45 4 0
                                    

taehyung
jeongguk
nereye gittin

jeongguk
mutfaktayım

taehyung
gece bana sarılıp uyuyunca
gündüz de yanımda bekledim :(
kendimi kullanılmış hissediyorum:((

jeongguk
yok artık taehyung

taehyung
jeongguk :((

jeongguk
hemen de şımarıyorsun

taehyung
napiyim seni hep özlüyorsam
sana şımarmicam da kime şımarıcam

jeongguk
şapşal taehyung
sana kahvaltı hazırlıyordum
bekle biraz

taehyung
ben de beni terk ettin sandım

jeongguk
ben sen miyim

taehyung
laf söylemeden de duramazmış

jeongguk
yapım böyle
beğenmiyorsan gidebilirsin

taehyung
gidiyim mi

jeongguk
beğenmiyorsun yani

taehyung
BEN ÖYLE BİR ŞEY Mİ DEDİM ŞİMDİ

jeongguk
GİDİYİM Mİ DEDİN

taehyung
O ANLAMDA DEMEDİM
görüldü
jeongguk
o ses neydi
noldu
geliyorum hemen
çevrimdışı

-

"jeongguk!" kapıya doğru baktığımda bacaklarına yorgan dolanmış bana doğru koşmaya çalışan Taehyung'u görmeyi çok beklemiyordum. beni gördüğü gibi daha da hızlı gelme çalışmasıyla yere düşmesi bir olmuştu.

onun yanına gideyim derken bir an yere düşürdüğüm bardağın camlarını unutup destek almak için yere elimi koymamla cam batmıştı. "ay!"

taehyung ise sonunda yorgandan kurtulmuş olmalıydı ki hemen yanıma gelmişti. "iyi misin? kanıyor, dur." kenardan peçete alıp elime uzandı.

"önce burdan kalkalım. dikkat et." dikkatlice ayağa kalkıp masaya geçtik. taehyung elimi inceleyip peçeteyi bastırdı. kaşları hafif çatılmıştı ve odağı tamamen elimdeydi.

"iyiyim taehyungg biraz acıyor sadece." desem de beni dinlemeden elime odaklanmaya devam etti.

"neyse ki cam içine girmemiş, kesik de derin gözükmüyor." elimi yavaşça masanın üstüne bırakıp peçeteyi bana uzattı.

"dolaptan ilaç ve sargı alıp gelicem." ayağa kalkacağı sırada bileğini tuttuğumda önce bileğine baktı sonra da bakışlarını gözlerime çıkardı. ben de beni dinlemeyeceğini fark edip bileğini geri bıraktım. böyle yapmamla taehyung da gülümsemişti.

kenardaki dolaptan ilaçla sargı bezi alıp geri sandalyesine oturdu. elimi ona uzattığımda yüzünde yine bir gülümseme meydana geldi. dikkatlice kesiği temizleyip ilaç sürüp küçük sargı beziyle sardı. ben de sadece onu ve mimiklerini izledim.

"dikkatli ol bundan sonra. burayı da ben temizlerim sen bekle." başımı salladığımda eşyaları da alıp ayağa kalktı.

"sen de dikkat et." beni dinlediğini belirtircesine ses çıkardıktan sonra yerdeki camları toplamaya başladı...

beraber kahvaltı yaptıktan sonra dün buluşacağımız yere gitmiştik, bizim yerimize. buraya uzun süre sonra yeniden birlikte gelmek içimi sıcacık yapmıştı. hikayemizin başladığı yer burasıydı, taehyung'u ilk tanıdığım yer burasıydı.

banka yürürken taehyung elimi tutmak istediğinde kararsız kalsam da geri çekilmediği için çekinkence ben de elimi uzatmıştım. o da sıkıca tutmuş ellerimizi birbirine kenetlemişti.

"jeongguk seninle tekrardan buraya gelmek çok güzel." başımı olumlu anlamda salladığımda banka varmıştık. yine ilk zamanki gibi bana dönük oturduğunda ben de öyle yaptım.

"jeongguk... tam burda hikayemiz yeniden başlasın mı?" yavaşça konuştuğundan mı yoksa böyle söylediğinden mi bilmiyordum ama kalbim yine çok hızlanmıştı.

taehyung'a güvenmeye başlamıştım evet ama bu önemli adım için hiç hazır hissetmiyordum. korkularım öyle hemen geçmiyordu. o da bunu anlamış olacak ki konuşmasına devam etti.

"korktuğunu biliyorum ama sana kendimi kanıtlamam için bir şans gibi düşün. lütfen jeongguk her şey çok daha iyi olacak." bakışlarını gözlerimden çekmedi. bir tepki beklediğini biliyordum. daha fazla bakamayıp gözlerimi kaçırdığımda çenemi hafifçe tutmuştu.

"hm olmaz mı? yeniden çok güzel bir şekilde başlamayalım mı?" dediğinde evet anlamında gözlerimi yumup açtım.

"söz ver bana." heyecanla gülümsediğinde hızlıca konuştu.

"söz veriyorum. seni çok daha iyi hissettireceğime asla bırakmayacağıma söz veriyorum." serçe parmağımı ona uzattığımda o da uzattı ve baş parmaklarımızı da bastırdık. bakışları dudaklarımla gözlerim arasında gidip gelirken ayağa kalktım.

"hadi yürüyelim biraz." başını sallayıp o da ayağa kalktı. heyecanı o kadar belli oluyordu ki gülmeden edemedim.

ben onun gibi hevesli gözükmek istemedim çünkü mutluluğum bozulsun istemedim. heveslenirsem hayal kırıklığına uğramaktan korktum. yine de mutluluğumu içimde yaşadım.

beraber el ele sohbet ede ede yürüdük. en sonunda da taehyung beni eve bırakırken dudağımın hemen kenarını öpüp gülümsedi. ben de ona gülümsediğimde içeri girmemi söyledi. el sallayıp birbirimizle vedalaştık.

arkamı döndüğümde annemi gördüm. o da bana imalı imalı gülümseyerek bakıyordu. onu öyle görünce ben de kıkırdadım.

"nee?" ellerini kendine doğru çekip açtı.

"hiçç. hadi gel yardım et." birbirimize bir süre bakıp gülerek restorana geçtik. annem taehyung'u gerçekten seviyordu ve benim onunla olmamı daha çok seviyordu.

ayy oldular oldular
daha da güzel olacaklarrr
şapşal taekook ve shipper anne✍🏻

bir sonraki bölümde görüşürüzz sağlıklı kalınn👋🏻

christmas tree[taekook]Where stories live. Discover now