-10-

57 10 13
                                    

Nisa'dan;

Sabah uyandığım da  Çağrı'yla hiç istemeyeceğim bir pozisyondakdık. Koltuklar birbirine yapışmış ve Çağrı ile burun burunaydık.

Ben anın şokundan hareket edemezken Çağrı yeşillerini açtı ve bir kaç kez uyku sersemliği ile göz kırptı.

Daha sonra kendime gelip hızla geri çekildim ve "Özür dilerim koltuklar kaymış Çağrı" dedim.

Çağrı hafifçe sırıtıp "En azından kolumuz ağrımadı, sıkıntı yok"
dedi.

Çağrı kapıya doğru adım attığında istemsizce dudaklarımdan küçük bir inilti koptu "Ahh". Çağrı hızla yanıma geldi ve endişeyle bileğimi eline aldı.

"Kafamı sikeyim. Nası unuturum ben ya, canın acıyor mu? Gel revire gidip krem falan sürelim." dedi.

"Sakin ol Çağrı birşey olmadı"
"Özür dilerim Nisa, çok özür dilerim. Gel krem sürelim lütfen."
"Gerçekten gerek yok bak iyiyim Çağrı" diyip bileğimi hareket ettirdim.

Çağrıyı uzun uğraşlar sonucu ikna etmiştim. Beraber kantine inmiştik.

Sanki beraber olmadan bir yere gidebiliyormuş gibi bana da

Bu sefer kendime büyük bir sandviç ve limonata aldım. Çağrı da benim gibi büyük bir sandviç ve limonata almıştı.

Kahvaltımızı bitirdikten sonra telefonlarımızla uğraşmaya başlamıştık. Birden telefonumu görüntülü olarak Gaye aramaya başladı.

Telefonu açtığımda karşımda bir yerine iki kişi vardı; Gaye ve Barın.

Gaye'den;

Nisa'nın yarışmasının başladığı günün ertesi gecesi büyük bir kabus ile uykumdan uyandım.

Geçmişim yüzünden bazı kabuslar görür ve uzun süre etkisinden çıkamazdım. Bu süreçlerde hep yanımda Nisa olurdu ama bu sefer yoktu.

Kanter içinde kalmıştım, ürkek adımlarla banyoya girip hızlıca duş aldım. Duştan çıkınca yine hızlıca üstüme birşeyler geçirdim.

Saat 03.02 'idi. Yatağım sanki beni boğuyordu. Orda yatamazdım. Doğrusu asla yatamaz, uyuyamazdım.

Birden deli gibi ağlamaya başladım, birine ihtiyacım vardı eğer krize girersem tek başıma iyi olamayabilirdim.

Hızlıca telefonuma ulaştım ve aklıma ilk gelen ismi sorgulamadan çaldırdım.

Telefon bir kaç kez çalmasının üzerine açıldı ve endişeli bir ses duyuldu " İyi misin Gaye? Birşey mi oldu?"

"Barın, ben-" deyip devamını getiremedim. " On beş dk ya sizdeyim, sakin ol tamam mı güzelim."
"Tmm, çab-uk ol Barın"
"On beş dk sadece güzelim"

'14 dk sonra'
Oturduğum dolabın önünden kalkmamıştım. Zil arka arkaya çalıyor ama hareket edemiyordum. Bilincim yarı açıktı, birkaç saniye sonra bir ses duyuldu ve Barın içeri girdi.

"Gaye, Gaye gözlerini aç" istesemde cevap veremiyordum. "Gaye, lütfen gökyüzümü gözlerini aç bana" gerisini hatırlamıyordum son duyduğum sesler bunlardı.

...

---------------------------------------

- Slm, biliyorum bölümler kısa oluyor ama uzun yazamıyorum işte heyecanlı yerlerde bırakmayı seviyorum sjsjs

-Sizce Gaye'nin geçmişinde ne olabilir?

- Birde kitabın görüntülenme sayısı nerdeyse 200 olmak üzereyken, oy sayısı 40, yorum sayısı 48 ve oy verip, yorum atanların çoğu çevremdeki beni destekleyen insanlar zaten. Lüften her bölüme ayrı olarak oy verip, yorum atmayı unutmayın.

- 11. bölümde görüşmek üzere...

----------------------------------------

KELEPÇEWhere stories live. Discover now