Düğün

1.1K 72 109
                                    

AİLE ÜYELERİNE AÇILMAK

Hayatımın çoğunu gizli bir eşle geçirmek istediğim için, uzun süre sevgilim yok performansını sergilemek zorunda kalmıştım ve bu bir tür mesleki tehlike haline gelmişti. Arif'e olan sevgimi kendime dahil ekibimde ki herkese söyledikten sonra her şeyin bir anda değişmesi, korkunun arkadaşlarım tarafından paylaşılması bir oldu.

Ama bunu artık resmileştirmek istiyorduk.

Bizim için küçük bir düğün olası bir ihtimaldi. Ama bana göre büyük olaması gerekiyordu. Ve o meşhur dağın zirvesinde durup aşkımı tüm dünyaya ilan etmem ve bunu lanet çatılardan bağırmam gerekiyordu, artık saklanmak yok. Ama önce iyi haberi duymaya herkesten çok ihtiyacı olan birileri var.

Aile üyelerimiz.

Arif ve ben bir süreliğine beraber aile evime gittiğimizde yakınlaşmalarımızdan dolayı annem o kadar çok bunalmıştı ki neler oluyor diye rutin sorusunu sorduğunda onu ve diğer aile üylerimi odaya alarak Arif'ten hoşlandığımı söyledim.

Beklediğim tepkilerle karşılaştım. "Siz birbirinizi seviyorsanız bizim diyeceğimiz bir şey yok." ve ardından beni Arif dışında başka bir odaya çekerek "Oğlum biliyorsun..." diyerek uzun bir süre oyuncuk kariyerimi kaybetmek, insanlar tarafından dışlanmak, bunun yerine daha iyi bir kız bularak soyumuzu devam ettirmek gibi kendilerince öneri sundular.

Ailemi de Arif'i de kaybetmek istemediğim için tatlı bir dille onları reddederek "Düğün hazırlıklarına başlasak iyi olabilir." diyerek diğer olanakların benim gözümde bir hiç olduğunu gösterdim. "Çünkü bu benim ilk ve son düğünüm olacak."

Ertesi sabah Arif kendi ailesine kendisi söyleyeceğini, benim evde kalmamın daha doğru olduğunu söyleyerek çıktığında her zaman olduğu gibi stres altına girmiştim. Evde annemin beni nasıl tuttuğunu bile hatırlamıyordum. Gece Arif evimize gelmediğinde kendimi onun evinin kapısı önünde bulduğumda kendimi bu saate kadar nasıl tuttuğumu bile anlamamıştım.

Kapı hemen karşımda aralandığında iki parlak göz ve gözaltları yorgunluk ve yaşlılıktan torbalar oluşmuş bir yüz gözüktü. Arif'in annesi. "Cenan oğlum, gir içeri." Kapıyı benim için duvara çarpana kadar açarak davet etti.

"Ben şey... Arif gelmedi de ona-" diyebildim kapıdan içeri girip girmemek arasında.

"Odasında." dedi sesi bildiğini bana söyleyecek kadar keskin.

İçeriye girdim. "Teşekkürler." kafamı salladım ve ezberimde olan odanın kapısına kadar sessiz adımlarla yürüdüm. Kapıyı tıklattım.

"Uyuyorum anne! Daha sonra konuşalım mı lütfen?"

Sesinde ki tınıdan mutsuz olduğunu hissettiğimde kendime orada olmadığıma lanet ettim.

Kapıyı aralayarak içeriye girdim. Yatağının üzerinde kafasına kadar yorganı çekmiş dış dünyaya karşı kendini izole etmişti. Yorganın altında açtığı tanıdık bir müzik ona eşlik ediyordu. Boğuk sesden dolayı müziği çıkaramadım.

"Anne, sana söyledim. Ne kadar inkar ederseniz edin ben yine Cenan'a geri döneceğim." Sesimi çıkartmak istemedim bir kaç adımda, yere düşen kıyafetlere takılmadan, yatağının köşesine geçerek oturdum.

Arif'in nefes alış verişleri yavaşlayarak bir tempoya dolaştı. Bunları söylemekten dilinde tüy bitmiş ve sınıra ulaşmış gibiydi "İstediğiniz gibi olamadığım için üzgünüm."

Kalbimin devamını kaldıramayacağını düşünerek kendimi Arif'in olası yerinin hemen yanına bıraktım. Arif yatağının büyük bir çöküntü ile sarsıldığında kıpırdandı.

Ay & Güneş - ArCenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin