1. BÖLÜM: KATLİAM

16 5 8
                                    

Merhabalar hepiniz hoşgeldiniz✨

Umarım kitabımı beğenir ve destek olursunuz ✨💗

Oy ve yorum yapmayı unutmayın ❤️


°KATLİAM °


Okulda geçen yorucu günün sonunda kendimi eve attığım direkt yatakla kavuştuğum o akşamlar benim için çok özeldi. Gerçi yatakla kavuşmam çoğu gün başka günlere ertelense de elbet kavuşuyordum. Yaklaşık 3 aydır bu huzura uzaktım. Büyük bir acıyla, yas ile boğuşurken uykuyu aramaz olmuştum. Uykumda bile beni bırakmayan bu acı huzursuzluğumu arttırıyordu. İçimdeki bu acı beni bir şeyler yapmaya teşvik ediyordu ama yaptığım her şey yine çektiğim acı ve ıstırabın sonucu oluyordu. Her yol beni acıma, kaybettiğim her şeye geri döndürüyordu. Nasıl iyi olacaktım? İnsan bu acısından nasıl kurtulur bilmiyorum. Gidecek yolum yokmuş gibi... Sanki bu acı ,bu kayıp hep benimle kalacak gibi hissediyordum.

25 yaşımın başlarına beraber girdiğim, en kötü ve en güzel anlarımda yanımda olan arkadaşımı kaybedeli tam tamına 3 ay olmuştu. Onsuz bir günümün olmadığı kişi artık hayatımda yoktu.
Ceren..benim güzel melek arkadaşım okulda yapılan korkunç saldırı sonrasında oracıkta ölmüştü. Onu kurtarmaya çalışmıştım ama yapamamıştım. Bana o gün son kez gülümsemişti ve
ben o günden sonra bir daha gülememiştim...

°3 Ay önce°

"Tezim için okumam gereken kitaplar var çıkışta onları almaya gidicem Ali abinin dükkanına, sende gel"

Ceren elindeki kitapları çantasına sıkıştırmaya çalışırken bir yandan da benimle heyecanlı ses tonuyla konuşuyordu. Ellerim siyah kabanımın içinde gülerek onu izlerken kafamı sallayıp " Olur. Hava bugün çok güzel sonrada kahve içeriz " dedim. Kafasını sallayıp çantasını kapattı.

"Kahvesiz bir gün yaşayamazsın değil mi?"

Kafamı gülerek iki yana salladım.
" Hayır. Dün gece çok geç yattım. Sabaha kadar tez ile uğraştım."
Kocaman güldü.

" Acaba yüksek lisans yapmak bize göre değil mi?" diye sordu elini omzuma atarken.
Kafamı iki yana sallayıp " Bütün yıl halimiz böyle olacak diye bir şey yok ya aşkım." Yanağından makas alıp devam ettim. " Bir sonraki ay daha da alışmış oluruz. Düzenimiz oturur." Dedim.
Gülüp kimseye çaktırmadan el hareketi yaptı. Dudağımı kıpırdatarak 'pislik 'dedim.

Sınıftan çıkıp koridorda ilerlerken Ceren bana yeni flörtü hakkında bir şeyler anlatıyordu. Dikkatimi ona vermiş dinlerken koridordan acı bir Çığlık sesi geldi.

Korkuyla koridorun başına bakarken bizim yaşımızda bir erkek yerde kıvranıyordu. Ceren ile birbirimize bakıp çocuğa doğru koşacağımız zaman hemen arkasından bir erkek daha 'kaçın' diye yüksek sesle bağırmıştı. Korkuyla etrafımıza bakarken herkes kaçışıyordu. Fakat kimse nereye gittiğini dahi bilmiyor vaziyetteydi. Hala biraz uzağımda yerde kıvranarak yatan çocuğa kimse müdahale etmiyordu.

Deprem mi olmuştu? Biz neden hissetmedik?!
Yangın mi çıkmıştı? Hayır! Öyle olsa şuan alarm sesi bütün okulda duyulurdu.

"Ne oluyor?"

Ceren korkuyla bir arkasına bir de yerde kıvranarak yatan çocuğa bakıp sessizce fısıldadığında kafamı iki yana sallayıp " bilmiyorum"dedim ardından kolunu tutup " hadi gidelim. Kötü bir şeyler oluyor." Deyip hafifçe ilerlettim.

Tam o an yerdeki çocuk avazı çıktığı kadar bağırıp korkuyla arkasına baktı. Geri geri kendini sürüklemeye çalışırken etraftaki kimse onun çığlığını umursamıyor herkes bir o yana bir bu yana kaçıyordu.
Ceren ile artık içimizdeki korkuya rağmen çocuğa doğru adım atacağımız an çocuğun baktığı yerden yüzü siyah maskeli kalıplı simsiyah giyinişli, aynı şekilde siyah kalın asker botlarıyla bizi bir adam karşıladı.

Efsunkâr Where stories live. Discover now