Alper'im

431 29 11
                                    

Barış'ın anlatımıyla;
Gece sahilde boş boş yürüyordum. Etraf bomboştu, tam eve gidecekken bir hıçkırık sesi duydum. Biri bankta oturup ağlıyordu, kafamı o yöne çevirdiğimde bunun Kerem'in arkadaşı İsmail olduğunu gördüm
Kerem kim mi? Kerem tam bir orrrrospuu, şaka şaka Kerem benim kardeşim. Ben üniversitede okuyordum, Kerem lise son sınıftı. İsmail Kerem'le aynı sınıftaydı, ara sıra bize gelirdi. Ama benimle pek konuşmazdı. Kerem'le birlikteyken hep gülüyordu, ama beni görünce gülüşü yüzünde soluyordu. Bunun sebebini bilmiyordum ve bu duruma her ne kadar belli etmesem de içten içe üzülüyordum
Beni düşüncelerimden ayıran hıçkırık seslerinin artmasıydı, hemen İsmail'in yanına doğru gittim. Elinde içki şişesi vardı. Parmağımla çenesini kaldırarak bana bakmasını sağladım

B: Neden ağlıyorsun?
İ: Lütfen git
B: İsmail, Keremin anlattığına göre sen pek içmezsin. Demek ki bir şey olmuş. Ne oldu? Anlat, dinliyorum
İ: Babam'la kavga ettik, dayanamadım evden çıktım
B: Eve dönmeyecek misin?
İ: Gerekirse bu bankta uyurum, ama geri dönmem
B: Saçmalama, gel benimle
İ: Nereye?
B: Bize gidiyoruz İsmo
İ: Kerem evde mi?
B: Yok, o Altayla kalıcak bir süre
İ: Yani baş başa olacağız seninle
Parlayan gözlerle bana bakarak sormuştu, yutkundum
B: Evet, bundan rahatsız olur musun?
İ: Tabiki hayır, Barış

Biraz yürüdükten sonra nihayet arabamı parkettiğim yeri bulduk ve arabayı eve doğru sürdüm. Yoldayken İsmail daha fazla içmişti, ona engel olamıyordum. Sonunda evin önüne varmıştık. İsmail çok fazla içtiği için yürüyemiyordu bile. Eve çıkana kadar İsmaili kucağımda taşıdım. Onu kendi yatağıma götürdüm, ayılması için kahve yapmam gerekiyordu. Odadan çıkacakken elimi tuttu

İ: Gitme, Alper. Benimle kal
B: Bir yere gitmiyorum, ayılman için kahve yapmam lazım
İ: Sonra yaparsın, şimdi seni istiyorum
Bir şey demeden başımı yatak başlığına yaslayarak oturur pozisyon aldım. 'Seni istiyorum' lafı üzerimde büyük bir etki yaratmıştı. Yanımda uzanan İsmail'in hareketlendiğini gördüm, tam ona taraf dönecekken nefesimi kesecek bir şey yaptı. Kucağıma oturdu, kollarını enseme sardı ve ensemdeki saçlarımla oynamaya başladı. Kollarımla o güzel belini sardım

İ:Barış
B:Hm?
İ:Neden bu kadar kusursuzsun? Neden sürekli seni arzuluyorum? Neden bütün hayallerim seninle alakalı?
B:Kendi güzelliğinden haberin yok herhalde
İ:Sorularıma cevap vermedin ama
Kucağımda oturan çocuğun güzelliği beni mahvediyordu ve onun sorduğu sorulara odaklanamıyordum. Onu incelediğimde başını omzuma yasladı,gömleğimin açıkta bıraktığı köprücük kemiğime bir öpücük kondurdu
İ:Herkesin Barışısın, ama benim Alper'im olmanı istiyorum. Sana ait olmak istiyorum, senin de bana ait olmanı. Bana dokunmanı, beni zevkin zirvesine çıkarmanı istiyorum
B:İsmail
Kucağımdaki güzellik abidesi kalçasını penisime bastırarak sürtünmeye başladı. İnlememek için kendimi zor tutuyordum
İ:Alper, lütfen dokun bana. Öp beni, kulağıma güzel sözler fısılda. Beni kucağından hiç ayırma
B:Sarhoşsun İsmail, bu haldeyken seni kullanmış gibi yapmak istemiyorum
İ:Ama altımda hissettiğim sertliğin öyle söylemiyor, sen de yapmak istiyorsun, Alper
'Alper' diye hitap etmesi çok hoşuma gitmişti ve evet doğru söylüyordu, benden istediği her şeyi ben de yapmak istiyordum. Üstümdeki etkisi çok büyüktü, daha hiçbir şey bile yapmadan sertleşmiştim
B:Sertlik hissettiğine göre demek ki kucağımda oturmaktan rahatsızsın?
İ:Hayır, kucağın çok rahat Alper. Hiç kalkmak istemeyeceğim kadar rahat, şu an kucağında can vermeye bile razıyım

Biraz daha bu pozisyonda konuşmaya devam etseydik, gecenin sonu hiç iyi bitmeyecekti. Bu yüzden zorlukla da olsa İsmaili kucağımdan indirdim ve başından beri yapmam gereken şeyi yaparak ona kahve içirttim. İkimizin de uykusu vardı
B:İsmail, sen benim yatağımda uyu. Ben Keremin odasındayım, bir şeye ihtiyacın olursa seslen
İ:Sana ihtiyacım var Barış. Benimle uyu, nolurr
B:Yaramazlık yapmayacağına söz verirsen neden olmasın?
İ:Söz veriyorum
B:Ayrıca az önce 'Barış' dedin, öyle deme. Sen bana 'Alper' diye hitap et
İ:Tamam Alper'im

İsmail'in yanına uzandığımda kollarını bana sardı, ben de ona sıkı sıkı sarıldım. Yıllardır sadece uzaktan sevdiğim, bir adım atmaya cesaret edemediğim çocukla şimdi sarılarak uyumak tarifi olmayan bir duyguydu. Keşke sarhoş olarak değil de, ayık kafayla bana bunları söyleseydi. O zaman her şey daha farklı olabilirdi

606 kelime


SarhoşOnde histórias criam vida. Descubra agora