13-bölüm~

8.3K 543 129
                                    

Uyari:önceki bölümün bildirimi gelmemiş olabilir o yüzden bölüm atlamadığınızdan emin olun

İyi okumalar🎧

Taehyungdan

Serin rüzgar vücüdümü üşütürken zaten market yakın diye şort tişörtle çıktığım için şimdi kendime sövüyordum

Bir yandan da düşünüyordum dün bi bok yemiştim,kadehlerce şeraptan sonra Jungkookun mesajina cevap vermiştim,eh dolayısıyla da dilim-yada parmaklarım mı demeliyim? Yerinde durmamış ve her şeyi ortaya dökmüştüm

Sonrasında mesaj atmayı denemiştim ama tabiki geri dönüş alamamıştım ve şimdi durumu nasıl düzelteceğimi bilmiyordum

Oflayıp gözlerimi kısarak binaya giriş kartını okuttum ve içeri girdim hava karanlık olduğundan içerisi de karanlıktı otomatik ışık yandiktan sonra merdivenlere yöneldim,zaten ikinci katta oturuyordum asansörle uğraşasım yoktu

Evimin kapısının önüne yaklaştıkça gördüğüm karaltıyla kaşlarımı çattim,kimseyi beklemiyordum

Yakınlaştıkça netleşen görüntüyle yerimde donup kaldım,kahverengi irisleri tipkı o gecedeki gibi ruhumu delermişcesine beni izliyordu

Anın şokuyla elimdeki poşetler yere düşünce şişelerin kırılma sesi kulağıma ulaştı,o ise bana yakışıp üç adımlık mesafede durdu

O an adresimi ona verdiğimi tamamen unutmuştum

"selam Taehyung"

Ağzından ilk defa duyduğum ismimle gerildim ve bakışlarımı ondan çekip yerdeki kırık camlara ve akan şarapa çevirdim

"konuşabilir miyiz?"

Sesi yumuşak ve ilgiliydi,ben onun sinirli olacağını sanıyordum oysa

"t-tabii"

Cebimdeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtım ve elimle onu içeri davet ettim,kendime yerdeki kırıkları toplamak için geri döndüm

O ise içeri geçmek yerine cam parçalarına uzattığım elimi tuttu

"elini kesebilirsin dikkatli ol"

O an nasıl bakıyordum bilmiyorum ama yüzünde bir sırıtma belirtmişti

"sü-süpürge getireyim"

Diyip içeri geçtim ve kapı arkasında duran süpürgeyle kırıkları toplayıp poşete döktüm,o da o sırada içeri geçmemiş beni izliyordu

Poşeti kenara atıp içeri geçtim oda peşimden geldi ve ayakkabılarını çıkardı,salona yöneldik

Ben gergince koltuğa yerleştirken o rahatça tam karşima otrudu

O gözlerini hiç kırpmadan beni izlerken ben aksine kaçırıyordum

"bir şey içer misin?"

Sonunda sormaya karar verdim

"olur"

"ne içersin? Şarap? Kahve? Çay? Limonata?"

O sırada evimde kahve ve şeraptan başka bir şey olmadığını unutmuştum sanırsam

"Şarap olur"

Kafamı salladım ve mutfağa gittim,sadece özel günlerde açtığım şaraplardan birini alıp iki bakal kaptım

Salona gidip ortadaki sehpaya bıraktım ve her iki bakala yarım Şerap doldurdum,birini ona uzattım

"teşekkürler"

account /taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن