dram seviyorum?

174 16 43
                                    

Gece boyu uyuyamamıştım, Satoru'nın itirafı hakkında düşünüyordum. Ne diyeceğimi zerre kadar bilmiyordum, benim için bile durum bu kadar zorken Satoru ne kadar zorlanmıştı?

Okul vakti geldiğinde, saçlarımı bağlayacak hâlim olmadığı için salmıştım ve okula öyle gidecektim. Çantamı alıp çıktım ve Satoru'ya mesaj attım.

suguru: Satoru
nerdesin
uyandın mı
hemen okula gel konuşacağız

Mesaj attıktan sonra telefonumu kapatıp cebime koymuştum, ne konuşacaktım ki Satoru'yla? Onun kalbini kırmak, dünyada en son istediğim şeylerin bile arasına girmezdi. Okula vardığımda çantamı sıramın üstüne koyarak bahçeye çıktım, Satoru'nın gelmesini bekliyordum. Sohbete girdim.

suguru: Satoru
nerdesin
uyandın mı
hemen okula gel konuşacağız

Görüldü 07.10

Mesajımı görmüş fakat hiçbir şey yazmamıştı, sinirlendim ve bu sefer mesaj atmak yerine aradım.

Aradığınız kişiye şu an da ulaşılamıyor.

Benden kaçtığı için böyle davrandığını düşünüyordum, nasıl olsa okula gelecek ve geldiği zaman benden kaçamayacaktı. Bekledim ve bekledim, gelen giden yoktu. Dersin başlamasına sadece üç dakika kalmıştı ve ben hâlâ bahçede onu bekliyordum. Endişelenmeye başlamıştım, normalde hiç okula gelmemezlik yapmazdı. Zil çaldığında mecburen sınıfa çıktım.

________________

Satoru bugün okula gelmemişti ve hâlâ mesajlarıma dönmemişti. Endişelendiğim için aramaya devam ettim, yaklaşık yirmi kez aramama rağmen hiçbirisine cevap vermemişti.

Tabii ki de evine gidecektim, benden kaçamazdı. Okuldan çıkar çıkmaz onların evine gitmek için yürümeye başladım.

Yazardan

Suguru sonunda Satoru'nın evine vardığında ilk duraksadı, aralarının bozulmasından korkuyordu. Aynı zamanda endişeli ve sinirliydi, sabahtan beri onu aramasına rağmen cevap alamadığı için sinirli, okula gelmediği için de endişeliydi. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldı, bekledi ve bekledi. Açan yoktu, Satoru'nın ebeveynleri genellikle işte olduğundan dolayı Satoru çoğu zaman yalnız kalırdı. Kapıyı bilerek açmıyor olabilir, diye düşündü Suguru. Satoru'yı tekrar aradı ve aynı zamanda kapıyı çalmaya devam etti.

Yine bir sonuç alamayınca bağırmaya başladı, "Satoru! Eğer ki kapıyı açmazsan sabaha kadar burda beklerim haberin olsun!" Seslenişine cevap duyamayınca tekrar bağırdı, "Kime diyorum lan ben?! Sinirlendirme beni!" Son cümlesinden sonra sonunda ses gelmişti: "Sinirlenirsen nolacak yarrağım!"

"Dalga mı geçiyorsun lan sen?!"

"Suguru siktir git şurdan! Seninle konuşacak hâlim yok!"

"Lan sen bipolar falan mısın amına koyduğumun dengesizi?! Daha dün benden özür diliyordun orospu çocuğu!"

"Aynen bipolarım, o yüzden git!"

"Kapıyı açmazsan kırarım."

"Nah kırarsın."

Suguru yeterince sinirlenmişken üstüne Satoru onu gazlıyordu. Suguru uyarısını yaptığı için rahattı, hem nasıl olsa ailesi zengindi, yeni bir kapı almak onlar için zor olmazdı. Suguru, ilk önce kapının kilit noktasına tekme attı, Satoru'ya seslendi, "On saniyen var, kapıyı açmazsan kırarım."
Satoru'dan ses çıkmadı, Suguru saymaya başladı.
"On." Bir tekme daha attı kilit noktasına, Satoru "Kıramayacağını biliyorum!" Diye bağırıyordu. Suguru tekrar tekme attı, "Dokuz."
Satoru gergindi, her ne kadar yapamayacağını söylesede Suguru'nun başına buyruk davranışlarını biliyordu. Suguru, Satoru'ya baktı ve tekrar tekme attı, attığı tekmeler her saniye daha da şiddetleniyordu, "Sekiz."

"Deli misin sen?! Gerçekten kapıyı kırmayı düşünmüyorsun değil mi?!" Suguru tekrar tekme attı, kapı yavaş yavaş zorlanmaya başlıyordu, "Yedi."

"Dursana!"

"Altı." Ve bir tekme daha. Satoru yeterince ikna olmuştu, Suguru'ya durması için bağırıyordu. "Tamam! Lanet olsun ki açacağım kapıyı, dur artık!" Suguru duraksayıp şüpheyle balkondan onu izleyen Satoru'ya baktı. "Beş saniyen var, hemen gel yoksa kırarım."

"Of, geliyorum!"

Sonunda Satoru kapıyı açtığında, Suguru sinirle Satoru'ya bakıyordu. Satoru'nın omzuna çarparak içeri geçti ve kapıyı sertçe kapattı. Ardından konuşmaya başladı, "Derdin ne lan senin?!" Satoru yere bakıyordu, gözlerine bakacak cesareti yoktu çünkü. "Ne kadar endişelendiğim hakkında en ufak bir fikrin var mı?! Okula gelmiyorsun, endişelendiğim için evine geliyorum, kapıyı bile açmıyorsun! Derdin ne Satoru?!"

"Üstüme gelme! Daha bana cevap bile veremeyen kişi mi kızıyor!"

"Sanki sana aşık olurum da!" Suguru'nun öfkeyle ağzından çıkan bu cümle, Satoru'nın gözlerini hayal kırıklığıyla kapatmasına neden olmuştu. Başı eğik, yumruklarını sıkmış ve gözleri kapalı bir şekilde duruyordu. Suguru ne dediğini fark ettiğinde özür dilemeye başladı, "Özür dilerim, demek istediğim bu değildi! Cidden özür diler-"

"Ben cevabımı aldım, gidebilirsin." Kısa ve net bir şekilde konuştu Satoru.

"Satoru! Bak öyle demek istemediğimi sen de biliyorsun! Özür dilerim lütfen kırılma!"

"Neden özür diliyorsun ki? Beni kabul etmek zorunda değilsin, ve hetero olduğun için aşık olman imkânsız zaten. Gay olsan bile bana bakmayacağını biliyorum, diyeceksin ki, 'sen benim en yakın arkadaşımsın, aşık olmam mümkün değil.' Gidebilirsin Suguru, istediğin gibi konuştuk ve bitti."

"Hayır, bitmed-"

"Git artık!" Suguru ne diyeceğini bilemiyordu, şu an da yapması gereken tek şey gitmekti. Gitmezse işlerin daha da kötüleşeceğini biliyordu. Yavaş yavaş arkasını döndü, kapıyı açtı ve dışarı çıktı. Son kez Satoru'ya bakmak için kafasını çevirdiğindeyse, Satoru kapıyı çarparak kapattı. Suguru kendisine çok kızgındı, salak öfkesi yüzünden Satoru'nın kalbini kırmıştı, dahası nasıl özür dileyeceğini bile bilmiyordu. Ieiri'den yardım istese, olmazdı. Ieiri zaten yeterince yardım etmişti, ki onun yapabileceği bir şey yoktu zaten. Oflayarak eve yürümeye başladı.

Satoru okula geldiği zaman gönlünü almayı düşünüyordu, onun sevdiği tatlılar ya da peluş oyuncaklar alarak. Fakat bunlar yetmezdi, adam gibi özür dilemesi gerekiyordu. Satoru, Suguru'dan hoşlanıyordu, bu yüzden net bir cevap isteyeceğini biliyordu Suguru. Ama ne diyeceğini bilmiyordu.

Aşık olmasaydı kolay bir şekilde Satoru'ya, seni arkadaş olarak seviyorum, diyebilirdi. Fakat bunu bile diyemiyordu, gerçekten kalbini kırmaktan mı korkuyordu Suguru?
Daha fazla düşünmek istemiyordu, yeterince yorgundu zaten. Eve geldiğinde yemek bile yemeden odasına gidip yattı, düşünmemek için uyumayı tercih ediyordu.

....

Arkadaslar ruh halimi sorgulamayin komik seyler yazarken aniden dram yapasim geliuo aq

friendship to lovers // SatoSugu ♡Where stories live. Discover now