YIL DÖNÜMÜ KUTLAMASI- ÖZEL BÖLÜM

4.5K 230 39
                                    

Dudağımda, sevdiğim bir şarkının nakarat kısmını yansıtan bir ıslıkla izin günümü evimizi süsleyerek geçiriyordum. Hekim acil bir ameliyat için çıkmıştı ve bugün bizim yüzüklerimizi taktığımız o mükemmel günün yıl dönümüydü.

Elimde parlayan beyaz alyansa baktım, üstünde kare kare işlemeleri vardı ve mükemmeldi. Hekim bunları bizim için yaptırıp sürpriz bir şekilde evlenme teklif etmişti bana.

Bu ülkede imkansız olsa da, yeni komşu ve arkadaşlarımız olan, Kaya ve eşi Göksel ile birlikte nişanımız yapılmıştı. Ailemde bunu görüntülü aramadan izlemişlerdi, ben saf saf yemeğe arkadaşlarımızı çağırdığımızı düşünürken canım adamım beni bu sürprizle ağlatmıştı.

Gözyaşlarımı öpücükleriyle silerek yüzüklerimizi takmış ve bir değil bin ömrü olsa hepsini benimle geçirmek istediğini söylemişti. O gece o kadar mutlu olmuştum ki, aklıma geldikçe ağlamıştım.

Bugün ise ben onun için büyük bir sofra hazırlamış ve en sevdiği yemekleri pişirmiştim. Vücudumu onun için hazırlamıştım ve ilk kez fantezi iç çamaşırı giymiştim.

Yüzüm içimdeki çamaşırın etkisiyle pembeleşmişti ve tepkisini deli gibi merak ediyordum. Ellerim bile terlemişti, heyecanım doruktaydı.

Yıllardır, neredeyse sekiz yıl oluyordu, ondan başka hiç kimseye bakmamıştım. Sanki Hekim hayatıma girdikten sonra diğer adamların hepsi görünmez olmuştu.

Hekim'in hayranları ise günden güne artıyordu, ne kadar sinir olsam da onun beni sevdiğini bildiğim için ses çıkartmıyordum. Kadının birisi resmen kollarına atlamaya çalışmıştı hatta ama canım sevgilim onu kibarca reddetmişti.

"Kusura bakmayın, kadınlar pek ilgimi çekmiyor. Tekrar bu şekilde davranmamanızı rica ediyorum, erkek arkadaşım yanlış anlarsa çok üzülürüm." Ağzından çıkan sözlerle kadın sus pus olup yok olmuştu.

O gece onu bir güzel ödüllendirmiştim bende tabi ki, gerçi benim içinde büyük bir ödül olmuştu ama neyse. Hala içimde ona karşı doymayan bir açlık vardı, ne kadar sevişirsek sevişelim bir sonraki seferi iple çekiyordum.

Beni her zaman aynı arzuyla karşılıyor ve kollarında uyutuyordu. Eve girdiğinde ilk işi her zaman beni öpmek oluyordu ve evde yoksam da beni kapıda karşılıyordu.

Mükemmel görünen sofraya bakıp iç çektim, anahtar sesini duyduğumda kalbim heyecanla doldu. Hekim elinde iki büyük paketle içeri girdiğinde büyük bir gülümsemeyle kollarına atladım.

Beni öpücüklerle karşılayıp sımsıkı sarıldı, paketleri yere bırakıp kucağına aldığı bedenimi iyice kendine bastırdığında kokusuyla mest olup inlemiştim. Sofrayı bulan gözleri gülümseyerek gözlerime döndü, beni daha sert öpüp yere indirdi.

Yan yana soframıza oturup yemeklerimizin keyfini çıkarttık, arada gözleri dudaklarıma ve gömleğimden görünen boynuma kayıyordu ama kendini tutuyordu. Her baş başa kaldığımızda böyle oluyordu, beni yorgun düşene kadar kendine hapsediyordu.

"Ellerine sağlık, gerçekten harika olmuş hepsi. Senin tadından daha güzel olamazlar ama, senin elinden çıktıkları belli bitanem." Eğilip dudağıma ufak bir öpücük kondurmuş ve sofrayı toplamama yardım etmişti.

Beni mutfakta yakalayıp sarmaladığı zaman kulağıma fısıldadığı sözlerle çoktan sertleşmiştim.

"Hatırlıyor musun, seni köydeki mutfakta nasıl yemiştim? Tadını bile hatırlıyorum, artık sabrım kalmadı. Seni burada yemem gerek." Altımdaki çamaşırı gördüğünde aldığı derin nefes içimi hoplatırken dudaklarını ve dilini dantelin üstünde hissettim.

Beyaz tenime dikkat çektiren bordo bir dantel boxer almıştim ve enfes bir kalça oyuntusu vardı. Deliğim ve aletim açıktaydı.

Hekim neredeyse inleyerek deliğime gömülürken ellerini çamaşırın dantelinde gezdiriyordu, onun bunu seveceğini biliyordum.

Aldığım hazla mutfak tezgahını daha sert kavradım, dilini etrafında gezdirip aniden deliğime sokup aynı hareketi tekrarlamak için geri çıkartıyordu. Zevkten başım dönüyordu ve sanırım inlemem tüm sitede yankılanıyordu.

Dizlerim titremeye başlarken Hekim kendi pantolonunu aşağıya indirip aletini eline aldı, sabırsız bakışlarla bana bakarken ıslak deliğime yavaş ve yürek hoplatacak bir doluluk hissi vererek girmeye başladı.

Yıllar geçse bile bu zevk hala ilk günkü gibi inanılmaz geliyordu. Duvarlarımı esneterek içimde ilerlerken dokunduğu prostatımla yüksek sesle inledim. Daha da derine inen aletini memnuniyetle kabul eden deliğim zevkten kasılıyordu.

"İlk gördüğüm gün bile senin içinde olmayı hayal etmiştim, sen benim tüm sevaplarımın karşılığısın can içim."

Böyle şehvetli bir anda, bu sözleri söylemesi bile onun mükemmelliğinin kanıtıydı. Bizim için seks sadece arzu değildi, vücudumuzla birlikte kalbimiz de birbirine karışıyordu.

"Seni seviyorum kocacığım, çok seviyorum." Nadiren söylediğim kocacığım lafının onu nasıl delirttiğini biliyordum.

İçimden çıkıp tekrar girdiğinde yüksek sesli bir çığlık attım, zevk dolu çığlığım onu daha da ateşlemişti. Kalçama gömülen parmaklarıyla hızlanması bir oldu, deli bir hızla girip çıkarken arada durup kendini iyice içime gömüyordu.

En dibimde olsa bile bu hareketiyle içimde bir yere dokunuyor ve prostattan bile daha çok zevk veriyordu. Tüm vücudum zevkten titrerken elini atıp gelmek üzere olan aletimi kavradı, ben beni rahatlatmasını beklerken başını sıkarak gelmeme engel olduğunda elimi eline atıp çekmeye çalıştım.

Bastırılmış orgazmımla tüm vücudum titrerken hareketleri daha da sertleşti. Artık delirmek üzereydim, dişlerini kulağımda hissettiğimde gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.

"Bunun beni delirteceğini bildiğin için giymedin mi can içim, işte senin için delirdim. Seni de aynı şekilde delirtmek istiyorum, benim için delir sevgilim. Deli gibi inlemeni istiyorum, inle ki boşalmana izin vereyim." Kendimi tutmayı bırakıp ağlarcasına inlerken elinin serbest kaldığını hissettim.

Arkamdaki hareketleri daha aceleci bir hal aldığında eli tekrar beni kavradı ve tüm vücudumu titreten bir arzuyla çığlık çığlığa boşaldım. İçimdeki hareketleri düzensizleşti ve kendini tamamen içime itip öylece kaldı.

Bacaklarıma süzülen sıvılarla öylece kalakalmıştım, ter ve gözyaşı kaplıydım. Dizlerim titriyordu ve kalbim hala deli gibi atıyordu. Hekim içimden çıkıp beni bebek gibi kucaklayana kadar o şekilde kaldım.

İkimizi de yatak odamızdaki jakuziye koyup sıcak suyla doldurdu, beni bebek gibi ilgiye boğduğu bir gece daha yaşıyorduk ve bunun gibi binlerce gece yaşamak gibi güzel bir hayalim vardı.

Onu tanıdığım günden beri, her gün daha da artan bir aşkla bağlanıyor ve onu her gün doğumunda tüm inançlardaki kutsallardan diliyordum.

Doktor ve ÇobanWhere stories live. Discover now