ÖFKE SELİ Adsız Bölüm 1

3 0 0
                                    

     Başka şeyler de söylemeliydim belki ama nasılsa bir faydası olmayacaktı. Yine hep yaptığı gibi kendi haklı çıkarmanın bir yolunu bulacaktı nasıl olsa.

     Ben de sustum. Söyleyecek söz bulamadan öylece oturdum. Taşlaşmıştım adeta. Hissettiğim tek şey kulağımdaki uğultuydu. Bir ara gözlerimin önünde gri kelebeklerin uçuştuğunu gördüm. İyi değildim. Bu durumda iyi olmam zaten beklenemezdi ancak sabah tansiyon ilacını içmeyi unutmuş olmam durumumu iyice kötüleştirmişti. Dengemi korumaya çalışarak koltuktan kalktım. Bir iki kez sendeleyecek gibi oldum fakat aldırmadım. Onun bana yardım etmesine de izin vermedim. "Sen yapacağını yaptın." demekle yetindim sadece. Öfkenin yakıcı ateşi olmasaydı mutfağa ulaşamazdım. Her zaman olduğu gibi gururum imdadıma yetişmişti. 

İlacını içip kendimi bir külçe gibi sandalyeye bıraktım. Sandalyenin arkalığına sırtım yaslayıp oturdum. Gözlerimi kapattım. Ne onu görmek ne de sesini duymak istemiyordum. İstediğim tek şey ondan uzak olmaktı fakat inadına yanı başıma dikilmiş nasıl olduğumu soruyor, sinirimi yerinden oynatıyordu. Güya benim için endişelenmişti. Sanki işlediği hiçbir kabahat ona ait değildi. Beni bir başkası üzmüştü de o da acımı dindirmeye çalışıyordu. Onun bu sahte ilgisi içimdeki öfke ateşini iyice harladı. Belki ilgisi gerçekti ama artık bunun bir önemi yoktu. 

     Bir anda  kadının biri avaz çıktığı kadar bağırmaya başladı. Sözcükleri sanki söylemiyor da adamın üstüne kusuyordu. Eğer bağıranın ben olduğumu anlamasaydım bu sesten ürker küçük bir çocuk gibi bir köşeye sinerdim. O akşam kulağımı tırmalayan ses de dudaklarımdan dökülen sözcükler de bana ait değil gibiydi. İçimi boşaltmaya susamıştım. Sanki içimde bir baraj vardı ve kapağı bir anda açılıvermişti. Açılan yalnızca kapak değildi. Gözlerim de ilk kez görüyordu sanki bunca olup biteni. 

    Bağırma krizim sona erdiğinde ilaç da etkisini  göstermeye başlamıştı. İçimde tuttuklarımı sağanak gibi üstüne boşaltmanın verdiği rahatlamayla ayağa kalktım. Artık dizlerim titremiyordu. Omuzlarımdaki yük hafiflemişti." Acaba hata mı ediyorum, yok yere onu suçluyor muyum?" diye düşünmenin de bir alemi yoktu. 

     Onun şaşkın bakışlarını arkamda bırakıp yatak odasına gittim. Kendime küçük bir valiz hazırladım. Onu ve ihanetlerini arkamda bırakıp evden ayrıldım. Bir daha da evime dönmedim. Bu onu son görüşüm oldu. Başına gelenlerle benim biç bir ilgim yok.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 27 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

öfke seliWhere stories live. Discover now