18-bölüm~

7.8K 449 241
                                    

İyi okumalar✨

Taehyungdan

Fransaya varmıştık şuan uçaktan inmeye hazırlanıyorduk,belli etmiyordum ama fena heyecanlıydım

"gel hadi"

Jungkookun beni çağırmasıyla peşinden gittim,pencerelerden gördüğüme göre yağmur yağıyordu ıslanmak istemiyordum aslında ama neyse

Galiba iç sesim duyulmuş olacak ki bizi dışarıda elinde şemsiye tutan iki adam karşılamış ve üstümüze tutarak bizi arabaya kadar götürmüştü

"yağmurlu havaları sever misin?"

Jungkook dışarısını izlerken bana sormuştu,bakışlarından onun sevdiği belli oluyordu

"evet seviyorum sonrasında güzel bir koku ve hoş bir aura kalıyor"

"katılıyorum"

Kısa sürede hava limanının içine geçmıştik ve yine ayrılmış bir alanda pasaport kontrolünden geçmış ve dışarı çıkmıştık

Hava kararmaya yakındı,gök yüzünü gri bulutlar kaplamıştı ve yağmur devam ediyordu,çok güzeldi

Yine bir arabaya binip eşyalarımız yerleştirilince de yola çıkmıştık

"kendini nasıl hissediyorsun?"

"gayet iyi neden ki?"

"yolculuk uzundu belki rahatsiz olmuşsundur diye düşündüm"

"aksine hayatımın en rahat yolculuğuydu"

Yol 1 saat sürmüştü ve geleceğimiz yere varmıştık,arabadan inince ise baka kalmıştım çünkü geldiğimiz otel bir saraya benziyordu

Dışı krem renginde taşlarla düzenlenmiştı,önünde rengarenk güller olan küçük bir bahçe vardı ve çok yüksekti

İçeri geçtiğimizdeyse dahada güzel gelmişti gözüme,içerisi koyu beyaz ve bordo mermerlerle kapalıydı lacivert kostümü olan çalışanlar sıra halinde gelenleri karşılıyordu

"hoş geldiniz efendim"

"hoş buldum,rezervasyonum vardı anahtarı alabilir miyim?"

"tabii buyurun,klark misafirlerimize eşlık et"

Anahtarı aldıktan sonra önümüzde bize yol gösteren çalışanla asansöre binmiş ve sekizinci kata çıkmıştık

Burada zemin ve duvarlar beyaz kapılar bordo renkdı

Çalışan önden gidip 679 numaralı odayı gösterip ve bir şey gerekirse çağırmamızı söyleyip gitmişti bizde o sırada içeri girmiştik

Tamam bu otelin en güzel yeri kesinlikle odasıydı büyük olan oda bej ve lacivert renklerinde dizayn edilmişti,boydan olan büyük pencereler vardı ve kocaman çift kişilik bir yatak

"ikimizde aynı odada mı kalacağız?"

"evet,bu bir sorun mu?"

"hayır değil sadece beklemiyordum"

"istersen başka bir oda daha ayarlayan bilirim"

"hayır gerek yok seninle kalmayı tercih ederim"

"peki beğendin mi?"

"çok beğendim harika bir yer"

"balkondan manzarası daha güzel"

Dediğiyle tül perdeyi çekmış ve Eyfel kulesinin parlayışına bizzat hayran kalmıştım

account /taekookWhere stories live. Discover now