Bölüm7

817 42 10
                                    

Tabi ki gece yine uyuyamamıştım. Ama bu sefer mutluydum. Gece boyunca düşünüp, verdiğim kararlar için, mutluydum.

Dün gece 3 yıldır yapmam gereken şeyi yaptım. Dün gece benim yeniden doğuşum oldu. Dün gece benim için, benim doğum günümdü.

Bundan böyle Derin'i düşünmeyecektim. Ona karşı ne nefret barındıracaktım içimde ne sevgi. O beni aldatıp birde mutlu oluyorsa ben ondan kat kat daha mutlu olacaktım. Neden o adi insan için 3 yılımı mahvettim ki? Bu şehire neden küstüm? Dostlarımdan neden vazgeçtim?

O kim ki? Ondan önce bir hayatım vardı. Ondan sonra da bir hayatım olacaktı. Bunu 3yıl sonra anladım ama sonunda gerçekleri görmüştüm.

Dün gece 3 yıldır döktüğüm gözyaşlarını bir gecede döktüm. Dün gece öyle bir yandı ki içim, bir daha da yanmaz. Onun artık değil hayatımda, beynimde ufacık bir yeri bile yoktu. O bitti. O öldü. O artık yaşayan bir ölüydü benim için...

Sabah gülücükler saçarak uyandım. Hemen bir duş aldım. Güzelce hazırlandım. Kahvaltıyı hazırlaması için anneme yardım ettim. Neşe içinde kahvaltımı yaptım. Sonra babamın beni süzen bakışlarıyla karşı karıya olduğumu fark ettim.

'Ne o çok mutlusun?' dedi. Gözlerinde bir şeyler ima edermiş gibi bir tavır vardı. Ama bugün moralimi babam bile bozamazdı.

'Evet babacım. Dün arkadaşlarımı ne kadar özlediğimi fark ettim de.' Dedim gülümseyerek.

'Bunun altından da kötü bir şey çıkmasın da, sonra seni başka bir ülkeye yolcu etmek zorunda kalırız her halde.' Ciddi konuşuyordu. Bu yüzden babamla anlaşamıyorduk. İnsan çocuğunun mutluluğuyla mutlu olur. O ise mutluluğumun altında bir şeyler arıyordu. 'Hayır Duru. Bozamaz moralini. Güçlü ol. O böyle işte idare et' diye geçirdim içimden.

'İlahi baba, merak etme olmaz öyle bir şey' diye güldüm.

Annemle birlikte masayı topladık. Sonra birlikte bulaşıkları bulaşık makinesine dizdik. Evi süpürüp, toz aldık.

'Benim günüm var bu gün, gelmek ister misin?' diye sordu. O da biliyordu gitmeyeceğimi, sırf sormak için sormuştu yani.

'Evde yoksan bizim kızları çağırayım birlikte film izleriz bizde.'

'Nasıl istersen canım.' Dedi gülümseyerek.

Hemen Özge'ye mesaj attım.

''Bizim kızları toplayıp bize gelin. Pijama partisi yapalım''

Anında cevap geldi. E telefonu elinden düşürdüğümü vardı kızın. Tabi hemen cevap verir.

''Ayy tamam harika olur. Benimde canım sıkılıyordu''

''Bekliyorum o zaman kuzum''

''Tamam canımın içi''

Mutfağa gittim. Güzel bir şarkı açıp sesini yükselttim. Sonra da üstüme mutfak önlüğünü geçirdim.

Kızlar benim ıslak kekimi çok severdi, ha bide un kurabiyemi. Hemen bir ıslak kek yapmaya başladım.

Bir yandan şarkıyı mırıldanıyordum bir yandan keki yapıyordum.

'Mutluluk için kurduğum hayaller hala cebimde, maalesef içinde artık sen yoksun.'

Bu şarkıyı fazlasıyla seviyordum. Çünkü sözleri fazlasıyla anlamlıydı. Zaten Gülben Ergen'in sevmediğim şarkısı yok gibi bir şeydi.

Keki hazırlayıp, önceden ısıttığım fırına attım. Sonrada kurabiyeyi yapmaya başladım.Kurabiyeleri büyük sevmezdim. Küçük küçük severdim. Annem hep büyük yapardı. Bende bu yüzden tam tersine küçük küçük yapıyordum.

İHANETWhere stories live. Discover now