💮39(M)💮

314 34 29
                                    

Hehehe 10 ay sonra bölüm atınca kızlar

İyi okumalar~

____________________________________

Changbin, sevgilisi ile mesajlaştıktan sonra kızgınlığa girmeye başlayan kurdunu bastırmaya çalışarak arabasına bindi. Şu an Chris'i evden alıp dağ evine götürecek kadar bile dayanamazdı. Sevgilisinin sesini kimseyle paylaşmaya niyeti yoktu fakat şu an fazladan bir dakika bile harcayamazdı. Sabah tattığı dudaklar resmen burnunda tütüyordu. Kurdu yavaş yavaş beynini ele geçirirken ezbere bildiği yolu normalden çok daha hızlı kat etmişti.

Siteye geldiği gibi arabayı durdurup indikten sonra kilitleyip kilitlemediğini bile kontrol etmeden hızlı adımlarla binaya girdi ve sevgilisinin dairesinin önünde durarak kapıyı çaldı. Kapıda geçirdiği birkaç dakika kızgınlığa giren ve alfasını isteyen kurdu için asırlar gibi geçerken açılmayan kapı ile hırçınlaşmaya başladığını hissetmesi ile yedek anahtarı hızlıca aramaya başladı. Tahmin ettiği gibi kapının yanında asılı olan posta kutusunun içinde duran anahtarı aldıktan sonra birkaç deneme sonunda kapıyı açabildi. Kendini sakin olmaya zorlasa dahi içeri girdikten sonra daha da yoğunlaşan portakal ve mandalina kokusu alfasına hiç de yardımcı olmuyordu.

"Chris! Bebeğim ben geldim!" sevgilisine seslendiği gibi yanına gelen Berry ve Jelibon ile bile ilgilenecek tahammülü kalmamıştı. Tek istediği şey alfası ile bütünleşmek ve bedenlerini birbirine mühürlemekti. Kulakları, dışarıdan gelen sesleri birer uğultudan ibaret olarak algılasa da sevgilisinin odasına yaklaştıkça netleşen inlemeler ile koyulaşan gözlerini, sakinleşmek adına birkaç kez kırptı.

Karşılaşacağı görüntüyü az çok tahmin etmiş olsa da dağınık kıvırcık saçları, yaşlı gözleri ve aralık bacakları ile beyaz yatakta uzanarak kendini tatmin etmeye çalışan bedeni görmesi ile iplerin tamamen koptuğunu hissetmişti. Kapıyı kapatıp birkaç adımda yatağa ulaştıktan sonra kendisini hâlâ daha fark etmeyen bedenin saçlarından tutarak yüzlerini hizaladı. Chris'in gözlerinden bir damla süzülürken içindeki parmaklarını mümkünmüş gibi daha hızlı hareket ettirmeye çalıştı. "Seninle konuşalı yirmi dakika bile olmadı.. Nasıl bu hale geldin tanrı aşkına?"

"Bilmiyorum.. ama canım yanıyor." burnunu çekerek kurduğu cümleden sonra boştaki elini alfasının boynuna dolayarak dudaklarını birleştirdi. Sanki yıllardır öpmüyormuş gibi davranıyordu dudaklarının arasındaki et parçalarına.

Changbin, sevgilisinin üstüne çıkarken şu anki haline tezat bir şekilde sakince
bir elini deliğinin etrafında gezdirmeye başladı. Bir parmağını, deliğin içindeki diğer üç parmağın yanına eklerken sevgilisinin alt dudağını sertçe emip geri çekildi.

Kıvırcık saçlı beden gözlerinden akan yaşları boştaki eli sertçe silerken kalçasını sevgilisine doğru itti. Kurdu her ne kadar güçlü ve kontrol edilemez olsa da şu an için karşısındaki adamın kendini kontrol etmesi için her şeyi yapabileceğini hissetti. "Yeterince genişim içime gir lütfen." ağlamaklı ve çaresizce çıkan sesi ile alfasına yalvarıyor gibiydi. Changbin, parmaklarını sevgilisinin kasılan deliğinden çekip üstündekileri tek hamlede çıkardıktan sonra aralık bacakların arasına girerek yüzünü pembe ve ıslak deliğe gömdü.

"İ-içime gir demiştim.." beklemediği uyarılma ile başını geriye doğru yatırıp ellerini dalgalı saçlara geçirdi. Hassas deliği ile ilgilenen sevgilisinden cevap beklercesine saçlarını sertçe çekiştirdi. Changbin saç dibindeki sızlamayı umursamadan vahşi içgüdülerinin onu ele geçirmesine izin vererek kasılan deliği sertçe emdi. Chris alt dudağını sertçe ısırırken başını geriye atarak bacaklarının arasındaki adamı kendisine iyice bastırdı.

Siyah saçlı beden nefesinin kesildiğini hissederken yüzünü gömülü olduğu pembe delikten çekilip sıcak ve ıslanmış dudaklarını gergin ve kaslı karına bastırıp sevgilisinin kasılmasını sağladı. "Changbin cidden dayanacak gücüm kalmadı.. canım çok yanıyor!" kıvranan beden acısını geçirmek için kalçasını yatağa sürtmeye çalışırken deliğinin üstündeki baskı ile boğuk ve kesik bir inilti bıraktı.

Changbin alfasının emrine daha fazla karşı gelemediğini hissederken yatakta uzanan bedenin omuzlarını sıkıca tutup kendini aniden içine itti. İkisi de bedenindeki yangın hissini gidermek için her şeyi yapabilirdi ve bunu yapmanın en kolay yolu bedenlerini birleştirmekti. Changbin sevgilisinin kaslı bacaklarını tutarak kendi beline doladı ve kurdunun söylediği gibi kendini sıcak ve yapışkan deliğe itti.

Gözlerinden yaş akan beden sonunda alfasının istediği şeyin gerçekleşmesi ile vücudunda hissettiği yanma duygusunun yavaşça azaldığını hissetti. Gözünden boynuna doğru akan yaşları umursamadan gözlerini sevgilisine çıkarıp kalçasını içindeki penise doğru iterken dudaklarını pembe dudaklara bastırdı.

Changbin ellerini altında kıvranan bebeğinin ellerine kenetlerken dudaklarının arasında kaybolan iniltiler ile ritmini hızlandırıp alfasının içindeki zevk noktasına dokundu. Chris gözlerini sıkıca kapatıp yüksek sesle çığlık atarken Changbin beyaz boyna minik öpücükler bırakarak aynı noktaya defalarca kez vuruşlar yaparak hem kendini hem de sevgilisini doruğa çıkarmak için elinden geleni yapıyordu.

Kıvırcık saçlı beden hissettiği zevk ile kısık çıkan sesi ile mırıldandı. "C-changbin.. geleceğim, yakınım." sevgilisini duymuyor gibi sadece aynı noktaya yapabileceği en sert  şekilde vuruşlarını yapıyorken bir yandan da sevgilisinin penisini okşuyordu. Bir süre sonra yorulmaya başlarken son noktaya ulaştığını hissedip aynı yere sertçe dokundu.

Chris derin nefesler alırken içinde hissettiği sıcak sıvı ile sertçe yutkunup kendi sıvılarını sevgilisinin eline bıraktı. "Seni seviyorum Seo.." Changbin gülümseyerek kendini sevgilisinin yanına bıraktı ve sessizce mırıldandı. "Ben de sana aşığım Bang."

____________________________________

dahlia (chanchang) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin