1. BÖLÜM

65 7 7
                                    

Başlama tarihi 15 Aralık 2023

Medya: Confused Thoughts

Adam, her zamanki sofrasının başına oturdu. İşte O gün, bu gündü, hissediyordu. Lakin önce yemek yemesi gerekti. Enerji toplamalı, ve büyüyü öyle yapmalıydı. Kısa sürede, en sevdiği yemek olan yoğurt çorbasını bitirdi. Doymuştu artık, büyüsünü yapabilirdi. Ayağa kalktı, fakat ani bir baş dönmesiyle geri oturdu. Ellerini şakaklarına bastırıp, "Tanrılar, bu sefer beni durduramayacaksınız!" Dedi kararlıydı, her seferinde ona engel olan Tanrı'lar bu gün olamayacaktı hızlıca büyü yapacağı odaya yöneldi, odaya girdi. Mumları dizdi, kağıtları bir kez daha kontrol etti. Evet, her şey hazırdı.

Ve eline bıçağı alıp derisinden küçük bir parça kesti, ilk güneş içine ise ay çizdi. En alakasız gibi gözüken, fakat büyünün temellerini oluşturan bitkileri de güneş ve ayın ortasına yerleştirdi. Ah bu bitkileri bulması ne çok zamanını almıştı. Güçleri birleştirecekti, çok güçlü bir varlık yaratacaktı. Güldü, kahkahalarla hem de. Gülmesi bittiğinde "Zamanı." Diye geçirdi içinden. Artık büyüyü yapmalıydı. Ve o sözleri söylemeye başladı. "açılsın, açılsın tüm kapılar. Aşık olan güneş ve ay birleşsin!" Dediği anda büyüyü okuduğu kitap yanmaya başladı. Lâkin bu onun için engel olmadı büyüyü çoktan ezberlemişti. "Tanrılar duyun sesimi yaratılsın her güçte 2 yaratık. Kimsesiz ruhlar, insanlar birlikte. Birleşin tüm güçler, kopsun gerekirse kıyamet, Tanrılar duyun beni, duyun sesimi birleşsin güçler" dediği an mumlardan kocaman bir ışık yayılmaya başladı. Adamın istediği olmuştu büyü kabul oluyordu, Işığın göz acıtıcı ışığı adamın gözlerini acıttı.
Gözlerini kapattı, fakat ışık büyüdü, ve kocaman bir patlama oldu.

(...)

Bu hayatta hep bıktım yeter dediğiniz bir şey var mı? Bence olmalı, örneğin evinizde yaşama sebebi olabilecek bir kedi çişini kedi kumu hariç, her yere yapıyorsa.

"Sütlaç bu yerden bu koku ne kadar zor gidiyor haberin var mı senin?!" Yoktu işte, ama suçunu da bildiği için yanıma yanaşıp kendini sevdirmekten de uzak durmuyordu.

Bak suçunu nasıl biliyor kerata.

 Bu gün çok sevinçliyim, çünkü Mayıs'ın  22'si olmasına 1 gün kaldı kaldı. Yani yarın doğum günümdü. Mayıs ayında doğduğum için kendimi şanslı hissediyordum. Mayıs, uğur getirirdi Mayıs sevinci, mutluluğu ve inancı getirirdi. En sevdiğim mevsim olan ilkbaharın sevgi dolu bahçelerinde, yüzmek demekti, benim için Mayıs.

Fakat içimde garip bir his var ve başım çok ağrıyor. Bu Mayıs ve getirdikleri kuralına aykırı bir şeydi. Umarım yaşlandığımdan değildir.

Bu gün mükemmel bir sabaha uyanmıştım ta ki, kedimin yine kedi kumu yerine ortalığa işediğini duyana kadar. Evet, duydum diyorum. Çünkü, sabah canım kardeşim Alara, daha güneşin ışığı bedenime vurmadan, odamda söyleniyordu. maalesef uyanmayı ve uyandırılmayı sevmem. Bu yüzden de Alara, Sütlaç'ın altına yaptığı yeri söylene söylene silip. geri odasına dönmüştü. Beni uyandırmayı denemiş fakat beni uyandırmak bir tık zordur. O da bu üstün görevi yapamayınca tıpış tıpış odasına gitmiş.

Fakat Alara'nın bu yaptığını görünce şaşırmıştım çünkü kendisi tam olarak bir zorbaydı. Okuldaki insanları tersliyor ve onların üzülmesinden zevk alıyordu. -Aynı okuldayız.- Bu yüzden asla okulda onun yanına gitmezdim. Fazla asabi ve ters biriydi. ve ayrıca her hafta başka biri ile çıkardı.

"Daisy, hadi kahvaltıya." Dedi. "Tamam, geliyorum." Diye bağırdım, duydu mu? Sanmam, fakat pek de umursamadım.

Kahvaltıya indim. Siktir, 2 varlık da ordaydı. Tüm ailem beni beklemiş bir de, gerçi abilerim ve babam yoktu. Fakat bu benim değerli hissetmeme engel değildi. Şu an kendimi bir kraliçe gibi hissediyorum. Keşke ayağa da kalksalar, o zaman tam olurdu.

DaisyWhere stories live. Discover now