gerçek bir ölüm yiyen

94 3 37
                                    

"İyimisin?"

"Evet, gayet iyiyim."

"Odana git istersen, çok yorgun görünüyorsun?"

"Olur ama sende benle gel."

Gülümsedi.

"Tamam."

Beraber benim odama çıktık. Üstümü değiştirdim, uyumak istiyordum. Aklıma geçen gün gelen gelecek postası geldi. Masama baktım hala ordaydı. Elime aldım.

"Gelsene uyuyalım."

"Bir saniye."

Gelecek postasını açtım. Klasik haberler vardı. Arka sayfayı çevirdim. Benim resmim... hızlıca okumaya başladım. Okuduğum şeye inanamadım Ağzım açık kaldı ve Gelecek postası elimden düştü.

"Helen? Ne oldu?"

Severus yanıma geldi ve gelecek postasını aldı.

"Black ailesinin son varisi Helen Black babası sirius Black'e rağmen babaanne ve dedesinin yolundan giderek bir ölüm yiyen olmuştur..."

Severus geri kalanını okumadı. Gözümden yaşlar döküldü. Hıçkırarak ağlamaya başladım. Severus beni kendine çekti.

"Şşt tamam, sakin ol."

"Nasıl sakın olabilirim!? Herşeyi öğrendiler! Kim bilir benim hakkımda neler düşünüyorlar!?"

"Tamam ama baban seni anlayacaktır.."

"Ya anlamazsa!?"

O sırada cam tıklatıldı. Oraya baktığımda babamın baykuşu vardı. Koşarak gidip açtım. Mektubu elime aldım ve hızlıca açtım.

"Ee ne diyor?"

"Beni yanına çağırıyor..."

*******************
Severus ile Black malikanesine gelmiştik. Kapının önündeydim ama ne benim içeri girecek cesaretim nede severus'un bunu dillendirecek hali vardı. İkimizde öylece kapıya bakıyorduk. 

"Şey.. girmeyecek misin?"

"Bilmiyorum.."

"Olacakların önüne geçemeyiz bir an önce öğrenip öğrenmediklerini bilmemiz lazım.."

Derin bir nefes aldım. Olacaklardan korkuyordum. Severus'un elini daha sıkı tuttum ve kapıyı çaldım.
Birtakım sesler geldi. Kapı yavaşça açıldı. Kapıyı hermione açmıştı.

"Hoşgeldin helen!"

Bana sarıldı. Öğrenmemiş miydi? Severus'a bir bakış attım. O da emin değildi.

"Şey selam.."

"Profesör. Geçsene içeri.."

Severus'a bakıp içeri girdim. Mutfağın kapısına geldim. Ben tam çalacakken molly weasly tarafından açıldı.

"Sen yukarı hermione."

"Ama-"

"Hadi hermione.."

Başıyla onaylayıp yukarı cıktı. Molly bana sinirle bakıyordu tıpkı mutfaktaki herkez gibi...

Yavaşça içeri girdik.

"Merhaba.."

"Oturmaz mısın?"

Babam tarafından yöneltilen soruya karşılık masanın diğer ucundaki sandalyeye oturdum. Herkes rahatsız edici bir şekilde beni izliyordu.

"SEN NASI-"

"Sirius!" Diye uyardı moddy

Hass.. hepsi biliyordu.. herşeyi biliyorlardı...

"Bize açıklamak istediğin birşey yokmu helen?"

hayat karmaşası (severus snape~ Devam Ediyor)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora