Boraloxchris

416 19 39
                                    

Chris ile tanışmamızdan 2 ay, sevgili olmamızdan ise 1 ay geçmişti. Birbirimizi gördüğümüz ilk zamanlar ona karşı pek bir şey hissetmiyordum ama o bana açılmadan iki hafta önce chrise duygular beslemeye başladım. Daha sonra ise sevgili olduk. Böyle iste. Onu gerçekten çok seviyorum fakat birlikte pek vakit geçiremiyoruz. Chris çok meşgul biri çünkü. Koskoca minebayın sahibi nede olsa.

Her neyse sıkıldım. Chrisin yanına gideceğim.

Evden çıktım ve chris'in yeni kurduğu minebay şirketine vardım. Çalışanların bir çoğu beni tanıyordu zaten. Chris'in odasının kapısının önünde durdum ve kapıyı tiklattim.

Chris: gel.

İçeri girdim. Chris beni gördüğüne sevinmiş gibiydi. Sandalyesinden kalktı ve yanıma geldi. Beni belimden tutup kendine çekti. Dudaklarımı nazikçe öptü ve gözlerime bakıp konuşamaya başladı.

Chris: İyi ki geldin boram. Birazdan çok önemli bir toplantım var ve kafam çok dağınık.

Boralo: hmm peki kafanı dağıtmam için ne yapmam lazım;)?

Chris beni kendine bastırdı ve yüzünü daha çok yüzüme yaklaştırdı.

Chris: hmmm bir düşüneyim. Sanırım bunu.

Dedi ve dudaklarıma atıldı. Sertçe öpüyordu. Alt dudağımı ağzının içine alıp emmeye başladı ve ben bir kere başladı mı onun asla durduramayacağımı biliyorum. Hemen durmamız gerek yoksa Chris daha kötü şeyler yapacak ve her an odaya biri girebilir.

Neredeyse 5 dakikadır beni öpüyordu. Ben nefessiz kalmış daha fazla dayanamayacağımı bildiğim için dudaklarımı ayrılmaya çalıştim. Fakat Chris izin vermedi ve beni kendine daha çok bastırırken öpmeye devam etti. Ben inliyor ve karşılık veremiyorken o dudaklarımı parçalarcasına öpüyordu.

En sonunda nefessiz kaldığımı fark etmiş ve benden ayrılmıştı. Ne yaptığının daha yeni farkına varıyor gibi üzülmüş bir şekilde bana bakıyordu. Ben kıkırdayinca rahatladı ve o da güldü. Yüzüme tekrar yaklaştığında uzaklaştım ve kollarından kurtulup sandalyenin üstünde gidip oturdum.

Boralo: az daha ölüyordum gerizekalı! Öyle öpülür mü? Ayrıca senin toplantın yokmuydu?

Toplantı bir anda aklına gelmiş gibi koşarak masanın üstündeki birkaç dosyayı aldı ve tekrar koşarak kapıya uçtu. Tam kapıdan çıkacağı sırada bana döndü ve

Chris: akşama kaldığımız yerden devam ederiz;)

Ben ağzımı açmadan göz kırpıp dışarı çıktı. Kızardığımı hissediyordum. Dışarı çıktım ve lavaboya yöneldim. İçeri girdiğimde lavabo o kadar doluydu ki içeri giremedim.

Hemen rastgele bir odaya girdim ve üstümü düzenlemeye başladım. Eminim ki dudaklarım kızarmış ve mahvolmuştu. Saate bakmak için telefonumu aldığımda telefon elimden kaydı ve masanın altına düştü. Hemen eğilip masanın altına girdim ve telefonu aldım. Tam masanın altından çıkacaktım ki kapı açılma sesi duydum. İçeri 8 kişi girmiş  ve Chris olduğunu düşündüğüm biri girmiş ardından topuklu giymiş iki kadın içeri girdi. Tamda benim altında olduğum masanın sandalyelerine oturdular. Christe her zamanki koltuğuna oturmuştu. Masanın üzerinde siyah uzun bir örtü olduğu için masanın altında olduğum anlaşılmıyordu. Dışarı çıkamazdım  Çünkü bu çok garip olurdu ve Chrisin işini etkileyebilirdi. Masanın altında oturdum ve beklemeye başladım.

15 dakika sonra:

Artık canım çok sıkılmıştı. Bende chrise yazmaya karar verdim.

                                                          Boram
                         Şey Chris biliyorum şuan toplantıdasin ama çok önemli bir şey oldu

Kızılımm
Ne oldu? Bu sefer kime karıştın?

                 
                                                       Boram
Hayır ya öyle bir şey değil. Ben şuanda oturduğun masanın altındayım. yanlışlıkla masanın altına girdim ve hemen ardından içeri siz girdiniz.

Kızılım
Sakın ama sakın dışarı çıkma bora! Bu toplantı çok önemli. Beni rezil etme sakın!

Offf ciddi mi bu? İşini her zaman benden daha önde tutuyor. Ama ben intikam almasını iyi bilirim.

Sürünerek chris'in bulduğu sandalyeye geldim ve elimi pantolonun yanına yaklaştırıp fermuarını açtım.

Seni şuanda öyle zor bir duruma sokacam ki beni buradan çıkarmadığın için pişman olacaksın.

Ne yaptığımı anlamamış olacak ki tepki vermemişti. Dünyadan konuşuyordu. Farklı bir dilde konuştukları için anlayamıyordum.

Elimi yavaşça içeri sokup aletini  okşamaya başladım. Ne yaptığımı sonunda anlamıştı. İrkildi ama birşey yapamadı.

Şimdi benden kork Chris bey:)

Elimle okşamayı bırakmış ve sıkmaya başlamıştım. Baş parmağım ile aletinin ucundan dokundup daireler çiziyordum. İnlememek için çok uğraşıyordu. Arada ağzından ufak iniltiler çıksa da iki dakika önce açtıkları slayt yüzünden chris'in sesi kimseye gitmiyordu. Ben hariç.

Bir anda ayağa kalkmış ve bağırmıştı. Anlamadığım şeyler söylüyordu. Oda da kovulduğunu anladığım adamlar Teker teker homurdanarak çıkarken iki kadının da çıkmasıyla oda tamamen boşalmıştı.

Chris: çık hemen oradan!

Sesi sert ve otoriter çıkmıştı. Ne yalan söylesem şuan azıcık korkuyorum.

Dediğini ikiletmeden sürünerek dışarı çıktım. Hiçbirsey söylemeden, yaptığından pişman küçük bir çocuk gibi üzgün bir suratla chrise bakıyordum.

Chris bir anda beni belimden tutup masaya yatırdı. Ben şaşkınlıktan dolayı öylece bakakalırken Chris pantolonumun fermuarını açtı. Eliyle aletimi kavrarken pis pis sırıtıyordu.

Chris: sanirim kaldığımız yerden şimdi de devam edebiliriz;)

Dedi ve dudaklarıma yumuldu. Yarım saat öncekine göre daha sert öpüyordu. Ben de olabildiğince karşılık vermeye çalışıyordum. Beni öperken bir anda eliyle aletimi sıktı. Chris'in ağzının içine inliyordum. Ona yaptığım gibi sıkıyordu aletimi. Dudaklarımı ısırıp bıraktı sonra da boynumu öpmeye başladı. Bilerek hassas noktamı emmeye başladığında boğukça inledim. Biri içeri girip bizi bu hâlde bulursa çok kötü olur. Her ne kadar şirket chris'in olsa da utanıyorum işte. Boynumu emmeyi bırakıp ısırıyordu.

30 dakika sonra

Chris ayağa kalkmıştı. Ben ise hala masada uzanıyordum. Soluk soluğa kalmıştım. Üstünü başını düzeltip bana göz kırptı ve odadan dışarı çıktı.
Cidden şuan çok sinirliyim.

                                 ~

Son kısmı kötü oldu biliyorum ama aklıma bişe gelmedi. Diğer ship Davexboralo olacak. Neyse askolarr görüşürüzzzz:3

825 kelime~

 

Boralo Ship<3Where stories live. Discover now