29

249 22 0
                                    

"Biliyor musun, hâlâ kavrayamadım" Chanyeol, göğsünde yatan oğlanın mis kokulu saçlarını okşarken mırıldandı.

"Gerçekliğini sorguluyorum.." cümlesini okşadığı saçların üzerine bıraktığı öpücükle bitirmişti.

"Tam olarak neyi sevgilim?" Baekhyun gözleri kapalıyken mayışmışlığın verdiği boğuk sesiyle konuştuğunda, Chanyeol hafifçe gülümsedi

"Tam olarak bunu"

Dışarıda atıştıran yağmur damlaları cama hafifçe vururken ikili, daracık koltukta, üstlerine attıkları battaniyeyle birbirlerine sokulmuş uzanıyordu. Huzur diye geçirdi içinden Chanyeol. Huzur buymuş işte..

"Pişman mısın?" Chanyeol günlerdir, belki de haftalardır içinde olan o soruyu sorduğunda tedirgin hissetmekten kendini alıkoyamadı. Ya pişman olduğunu söylerse? Ne yapardı o zaman? Neredeyse 1 ay olacaktı ve öyle çok alışmıştı ki bal bebeğinin 'sevgilisi' olmasına.

Kesinlikle uzaktan uzağa aşık olmaktan çok, çok daha mükemmeldi ve bundan vazgeçebileceğini sanmıyordu

Baekhyun gözlerini açıp kafasını kaldırdı ve çenesini sevgilisinin göğsüne koyup endişe parıltılarıyla dolu olan gözlere baktı "pişmanım"

Chanyeol'ün nefesi kesildi. Kalbi hızla atmaya başlarken vücudu titremeye başlamıştı ve Baekhyun, altındaki bedenin sallantısını korkuyla hissetti.

"Chanyeol?" Endişeyle yerinde doğrulup sevgilisinin yüzünü avuçları arasına aldı. Yaşların dolduğu gözleri gördüğünde kalbi acımıştı.

"Özür dilerim" Chanyeol'ün fısıltısının hemen ardından Baekhyun kafasını hızlıca iki yana salladı "hayır hayır o anlamda demedim. Aşkım dinle beni"

Chanyeol kızarmış burnunu çekerek ıslak kirpiklerinin altından Baekhyun'a bakarken yerine doğruldu. Bu sırada Baekhyun'un elleri yanağından düşmesin diye kendi ellerini onunkilerin üstüne yerleştirmişti "hm?"

"Pişmanım, ama seninle olduğum için değil.." avuçlarının arasındaki yüzü okşarken diğerinin kedi gibi sokulmasıyla gülümsedi ve devam etti "seni daha önce kabul etmediğim için.. korkup, aptalca kin beslediğim için"

"Peki arkamdan söylediklerin için" Chanyeol'ün aniden söylediği şey Baekhyun'u dumura uğratmıştı.

"Deli gibi.. deli gibi pişmanım" gerçekten de Baekhyun ölesiye pişmandı o sözlerinden.

"Neden söyledin ki öyle şeyler o zaman?" Uzun olanın kırgın çıkan sesi Baekhyun'un yüreğine batmıştı. Dudaklarını büzüp sevgilisine daha da yaklaştı

"Kopamıyordum ki senden Chan.. hep etrafımdaydın, gözlerimi alamıyordum ki senden. Ben senin aksine korkağın tekiyim. İnsanlar sana olan ilgimi fark etmeye başladığında, korktum. Bilmiyorum. Nefret ettiğimi sansınlar istedim işte.. aptalım" sonlara doğru sesi kısıldığında Chanyeol önce miniğinin dudaklarını öptü ve daha sonra göğsüne çekerek sıkı sıkı sardı etrafını kollarıyla "sssh, sakın. Aşık olduğum kişi hakkında böyle konuşamazsın"

Baekhyun da gülerek sarılışına karşılık verdi. Gerçekten aptaldı. Chanyeol'ün kokusuyla karışmış havadan derince bir soluk çekti içine. Chanyeolü yeniden üzmüştü işte

"Hay amına koyayım ama artık ya" giriş kapısından gelen ses ile ikili birbirinden ayrılıp sinirle onlara bakan Kyungsoo'ya döndü "ya bi defolun artık be bi siktirin gidin artık be yeter ya"

Kyungsoo ayakkabılarını çıkarken söylenmeye devam ediyordu ki Chanyeol yanında duran kırlendi Kyungsoo'ya doğru attı ve çattığı kaşları ile karşılık verdi "sana ne lan dümbük. Kes sesini otur aşşağı"

Kyungsoo kendine gelen kırlenti havada yakalayıp Chanyeol ve Baekhyun'un yan tarafındaki koltuğa kendini yorgunlukla bıraktı. Baekhyun kaşı patlamış ve çenesi morarmış çocuğa bakarken iç çekti. Jonginin halini de merak etmişti

"Sen bir de karşı tarafı gör yeol" Kyungsoo kapattığı gözleri ve yamuk gülüşüyle chanyeol konuşmadan önce söyledi. Chanyeol Baekhyuna ayıp olmaması için jongin için söyleyeceği dalga ve hakaret içeren cümlelerini yutmak zorunda kalmıştı

"Ben sizin aranızdakileri anlamlandıramıyorum" Baekhyun göz devirerek konuşup arkasına yaslandığında Kyungsoo yüzünü buruşturdu ve gözlerini açıp çaprazda oturan adama baktı

"Arkadaş uyuz olmuş ben de kaşıyorum onu işte yenge"

"Yenge ne be?! Erkeğim ben erkek" Baekhyun yerinde dikleşerek konuştuğunda Kyungsoo yerinden kalkıp he he dercesine elini havada salladı

"Yok ben bunun babasını sikicem" Baekhyun tam yerinden kalkıyordu ki Chanyeol onu belinden yakalamıştı. Kyungsoo orta parmağını kaldırıp odasına ilerlerken Chanyeol arkasından bağırdı "dur be oğlum! Soo sok yerine onu" Kyungsoo inadına diğer elinin de orta parmağını gösterdiğinde sonunda odasına girmişti

"Cidden şu jonginden uzak tutamıyoruz bu salağı. Boynuzlandı hâlâ akıllanmadı" Chanyeol sevgilisinin belini bırakmak yerine onu kucağına oturturken konuştu. Baekhyun ise kafasını onaylarcasına salladı "birbirlerine iyi gelmiyor gibi gözüküyorlar ama aslında tam tersi. Jongin o yaşanan olaydan sonra öyle pişman oldu ki Chan, inan bana hiç öyle görmedim onu"

Baekhyun uzun olanın ensesindeki saçlarla oynarken, chanyeolün derin bakışları yüzünden ayrılmıyordu "işte jongine de çok kızdım ben. Ama anlayabiliyordum da onu. Biliyorsun babası papaz, bale yaptığı için bile ne kadar zor zamanlar geçirdi ailesiyle. Korkuyor yani anlayacağın. Ama çokta seviyor Kyungsooyu görebiliyorum yani. İşte bazen-"

Baekhyun'un lafını kesen Chanyeol'ün dudakları olmuştu. Söylediklerinden tek kelime dahi anlamamıştı. Bal böreğinin ballı dudakları karşısındayken neden konuşmak gibi gereksiz şeylerle zamanını harcasındı ki?

 Festival [CHANBAEK texting]Where stories live. Discover now