43

108 9 1
                                    

"Arabaya biner misin?"

"Yok."

"Kızım binsene şu arabaya!"

Omuz silktim.

"İlla zorla mı götüreyim?"yaklaşıp kucağına almaya çalıştı.

Kollarını ittim.

"Off! Kendim binerim."

"Her seferinde seni kucağıma alacakken hemen ikna oluyorsun. Belki kucağımda taşımak istiyorum seni."

"Sarhoş olduğumda taşımıştın."

Daldı. Gülümsedi. O geceyi düşünüyordu.

Fırsattan istifade arabaya yürüdüm.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan belimden ve bacaklarımdan tutup kaldırdı.

" 'Kendim binerim.' demiştim."

Dediğimi hiç umursamamış gibiydi.

"Kilo vermişsin. Seni taşımak kolaylaşmış."

"Sağol."

"İltifat etmedim. Yemek yemiyor musun sen?"

"Sen hayatı bana zehir ettiğinden beri hayır."

"Laf sokmaya devam edecek misin?"

"Böyle davranmaya devam edersen evet!"dinlemedi.

Arabaya yürüyüp kapıyı açtı.

Beni koltuğa oturttu.

Emniyet kemerimi taktı.

Gözlerimi devirdim.

Saçımdan öptü ve yanağına hafifçe vurdum.

Aptalca gülümsedi ve kapıyı kapattı.

Koltuğa geçip arabayı çalıştırdı.

Bir süre sonra ileriden sola saptı.

Bu yol eve ters düşüyordu.

"Eve gitmiyor muyduk?"

"Fikrimi değiştirdim. Konuşacak başka bir yere gidiyoruz."

"Nereye?"

"Otele."

"Neden otele? Evde ne var?"

"Anlatırım."

"Burada anlat işte."

"Hayır. Biraz bekle."

"Beni mi yiyorsun sen? Konuşmayacaksın değil mi?"

"Seni neden kandırayım?"

"Kendine sor."

Yüzüne baktım. Yanağı kızarmıştı.

"Utandın mı söylediklerimden? Yanağın kızarmış."

"Utanmadım. Bu kızarıklığın sebebi tokat attığın için olabilir."

"Olabilir."

"Bana bir daha vurma. Çok acıyor."

Kahkaha attım.

"Sen şakasına da olsa ciğerimi çıkarıyorsun ama."

Birden öksürdü.

"Ne manada?"

Tek kaşını kaldırdı.

"İçin fesat senin."

Bıyık altından güldü.

"Ne diye geldin oraya?"

"Asıl benim sormam lazım. Onunla neden yemeğe çıktın?"

Omuz silktim.

Earned It || Ozan KabakWhere stories live. Discover now