1

1.1K 39 23
                                    

Herkes başlangıç tarihini bıraksın bakalım
🌪️🧡☀️

Yine olmaktan korktuğum yerdeydim. Tüm travmalarımın sebebi belki hayatımın en zor zamanlarını geçirdiğim hikayenin başlangıcı olan Tv8 binasının önünde. Yavaş adımlarla içeri girerken bu sene teklifi kabul etmemin ne kadar büyük bir pişmanlık olduğunu iliklerime kadar hissediyordum. Kendim için iyi olacağını biliyodum çünkü her şeyi geride bırakıp yeni bir sayfa açmam gerekiyordu. O son 2 senedir hayatıma bir şekilde dahil oluyordu ve tüm dengemi altüst ediyordu artık bunun olmasına izin vermemem lazımdı. Kendimi açlıkla, stresle, yalnızlıkla terbiye ettiğim adada bu sefer onsuzluk için terbiye edecektim.

Bu düşünceler kafamda sanki 2 haftadır dönmüyormuş gibi tekrar ederken karşıma Turabi çıktı. "Aleynaydı dimi?" diye el uzattı bana şaşırdım ama tebessüm ederek elini sıkmakla yetindim. Poyrazla daha yarışma başlamadan düşman olmuşlardı ve ben bu işin en ufak bir yerinde yer almak istemiyordum o yüzden seviyemi korudum. "Çok güzel bir kız olduğunu görmüştüm fotoğraflarından ama gerçekte daha da güzelmişsin" dedi gülümseyerek beni süzerken. "Teşekkürler" dedim sadece ve yoluma devam ettim. Arkama dahi bakmadım. Bana olan zâfı sevgilisi olsa dahi ortaya çıkıp beni süründürmesini istemiyordum. Bu sene de olmazdı. Dışardan bakıldığında harika göründüğümü biliyordum ama mental açıdan hiç hazır değildim.

İşte yine o çok tanıdık bakışları hissettim. Beni tepeden tırnağa süzerek her zerremi aklına kazıması gerekiyormuşçasına dikkatli ve belirgin bir öfkeyle 1-2 dk oyalandı üstümde. Aldırış etmemeye çalışarak diğer yarışmacılarla selamlaştım. Merve çok içten bir selam verdi bana "Naber canım" dedi. "İyiyim canım senden naber" diyerek yanıtladım onu. Bu bile bana ilaç gibi gelmiş gerginliğimi almıştı üstümden.

Ogedayla el sıkışmak için uzattığım elime karşılık gülerek beni kendine çekti " Ya ne bu medeniyet rahat olsana biraz ;)" diyerek dostane bir tavır sergiledi. Bu tavrı hoşuma gitse de tam solumuzda duran Poyraz'ın bıyık altı sırıtışının ardından kasılan çene kasları pek de öyle demiyordu. Sıra ona geldiğinde elimi uzattım "Başarılar" diyerek elimi sıktı. Sanki sana bu sezonu da zehir edicem dermişçesine. İçimden bi şeyler kopmasına rağmen ses tonuma yansıtmamak için özen gösterdim. Ondan korktuğumu daha ben bile kabul edemezken o bilmemeliydi. "Başarılar" dedim gülümseyerek. Gözlerini hafifçe belli belirsiz kısarak gözlerime baktı. Aradığı bir duygu vardı ama ne olduğunu anlamamıştım. Olabildiğince nötr durmaya çalışsam da ona yansıttığım bakışlarımda kırgınlık ve öfke çok barizdi. Gözleri tekrardan eski şeklini alırken göz bebeklerinin biraz büyüdüğünü gördüm. Bir şeye şaşırmıştı ama ne? Bu adam aklıma zarardı sadece.

Tam bunları düşünürken Acun abi geldi. "Hoşgeldiniz arkadaşlar sizi ses, makyaja alalım. 10 dk'ya başlıyoruz" diyerek el çırptı bir kaç kez. O telaş içinde bir daha birebir karşılaşmamız olmadı. İlk önce kadınlar çıkmıştı yayına. Gelmeden önce sözleşmemdede çok net belirtmiştim. Onunla aynı takımda olmak istemiyordum. Oyunlar , eleme stresi ve türlü zorluklar arasında tek nefes alabildiğim ada hayatında da ne yapıp edip burnumdan getirmeyi becerdiği için bu riske bir daha giremezdim.

Acun abi sırayla herkese söz hakkı verip kısaca düşüncelerini alıyordu. Sıra bana geldiğinde "Poyrazsız bir survivor düşünme" gibisinden sözler çıktı ağzından ve bunları "sürpriz" adı altında lanse etti bana. Her şey çok profesyonelce planlanmıştı. Anlaşılan bu gün degilse de elbet bir gün aynı takıma koyacaktı bizi. Ortamı bozmamak adına attığı bu topu göğüsümde yumuşatarak geçiştirip konuyu kapattım. Bir kaç düşüncemi de ekleyerek konuşmamı sonlandırdım.

Kırmızı takımdaydım. "Red,red,red" diye içimden geçirdim. O an tekrar dank etti kafama ben sezonumda hiçbir takımda hiçbir şekilde kendimi bulamamıştım. Kırmızıya geçtiğimiz ilk zamanlar bu sefer oldu diye iç geçirdiğim anlar için buruk bir gülümseme bahşettim. Dostum dediğim 5 ay sarılarak uyuduğum arkadaşımın bile beni onlara satmasını hatırladım. O kadar çok sorgulamıştım ki kendimi sorun bende mi? Niye hep yanımda olan insanlar beni bırakıp tam karşımda duranlarla beraber oluyorlardı? Bu gün belkide milyonuncu kez yüzüme vuran gerçek tekrar nüksetmişti; Mental olarak asla hazır değildim!

Ben bunlarla savaşırken birinin bana baktığını hissettim ve tüm dikkatim dağılmıştı. Erkekler gelmiş konuşmaya başlamıştı bile ve o gözlerini yine üstümden çekmemeye yeminliymişçesine habire kaçamak bakışlar atıyordu. Akıl sır erdiremiyordum cidden 2 sene geçmişti koskoca 2 sene. Ne ayrılıklar ne ilişkiler ne mutluluklar ne umutsuzluklar sığdırmıştık ama bir türlü kopamamıştık.

Bir ses yükseldi "Poyraz, mavi takım!"

Selam herkese! Umarım kitabımı beğenirsiniz yorum ve votelerinizi bırakmayı unutmayın lütfen seviliyorsunuz ❤️

SaudadeWhere stories live. Discover now