3K

39 8 33
                                    

Ben prenses Kaina. Korinstra krallığının varisi, aynı zamanda bir kuzgun. 3k'yim ben. Piyano sever miyim? Evet. Bana zarar mı verir. Yine evet.

Her ne kadar bana zararı dokunuyor gibi görünse de uçmak güzel bir his. Gerçekten. Bana kalırsa, kuzgun olmayı prenses olmaya, koca bir tahtın ve halkın sorumluluğuna, tercih ederim.

Bunun yararı da var tabii ki. -bana göre her türlü çok güzel- İkizimi öldüren sevgili düşman krallıkların karargâhlarına sızabilir, onların planlarını altüst edebilirim. Tabii öğrenilmezse.

Babam bu yeteneğimi öğrendikten sonra krallıktaki bütün piyanoları toplattı. Bir tanesi dışında. Benim piyanom. Evet, doğru duydunuz. Benim piyanom. Bu hayattaki en sevdiğim eşyam. Her ne kadar çoğu kişi bunu garip bulsa da, piyanolara bayılıyorum. Özellikle kendi piyanoma.

Bu küçücük, miniminnacık (!) sırrı ben kuzguna dönüştükten sonra balo salonuna gelip beni bulamadıktan sonra babama söyleyip sonra tüm krallığa kayıp olduğum haberini salınmasını sağlayan ve sonra benim üstün çabalarım sayesinde 13 gün sonra benim olduğumu anlayan dans eğitmenim Bay Yurka, babam, annem ve tabii ki ben paylaşıyoruz.

Keşfettiğime göre, ben yaşım kadar tuşa basınca kuzguna dönüşüyordum. Acaba ikizim yaşasaydı onda da bu yetenek olur muydu? Keşke yaşasaydı ve bunu öğrenebilseydik. İnsanın küçük bir kardeşi olması gerçekten kişiye lütfedilmiş bir nimet bence. Özellikle ikiz. Düşünsenize, çocukluğu sizinle geçmiş, oyun arkadaşınız olmuş biri var. Çok güzel olmalı.

Aslında kardeşim hakkında hiçbir şey hatırlamıyor değilim. Ama anılar hem çok silik, hem de hayal mi gerçek mi emin değilim. Çünkü o benden koparıldığında çok küçüktüm. Keşke tahtı paylaşabilecek biri olsaydı yanımda. Krallığa hükmederken birbirimize yardımcı olurduk. Böylece ben evlenene kadar tahta ilk geçeceğim zamanlarda açık hedef olmazdım. O beni korurdu, ben onu. Annem babam vefat ettiğinde birbirimize sahip çıkardık. Şimdi içindeki intikam ateşi daha da alevlendi. Babamı bu konuda anlıyorum. Benim böyle yetiştirilmiş olmamı sağlamasını. İntikam çok yoğun bir duygu. Bunları keşke ona anlatabilseydim. Keşke.

Okuduğuma göre, ikizler birbirlerinin hissettiklerini hissedermiş. Umarım o da benim hissettiklerimi hissediyordur ve o da beni özlüyordur. Acaba o da benim gibi beyaz saçlı, mavi-kırmızı gözlü müydü? Yoksa çift yumurta ikizi olduğumuz için benden farklı mıydı? Belki onun kuzgun kadar siyah saçları, kar kadar beyaz teni, zeytin kadar yeşil gözleri vardı. Belki de esmerdi. Belki benimle tamamen alakasız bir görüntüsü vardı. Belki duygularımız, görünüşümüz, karakterimiz her şeyimiz tamamen aynıydı. Belki de tamamen alakasızdık. Düşük bir ihtimal fakat yaşıyorsa umarım mutludur.

Onu benden alanlara benim yaşadığım acıyı yaşatağım. Söz veriyorum kardeşim. Sana ne yaşattılarsa hepsini teker teker burunlarından getireceğim. Söz. Belki bir gün buluşuruz, kim bilir. Ya burada, ya da başka bir yerde. Ama eğer buluşamazsak onların yanına bunu asla bırakmayacağım. Söz. Binlerce kez söz.

Gece KuzgunlarıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora