa bu kadar utanmıştı.. Bahsi geçen olay belki de bir kazaydı, lakin bu, genç kızı ikna edecek kadar güçlü bir öğe sayılmazdı.
Saatin geç olması nedeniyle yataktan kalkan genç kız hızlıca banyoya girdi. İşlerini hallettikten sonra ise aynadaki yansımasını çatık kaşlarla izlemeye koyuldu. Hafiften titreyen eli boynuna doğru yaklaşırken gözleri sadece kırmızı çiziklere odaklanmıştı. "Bir bu eksikti!" diye geçirdi içinden. Hâlâ dokundukça acıyan kırmızı izler boynundan aşağı doğru iniyordu. Bütün bu olanları dün geceye bağlayan genç kız için ise yeni bir dert daha yaranmıştı. İzleri saklamak..
Banyodan çıktıktan sonra giyinme odasına giren kız, müstakbel kocasının burada olmamasına sevindi. Zira onu görse hatırlayacağı şeyler pek de hoş olmayacaktı..
Yaklaşıp sol taraftaki kıyafet dolabının kapağını açtı. Fakat beklenmedik bir süprizin onu karşılayacağından habersizdi. Kıyafetlere aşık olmamak elde değildi ki genç kız hayranlıkla bakakalmıştı. Her renkte açık ve kapalı olmak üzere dizilmiş elbiseler, kotlar ve kazaklar. Işıl-ışıl parlayan ince askılı elbiseler, uzun bel pantolonlar, her renkte yeni sezon kazaklar adeta bana sahip ol dercesine dizilmişlerdi. Artık bunları her kim seçmişse onun zevki sayesinde gülümsemeyi başarmıştı Lavinia.
Genç kız zamanının az olduğunu hatırladıktan sonra en başından beri gözüne çarpan gri boğazlı kazağı ve onunla bir olan eteği aldı ve giyinmeye başladı. Boğazlı kazak çizik ve morlukları saklamak için idealdi. Sonrasında zaten buz koyup bir şekilde izleri geçirebilirdi.
{Lavinia Gece}🖤 -sabah kombini.
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
