Bölüm 2

2.4K 297 67
                                    

Hellüüü. Nabersiniz?

Okuyonuz okuyonuz bir oylayıp yorumlamıyorsunuz. 200 oy olmadan ebedi asla bölüm atmam bundan sonra haberiniz ola ha. Bilesiniz. Bide hafta sonundan önce atıyorum ki güzel güzel okuyabilmeniz diye ha.

...

ALPARSLAN SAMARAZ

Birini kaybetmekte deli gibi korkmak...

İster değer verdiğimiz bile ya da değer vermediğimiz birini kaybetmek. Biz insanlar genel olarak bir şeyleri kaybetmekten korkarız. Bu ne olursa olsun. Kaybettiğimiz şey bir abda aklımıza gelince yana yakıla onu ararız. Sonuna buluruz. İyi ya da kötü bir şekilde ama onu bulduğumuz için seviniriz. Kardeşimi asla unutmamıştım. Hiçbir gün ona bana unutturamazdı. Onu bulmuştuk. Ama o iyi değildi. Hem de hiç değildi. Ona ne yapmışlardı böyle? güzel kızımı ne hale getirmişlerdi. Onu bu hale getirenler nefes bile aldırmayacaktım. Yemin ederim ki kimsenin yanına kalmayacaktı bu durum. Onun yaşadıklarının daha beterini yaşayacaklardı.

Saatlerdir kapının önüne oturmuş bekliyorduk. Kimse bir şey demiyordu. Delirmek üzereydim. Anneme fenalaşması üzerine serum takılmıştı. Ne kadar uğraşsak bile dinlenmesi için ikna edemiyorduk. Babamı tekrar annemi ikna etmeye çalışıyordu.

"Gökçen'in hadi gel gidip biraz dinlen. Daha da kötü olacaksın."

"Gitmem Agah kızımın iyi olduğunu duymadan şuradan şuraya adım atmam." dedi Annem.

"Anne lütfen." dedi Boran.

"Gitmem." dedi Annem.

Kimse bir laf daha etmedi. Kapının açılması ile oturduğum yerden kalktım. Arda'nın yanına gittim.

"Arda nasıl o?" dedi Zafer.

"O..."

"Ne oldu ona?" dedim.

"Alparslan ne olmamış ki ona." dedi ağzının içinde.

"Cevap ver ulan bana." deyip üstüne yürüyecekken Zafer ile Bora kollarımdan tutup geri çektiler.

"Dilim dönmüyor ki bunları söylemeye." dedi.

"Söyle." dedim. Sesim titrerken. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Vücudunda sayısız morluklar var. Tek onlarda değil. Bir kaç yanık ve önceden kalan izler var. Bu durumu size nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. Psikolojisi hiç iyi değil. Size nasıl tepki verecek onu bile bilmiyoruz. Size diyebileceğim tek şey bu sürenin hem sizin içinde hem onun içinde zorlu bir süreç olacaktır. "

"İyi mi şimdi?" dedi Annem.

"İyi olmasınız diliyorum." dedi Arda.

"Görebilir miyiz onu?" dedi Babam.

"Evet görebilirsiniz. Size tek diyeceğim onun hareketlerinden ve tepkilerinden dolayı ona kırılmayıp, üzülmemeniz" dedi Arda.

Hep beraber odaya girdik. Annem ile babam hemen yatağın yanında ki sandalyelere oturdular. İki kolunda da serum takılıydı. Uyuyordu. Anneme çok benziyordu. İkisini yan yana gören biri kesinlikle anne kız olduğuna inanırdı. Bakışlarım kollarına gitti. Bazı yerleri mordu bazıları ise sarılaşmıştı artık. Ne yapmışlardı o insanlar güzel kızıma benim? Hiç mi vicdanları yoktu? Kendi kızlarıydı oysaki bizim kardeşimi yıllarca onların kızıydı. İnsan öz kızına nasıl yapardı? Aklım almıyordu. Almakta istemiyordu. Babamın elleri titreyerek saçlarına gitti. Ama dokunmadı . Titreyen ellerini yumruk yapıp indirdi. Saçlarını sevmek istedi. Ama yapamadı ya korkup uyanırsa diye. Babam daha fazla dayanamadı. Kafasını yatağa yalayıp omuzları sallana sallana hıçkırarak ağlamaya başladı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 25, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

NAZLI DOĞAWhere stories live. Discover now