ℝ𝕦𝕙𝕦𝕞𝕦𝕟 𝕒ş𝕜 𝕠𝕝𝕒𝕟 𝕥𝕒𝕣𝕒𝕗ı

𝔹ö𝕝ü𝕞 𝟘𝟡~ 𝕂ı𝕤𝕜𝕒𝕟ı𝕪𝕠𝕣 𝕞𝕦?

Kapıyı açan ev sahibiydi. Beni görür görmez gülümsedi ve sarıldı. Osayi ile aşırı iyi anlaşıyorduk Erenden sonra en yakın arkadaşımdı. Onunla uzun zamandır tanıştığım için baya bir samimiyetimiz vardı.

O: „kızım çok güzel olmuşsun"

Y/n: „senin içinde farklı bir şey söyleyemeyeceğim, harika görünüyorsun"

Biz konuşurken Osayi ile Eren'i daha tanıştırmadığım aklıma geldi.

Y/n: „Osayi bu Eren benim Çocukluk arkadaşım, Eren bu da Osayi zaten kim olduğunu biliyorsun en yakın arkadaşlarımdan biridir"

E: „memnun oldum y/n senden bahsetmişti, televizyonda da görüyordum tanışmak bu güne kısmetmiş"

O: „evet Y/n senden bahsetti çok merak ediyordum"

Y/n: „şey osayi içeride kimler var"

O: „Dzeko ve eşi, Tadić ve eşi, Ferdi ve Sera falan yani herkes. Ha bir de senin bana telefonda anlattığın gibi Sebastian o daria kancığı ile geldi"

Y/n: „tam da tahmin ettiğim gibi"

Bu olaylardan Sera, Emrenin sevgilisi, Osayi ve Erene bahsetmiştim. Bir de Gözde abla ile İrfan abi biliyordu. Osayi bizi içerye davet etti ve salona doğru ilerledik. Parti şu anlık daha başlamamıştı. Osayinin dediği gibi herkes oradaydı. Gözüm içeriye girer girmez sırtı bana dönük olan Sebastiana kaydı, yanında ise o kız vardı. Beni gören Sera hemen ayaklandı ve Sebastianın dikkatini bana çekmek için „Oooo Y/n hanım yanındaki prensle ortalığı yakıyorsun" dedi.
Herkes bana döndü buna Sebastian ve yanındaki de dahil.

DT (Tadić): „vaaay yakışmışsınız"

Y/n: „teşekkür ederizzz"

İK (İrfan): „güzelim benim"

Size Sebastianın bakışlarını açıklayamazdım. O kadar şaşırmış ve sinirlenmişti ki bunu fark etmemek imkansızdı. Hepsiyle görüştüm sıra sebastiana ve yanındakine gelince kıza elimi uzattım ve sıkmasını bekledim. Bana iğrenç bir bakış attı normalde olsa parçalardım fakat şu an seviyeli kalmam gerekiyordu. Kız elimi sıktı ve sonra geri yerine geçti bende Erenin bana uzattığı peçete ile fark ettirmeden elimi temizledim. Bunu tek gören sanırım Sera olmalıydı. Attığı küçük kahkaha ile bunu anlamıştım. Erenle beraber Ferdi ve Seranın yanına oturduk. Herkes sohbete dalmışken Osayi yanıma geldi ve ona içecekleri falan taşımam konusunda yardım istedi. Ayağı kalktım ve dediğini yaptım. 10 dakika sonra parti başlamıştı. Aramızdan bir kaçı kendi kendine dans ediyordu, diğerleri ise ya Playstation oynuyordu yada sohbet ediyordu. Ben Sohbet eden kısımdaydım ama benim sohbetimi sürekli bölen Sebastianın o sinirli bakışlarıydı.
Onu sallamadan konuşmaya devam ettim. Bir anda gözüm sağ taraftaki hareketliliğe gitti. Sebastian daria'yı dansa kaldırmıştı. Benim için asla sorun yoktu ama bunu benim gözümün içine bakarak yapması...bilemedim. Geri önüme döndüm ve Seranın bakışlarına maruz kaldım. Kulağıma doğru yaklaştı.

S: „bu sana nispet mi yapıyor?"

Y/n: „bilmem"

S: „kızım neresini bilmiyorsun benim gözüm orada sana olan bakışlarını da görüyorum. Gözünü buradan ayırmıyor ve kıskançlıktan patlıyor. Şimdi de seni kıskandırmaya çalışıyor"

Y/n: „kıskanacağımı düşünüyorsa yanılıyor zerre umrumda değil"

S: „olmasın bir zahmet şu yanındaki pırlantaya baksana"

Y/n: „lan o benim kardeşim gibi"

S: „offf he he"

Y/n: „ya sabır"