°1

559 61 81
                                    

"Bırakın beni!! Hasta değilim ben!!"

Doktorlar zavallı çocuğu dinlemeden dar ve soğuk odaya tıkmışlardı bile.

Çocuk bacaklarını kendine çekti ve duvara sindi.

Akıl hastası muamelesi görülecek birşey yapmış mıydı ki?

Flashback

"Anne!! Dikkat et araba!"

Gürültülü bir sesle altına aldı dev araba zavallı kadını, hemde küçük oğlunun gözlerinin önünde.

Çocuk bacaklarının artık onu kaldıramayacağını hissetiğinde kendini kaldırıma bıraktı.

Annesi gözlerinin önünde devasa bir araba tarafından ezilmişti. Belkide araba o kadar da büyük değildi. Bu minik çocuğa büyük geliyordu. Hayatı boyunca taşıdığı ve taşıyacağı yükler kadar büyük...

Flashback end

"Anne..."

Annesinin adını sayıklayarak uyumaya çalışıyordu sarı saçlı oğlan.

Sert ve küçük yatakta cenin pozisyonunda uyumak çok zordu onun için.

Uyuyamayacağını anladığında yataktan kalktı ve gözlerini ovuşturarak kapıya kadar yürüdü ve kilitli kapının cam kısmına başını uzattı.

"ÇOK SIKILDIM!! UYUYAMIYORUM! ÇIKARIN BENİ BURADAN!"

"Sessiz olun Bay Lee!!"

"SIKILDIM BARİ YANIMA BİRİNİ YOLLAYIN!"

Sandalyesinde oturan doktor bıkkın bir nefes verip "Bekleyin geliyorum." dedi ve yan odalardan birine girdi.

Sarı saçlı çocukta aynı bir çocuk edasıyla ellerini çırptı ve beklemeye başladı.

İki-üç dakika sonra mor saçlı, fazlasıyla yakışıklı ve doktor önlüklü bir adam sarışın çocuğun odasının kapısını açtı ve içeriye girdi.

Sarı saçlı oğlan karşısındaki doktoru süzerken konuştu "Sen kimsin?"

"Senin doktorunum Felix. Aslında seninle sabah tanışmayı düşünüyordum ama rahat durmamışsın anlaşılan."

"Sen... niye bu kadar yakışıklısın?"

Doktor sarışın çocuğun açık sözlüğüne şaşırarak "Teşekkür ederim." dedi ve onu kolundan tutup yatağa doğru yönlendirdi. Çocuğun yatağa oturmasını sağlayan doktor hemen onun sağına geçti ve oturdu.

"Anlat bakalım Felix, travmaların var mı? Neden seni buraya yatırdılar?"

"Delisin dediler. Ama ben deli değilim ki..."

Çocuğun masum masum söyledikleriyle kalbinin parçalara ayrıldığını hissetti mor saçlı doktor.

"Travma Felix?"

"Annem ölmüştü...o kadar." diyip gülümsedi sarışın çocuk.

Doktor kendini iyice kötü hissederken "Nasıl öldü?" diye sordu. Konuşmakta zorlanıyordu.

"Araba çarptı. Kocamaaaannn bir arabaydı. Ben herşeyi gördüm biliyor musun? Anneme dikkatli ol demiştim ama o yaramazlık yaptı ve beni dinlemedi."

Doktor on yedi-on sekiz yaşlarındaki bu çocuğun böyle bebek gibi konuşmasını garipsemişti ama yaşadıklarının onun için ne kadar zor olduğunun farkındaydı. İşte bu yüzden deliydi ya... gözlerinin önünde ölen annesi ve kafayı sıyırması ile belkide hayatı boyunca küçük bir çocuk ruhuna sahip olacaktı.

Doktor yaklaştı ve sarışın çocuğu kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı.

"Annen çok yaramazmış Felix ama sen annen gibi olma tamam mı? Sen hep benim sözümü dinle ve uslu çocuk ol."

"Tamam... adın ne?"

"Minho."

"Tamam Minho."

Minho gülümseyerek Felix'in kollarından ayrıldı ve saçlarını karıştırdı.

"Minho?"

"Hm?"

"Ben deli miyim?"

Minho, Felix'in her sözüyle kalbine hançer saplanmış gibi oluyordu.

"Ne yaptılar bu çocuğa..." Diye geçirdi içinden.

"Değilsin güzelim, deli değilsin. Sen benim tanıdığım en akıllı çocuksun."

∆∆∆∆∆

Bölüm sonu ballarımmm

Evet kafaya taktım dedim Minlix'de yazacağım. Neyse bu fic mini fic şeklinde olacak beğenirsiniz umarım yeni bölümde görüşürüz!!

Deliyim ama Sana ~MinlixWhere stories live. Discover now