1

10 2 10
                                    

(Selam. Bir şeyler denicek ben. Uzun zamandır Angst yazmıyorum. Benim türkish ölmüş olabilir)


Saat: 19:04.

Tarih: 7 Nisan. 2020.

(Piko'nun bakış açısından)

Yatağıma uzandım. Bir aşk... Nasıl bu kadar imkansız olabilirdi. Tahmin etmiştim aslında.... O, beni sevmiyordu. Biliyordum başka birine aşık olduğu artık dudağımdan bir kelime çıkmıyor.

Yorgun bir yüz ifademle boş bakan duvarlara baktım. Keşke bir duvar olsaydım. Onlarda yerinde durur, ışık almazdı. Göz göze gelirdim hep. Aşktan perişan olmuş haldeyim. Fakat o tozpembe hayal dünyasında yaşıyor, sevdiği kişiye aşıktı.

Aşık olduğu kişiyi biliyordum. O normalde çokta iyi biri değildi. O, onu kullanırdı. Demişken... Ben Piko, Utatane Piko. Beni bilirsiniz. Ben o meşhur vocaloidlerden biriydim... Ki bir zamanlar.... Artık bende nam kalmadı tabii... Yenileri çıkınca. Kendimi daha da eskimiş halde buluyorum artık. Belki bu dünya bana göre bir yer değildi....

Sevdiğim kişinin asla adını söyleyemezdim. Onu ben genelde 'Aynanın sağı' diye kodlardım. Onun güzel elleri, bakışları ve o meşhur sarı saçı.. Her geçen gün beni deliliğe bağlıyor. Onunla koklaşmak, öpüşmek... Sevişmek istiyorum. Biliyorum ki. O bana bakmaz bile. Kimse fakir birine bakmaz baksa da sadece ebeveyni bakar. Ki benim ailemde bana karşı iyi değildir. Boş boş dururken ani bir mesaj gelir mi bana..

Geldi. Yavaşça telefonu elime alıp. Mesaja baktım. Gözlerim taş düşmüş gibi açıldı. Bu o idi.. Evet! Evet! Evet! O.. Sevdiğim kişi....

Aynanın Sağı:

Hey Piko-! Nasıl gidiyor?

Şebekekablosu:
Eh.... İyi sayılır. Sen?

Onunla yazışınca. Karnımdan kelebekler uçuşur, yalnızlığımı sindirirdi bu kız. Yazarken gülümsüyordum tabii.

Aynanın sağı:

Hemen senin evine geliyorum.

Şebekekablosu:

Ya da... Dur. Ben de dışarıya geliyorum. Orada kal.

Mutluydum. Fakat. Onunla mı gelecekti.... Onunla gelmesini istemiyorum. Arkadaşımı üzemezdim... Öyle değil mi?

Üstüme hemen bir şeyler giyip gittim. Tokyonun oralarda geziniyordum. Hava biraz soğuktu. Bir baktım ki... O, yani sevdiğim kız oradaydı..

"Piko~!"

Gözlerim, ona baktı. Çok güzel bir giyim tarzı vardı. Yüreğim onu görür görmez ısınırdı.

"R... Rin?"

Utancım, beni yerle bir ediyordu. Kız, bana hemen sarıldı. Şaşırmıştım. Üzülüyordum.... Onun aşkını niye alamıyorum...

"Hey... Piko. Sen.... İyi misin?"

Dedi Rin, hala ona bakıyordum. İç çektim. Ve başımı evet diye salladım.

"Noldu biliyormusun... ***S* bana çok özel bir hediye verdi."

Gözlerim açıldı. O mu?! O... MU?! Rin mutlu mutlu bakıyordu bana. Ve o yüzüğü gösterdi:

"Onla...evlenecem!"

Yüreğim.... Ah o yüreğim... Parçalandı. Farkına varmadan.... O... Benim yüreğimi çok mutlu bir şekilde parçaladı. Gözlerim.... Gözlerim su toplayarak ağlamaya yakındım. Rin bunu farketti ki. Benim üzüncümü anlamadı ve anlamayacakta...

"N... Ne?" dedim sessiz bir şekilde. Kendime gelemedim... Sevdiğim kız, başka birine gidiyor! Ağlamalı mıyım yoksa mutlu mu olmalıyım...?

Rin ellerimden tuttu. Yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Hayatından memnun haldeydi. Şaşkınlığıma da baktı tabii.

"Piko.... Yanımda olduğun için.. Teşekkür ediyorum...!" diye başladı, "Sen onu tanıştırmasaydın... Emin ol ki hayatım boş geçebilirdi.."

Gözlerimden yaşlar çıkmaya başladı. Ağladım onun önünde. Rin bana baktı.

"P... Piko..? "


Ben hoşnut değildim. O nisan ayında ellerim titredi. Sadece ağlayarak nefes alıp veriyordum.

"Ama ben.... Ama ben!!!!"

.
.
.

Ağlamam onun yüzünü daha da üzmüş gibiydi. Zavallı halimle ona baktım. Ellerimi yumruk yaptım.

"Ben sana senelerdir aşığım sevgilim... Biliyordum ki bu aşkın imkansızlığını.... Ben senin güzelliğinin yanında bir fare gibiyim... !!"

Rin şoke olmuştu tabii... Sonra onun yüzüne daha bakamadan koştum koşabileceğime... O da beni takip etmeye çalıştı.

" Piko bekle! "

" Piko-!!! "

Tabii, giydiği o güzel siyah topuklularla yere düştü. Onun sesini duymuştum ama tabii.... Hayatımdan bıkmıştım.... Belki de.... Kendimi silmeliyim....

Tabii ya! Ben aptalın tekiyim... Onca yıldır neden kendimi silmedim ki... Aptallık... Ah şu lanet kafam... Neden yapmadım ki...?

En sonunda tren istasyonuna varmıştım.. Artık ölümümü burada yapabilecektim.

"Bunu yapmana izin vermiyeceğim!!"

Bi baktım ki....

Rin oradaydı... Topuklularını çıkarmıştı. Bir eli ile onu tutarken.. Diğer eliyle benim soğumuş elimi kavramıştı.

Onu hafifçe ittim. Değişik renkteki gözlerim, onun mavi gözlerine baktı.

"Ben seni hak etmiyorum sevgilim.... Bırak.... Beni öldür... Sevgili değiliz Bi de.... Sevgilim demek bile bana artık bir acı veriyor..."

"İzin veremem...! Mal mısın sen.... Sen gidersen.... Hayatım dönmez.. Beni dinle-!"

Rin ağlamaya başladı ve ben sakinleştirecek bir sesle:

"Ama... Sevdiğin biri var... Öyle değil mi....Onla mutlu ol. Benim bu hayatta amacım kalmadı. Çürüsün artık diyorum.... Au revoir... Mon chéri..."

Ve kendimi o mutlulukla, tren istasyonuna attım ve intiharımı gerçekleştirdim..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 21, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Piko x Rin angst one shotlarWhere stories live. Discover now