"-3"

7.2K 825 1.3K
                                    

3- yanlış arkadaşlıklar.

Heyecandan ellerim titriyordu. Yine ve yine kantindeki en mükemmel gözcülük yapılacak masamızda otururken

Seungmin hesaplamalarıma göre üç dakikaya gelirdi ve ben ona ne anlatacağımı bilmiyordum. Minho'nun teklifini tabii ki ona anlatacaktım, ama ondan başka kimse bilmemeliydi. Çünkü bu okulda kimseye güven olmuyordu. Herkesin ifşa videoları yayılmıştı. Kendi sevgilinize bile güvenemiyordunuz "Naber güzellik, durumlar nasıl?" Seungmin yanağımdan makas alarak dibime kurulduğunda gülmüştüm istemsizce. Onun bana böyle yapışkan olmasına bayılıyordum, beni güvende hissettiriyordu. Eğer güvenli bir alana sahip değilseniz, her yerden saldırıya açık olmanız gerekirdi. Ama biliyordum ki şövalyem Kim Seungmin beni korurdu "İyidir ucube, derslerimi uyuyarak geçirdim"

Tabii ki ucubeydi, sağı solu belli olmuyordu. Hem, onu çok şımartmamam lazımdı

"Onu mu soruyorum, dün sizin tuvalet olayı. Telefonun başında bekledim bir sorun olacak diye"

Biliyordum. Zaten çökmüş göz altlarına bakılırsa tüm gece stresten uyuyamamıştı. Seungmin benim ailemdi. Annem ve babama ne kadar uzaksam bu aptal köpeğe o kadar yakındım işte. Ondan başka kimim vardı ki "Sonra anlatırım, şimdi pislik zorbam geliyor" dedim masamıza yaklaşan Jennie'yi kast ederek. Ona sataşma şeklim buydu. O da bana sataşırdı her zaman. Tek arkadaşım Seungmin demiştim, çünkü Jennie bir aptaldı. Hep beni sinir etmek için bir şeyler yapardı. "Jisung, sen kilo mu almışsın?" Diyerek sandalyeyi çekmiş ve bacak bacak üstüne atarak dar eteğinden bacaklarını ortaya sermişti. Benimle samimiyetten böyle konuştuğunu biliyordum ama gıcık olmadan edemiyordum. Evet, Jennie'den de kısaca bahsedecek olursam, okulun ponpon kızlarından ve bizim ikili grubumuzun üçüncü yandan mudavini. Güzel kızdır, ama ağına aldığı erkeği de asla bırakmaz. O bir savaşçı

"Fiziğim senden iyidir çömez Jen"

Bana sevimsiz bakışlarından attı ve önündeki kahvesinden bir yudum alırken sırtını iyice sandalyesinde yaydı. Bu onun kibrinden kaynaklı yaptığı bir üstünlük göstergesiydi. Jennie'yi de yeterince gözlemlemiştim, ve bazen beni bir düşman olarak algıladığı hissine kapılıyordum. Ama beni seviyordu, bundan emindim "Hodri meydan, bu bol şeyleri bırak da görelim fiziğini" bana okuduğu meydanla kaşlarımı kaldırdım ve almayayım der gibi başımı iki yana salladım. Zaten okulda ismim kız güzeline çıkmış sayılırdı, bir de gerçekten 'erkeksi' dedikleri o saçma kalıba uymayan bedenimi kimseye göstermeye niyetim yoktu. Böyle iyiydim

"Jisung benim, Jennie, bu okuldaki kurtlara yem etmem onu"

Seungmin beni savunurken dil çıkarmıştım aptal kızıla. Ağlayabilirdi.

"Siz hep birlik oluyorsunuz, resmen dışlanıyorum. Asıl ben sizi dışlarım aptallar" Ayağa kalkmış ve omuz silkmişti bize cilveli cilveli. Şu an onu geri çağırmamızı bekliyordu ama ben Seungmin'i dürttüm ve bunu engelledim. Bu halleri komik geliyordu, nereye gideceğini bilemez halde etrafa bakınması yani. Ama bu sefer öncekiler gibi geri dönmedi, çünkü çok geçmeden hedefini bulmuştu. Eteğini hafifçe yukarı çekti ve saçlarını dağıtarak düzeltti her zamanki gibi. Bu sırada bela üçlü içeri girmişti, ve onların arasından birine Jennie'nin tutulduğunu anlamıştım kolayca. Felix olamazdı, Jennie'ye göre değildi. Geriye iki seçenek kalıyordu. Hyunjin ya da Minho. İçimden Hyunjin olması için Tanrıya yalvarırken buldum kendimi. Neden bilmiyordum, ama öyle olsun istiyordum işte

Ama Tanrı her zamanki gibi benim yanımda değildi

Salına salına yürürken tüm erkeklerin gözü kızıl kızımızın kalçasında kilitliydi, Jennie ise sadece Minho'ya bakıyordu. Buz kralı baştan aşağı süzerken o kadar davetkardı ki, başka bir erkek olsa onu akşamına yatağa atardı. Ama sanmıyordum Minho'nun pas vereceğini. Uzun süreli incelemelerimden bu kanıya varmıştım yani "Seninki elden gidiyor" demişti Seungmin dalga geçerek. Biliyordum, sadece eğleniyordu, ben de güldüm aynı şekilde. Ama içimde garip bir huzursuzluk vardı. Lee Minho, geldiğim seneden beri devamlı olarak gözlemlediğim ve merceğimden ayırmadığım insanlardan biriydi. Bir de onu beğeniyordum, hepsi buydu. Ama şimdi masamızdan kalkan bir kızın ona cilve yapması sinirimi bozuyordu

11 mistakes / minsungWhere stories live. Discover now