Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)

2.7 -Beyaz-

Ormandaki Avcı'nın yirmi yedinci bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

"Bam çok acıkmış olmalı. " Başını sallayarak kapağı kaldırdı. O önden inerken bende arkasından ilerledim.

Aşağı inince duvarın arkasından çıkan yavru ejdarhaya baktım. Salver'ı görünce heyecanla yanına geldi. Salver başını okşayınca hayvan kendinden geçti.

Ejdarha başını kaldırıp bana baktı. Birkaç saniye yüzümü inceledikten sonra kafasını eğip yüzüme sürttü. Çığlık atarak geri kaçtım.

"Merak etme sana zarar vermeyecek. Seni tanıdı. " dedi Salver.
"Sadece bir kere gördü beni ve uzun zaman geçti. Hatırlamış olamaz. " Salver ise gülümsedi. "Benim ejdarham benim gibi sadıktır." Göz kırptı.

Ejdarha bana bakmaya devam ediyordu.

"Başını okşayabilirsin. "
"Ya bir anda saldırırsa?" Güldü.
"Saldırmaz."
"Ya ateş püskürürse?"
"Püskürtmez. "
"Ya sarhoş gibi birşeyse?"
"Ejdarhalar sarhoş olmaz. "
"Ya- demiştim ki arkama geçip elimi tuttu. Ben şaşkınlıkla ona bakarken elimi Bam'ın başına koydu. Hareket ettirince hayvan başını yavaşça hareket ettirip onu sevdiğim için teşekkür etti. Kafası çok yumuşaktı. Korkum birazda olsa hafiflemişti.

Gülümsedim. "Kafası yumuşacık. " dedim. Salver ise sadece gülümsedi. O an tek birşey anladım. Herşey görünüş değildi. Salver görünüş olarak fazla korkutucuydu. Bakışları bile korkutucuydu. Ama onu tanıdıkça görüntüsü ne kadar korkutucu olursa olsun onun ne kadar iyi biri olduğunu anlıyordunuz. Sadece gülümsemesi bile içimi ısıtıyordu.

"Ne zaman onu dışarı çıkaracaksın. "
"İlk dolunay gecesinde. "
"Yani bir hafta sonra. " dedim. Dolunay genelde her hafta bir kez çıkardı. Bir sonraki dolunay haftayaydı.

"Ne zaman olacağını bilmiyorum. " dedi Salver. Kaşlarını çattı. "Her hafta dolunay bir kere çıkar. Doğanın dengesi bozulmadığı sürece dolunay düzenli çıkar." dedim.

"Doğru diyorsun ama bir ayrıntıyı kaçırdın. Yaklaşık iki-üç haftadır dolunay kafasına göre çıkıyor. Bunun sebebi Element. "
"Element mi?"
"Tüm dünyanın almak istediği ama alamadığı Element'i bilmiyor musun?" Başımı iki yana salladım. Daha önce hiç duymamıştım.

Bir yandan Bam'ın kafasını okşarken konuşmaya başladı. "Element. Yüzyıllardır çocuklara, gençlere, yaşlılara efsane olarak anlatılan ve şu anda bu dünyada yaşayan birinin kalbinde duran Element. Adı Element bunu nedenini bilmiyorum. Yaklaşık üç bin yıl önce bütün dünyanın en güçlü prensesi Victoria'nın kalbinde bulunmuş. Bütün dünya o Element'i almak istemiş. " Derin nefes alıp verdi. Bu Element'i merak etmiştim. Neden bu kadar çok istiyorlardı ki?

"Onlarca ülkeden prensler sırf Element için Victoria ile evlenmek istemişler. Ancak Victoria hiç biriyle evlenmek istememiş. Evlenme yoluyla Element'i alamayacağını anlayanlar Victoria'ya suikast girişiminde bulunmuş. Victoria bütün başına gelenlerden sonra kendini kimsenin bulamayacağı bir yere kapatmış. Ve orada tek başına ölmüş. O günden sonra koskoca dünyada Element sadece bir kişide bulunmuş. O da şuan yaşıyor. O kişinin yaşayıp yaşamadığını sadece iyi büyü yapabilen cadılar bilebilir. Nerede olduğunu asla bulamazlar. " Bu Element'in gücünü çok merak etmiştim.