7

321 45 142
                                    


Yeni yılınız kutlu olsu cimcimelerimmmm 🥳
Biliyorum biraz geç oldu ama meşguldüm. Benden vazgeçmeyin diye size uzun bir bölüm yazdım 😼

Fazla uzatmıyorum yeni yılınızın güzel geçmesini dileyerek sizi bölümle başbaşa bırakıyorum efenim 😌

Keyifli okumalar ~

***

Revirde otururken stresle bacağımı sallıyordum. Cyno'nun elinden
kurtulan çocuklar kaçmıştı. Kaveh hastaneye gitmek istemediği için Tighnari bizi okul revirine getirmişti. İçerde kimse olmadığından dinlenmek için herkes bulduğu yere çökmüştü

Çok mahcup hissediyordum, özellikle de Kaveh'e karşı. Bundan sonra ne olacaktı? Ya o çocuklar intikam için geri gelirse ve onları incitirse. Sadece ben olsam sorun olmazdı zaten alışmıştım ama onlar... Ellerimi başıma yasladım. Beynim durmuş gibiydi. Ne yapacağımı bilemiyordum.

Çok çaresiz hissediyordum. Yanağıma değen soğuklukla irkildim. Kafamı kaldırdığımda Cyno su şişesini uzattı "İç ve biraz sakinleşmeye çalış." Mahcup bir şekilde elinden alıp bir yudum aldım. Zorlukla yutkunurken göz ucuyla Kaveh'i kontrol etim.

Alçısı kullanıpamayacak kadar parçalanmıştı. Canı yanıyor muydu? Tekrar alçı takmak zorunda kalacak mıydı? Kaveh elini salladığında yüzüne baktım "Hey neden bu kadar endişelisin? Zaten alçının çıkma zamanı gelmişti." Alçısını tutup çektiğinde panikle ayağa kalktım.

Kafamı iki yana sallarken elimi elinin üzerine koydum. Durup bana baktı "Hey ben gerçekten iyiyim. Asıl senin için endişeleniyorum. Bak bunu çıkartınca ne kadar hızlı iyileştiğimi göreceksin." Bir şeyler demesi için Tighnari'ye baktığımda ouz silkti.

"Zaten alçısı bugün çıkacaktı bir şey olmaz herhalde." Cyno elinde bir makasla geldiğinde kafam karışmıştı. Hepsi o kadar rahat ve sakin görünüyordu ki az önce bir kavganın içinde olduğumuzu kimse anlayamazdı. Cyno yarım yamalak kestikten sonra elleriyle alçıyı ikiye ayırmaya çalıştı.

Kaveh göz devirdi "Ha... Çok yavaş... Şu şerefsizleri bulup bir kaç yumruk daha sallarsam belki daha hızlı çıkardı." Bir kaç saniye sonra yeni farkına varmış gibi alçıdan gözlerini çekip bana ve Cyno'ya baktı "Ah üzgünüm ağzımdan kaçtı. Küçüklerimin yanında küfür etmek bana hiç yakışmıyor.

Cyno göz devirdi "Şerefsizlere şerefsiz denir. Özür dilenecek bir şey yok." Sertçe alçıyı ikiye ayırdığında Kaveh'in beyaz teni ortaya çıktı. Kolunu temkinli bir şekilde hareket ettirip esnetti "Sonunda tekrar çizim yapabileceğim." Tighnari kolunu dürterek kendince kontrol ettikten sonra elini Cyno'nun omzuna koydu.

"Hemşirenin geleceği yok gel biz onu bulalım." İkisi birlikte çıktığında gözlerimi yere sabitledim. Kaveh'in bakışlarını üstümde hissederken kafamı kaldıramayacak kadar mahcup hissettim. Benim yüzümden zaten kolu kırılmıştı ve sevdiği çizime ara vermişti. Üstüne bir de benim için kavgaya karıştı

Ya kolu daha kötü hale gelseydi. Güzel yüzü bile hırpalanmıştı. Ondan kaçmıştım ve ona kötü de davranmıştım. Onun iyi niyetini hak etmiyordum. Bir el başımı okşadığında irkildim. Kafamı kaldırıp ona baktım "Vay alçıdan çıkmasını beklememe değdi. Saçların çok pofuduk haha sevimli."

Alçıdan çıkar çıkmaz dokunmak isteyeceği kadar yumuşak mıydı saçım? Sakinleştiğimi hissederken kıpırdamayıp istediğini yapmasına izin verdim "Kötü yaralandığın bir yer var mı? Hastaneye gitmek ister misin? Korkuyorsan seninle gelebilirim." Alçını çıkartmak için bile hastaneye gitmemişken neden benim için gitmeyi teklif ediyordu ki

HEAR ME - KavethamOnde histórias criam vida. Descubra agora