3.3-Pasta Ve Yangın-

2.5K 182 124
                                    

Ormandaki Avcı'nın otuz üçüncü bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim💫

Başımdaki dayanılmaz ağrı ile uyandım. Sanki başım ortadan ikiye ayrılıyordu. Elimi alnıma koyup yataktan kalktım. Ancak kalkmam ile başımın dönmesi bir oldu bu yüzden tekrar oturdum. Dün gece ne olmuştu?

En son art arda içtiğimi hatırlıyordum. Sonrası ise zihnimden tamamen uçup gitmişti.

Orda içtim ve sarhoş oldum. Ah hayır! Umarım sarhoşken kötü birşey yapmamışımdır.

Bir süre odanın zeminine konulmuş siyah kürkten olan halıya baktım. Baş ağrım çok azıcık hafiflemişti.

Tekrar ayağa kalktığımda sendelensemde masaya tutunarak aynanın karşısına geçtim. Saçım birbirine girmiş. Resmen tipim kaymıştı. Bana ne olmuştu ya? Savaşa falan mı girmiştim acaba? Sanmıyorum ama olabilir de.

Saçımı örme isteği geldiği için özenle ördüm. Ucuna kolumdaki siyah tokayı çıkarıp bağladım. Annemin özenle kestiği perçemler yüzüme düştü. Çok hoş olmuştu.

Koridordan öksürük sesi gelince kapıya döndüm. Bu ses onun sesiydi. Artık tanıyordum. Uyanmıştı. Acaba yanına gitse miydim?

Dün gece dangalak hareketler yaptıysam şuan Salver'ın yüzüne bakamam. Ama normal davrandıysam o zaman bakabilirim. Ve ben ne yaptığımı bilmiyorum.

Bu yüzden yanına gitmeliydim ve öyle yaptım. Kapıdan koridora çıkınca mutfaktan sesler geliyordu. Kahvaltı hazırlıyordu.

Sessiz adımlarla mutfağa girdiğimde ise Salver yanan sobanın başında durmuş üstündeki tavada bulunan eti kızartıyordu. Ben nasıl yemiş hastasıysam o da eti çok seviyordu ve bunu normal karşılıyordum.

"Günaydın. " dedi sıcak bir sesle. Dudakları tatlı bir tebessüm etmişti. Birkaç saniye yandan bile güzel gözüken yüzüne baktım.
"Günaydın." diye mırıldandım.

Burnuma mis gibi taze yemiş kokusu gelince lavaboya döndüm. Hemen kenarında küçük bir sepete doldurulmuş yemişler vardı. Dalından yeni koparılmıştı. Heyecanla lavabonun olduğu yere gittim.

"Bunları yıkadın mı?"

"Hayır. " diye cevap verdi. Başımı sallayıp tek tek yemişleri yıkadım. Üstelik bunlar koca yemişti. Bu mevsimde zor bulunan ama çok lezzetli olan yemişlerdi. Büyük ihtimal Salver bunları sabah toplamıştı.

Aklım yine sarhoş olduğum zamana gidince içimdeki merak kıpırdandı. Sormadan duramazdım ki ben!

"Dün gece sarhoşken.." yıkadığım yemişleri mavi porselen tabağa koydum. "kötü birşey yaptım mı?" Arkamdan güldüğünü duydum. Bu gülüş hiç hayra alamet değildi.

"İnan hiç bilmek istemeyeceksin." Hızla ona döndüm. "Kötü birşey yaptım dimi?" dedim ona bir adım atarken.
"Valla kötü birşey yaptıysam özür dilerim.....sarhoşmuşum ben." dedim ona doğru adım atmaya devam ederken. O ise geri geri gidiyordu. "Şey kötü birşey yapmadım dimi?" Siyah gözlerine baktım. 'Sen kimi kandırıyorsun?' der gibi bakıyordu.

"Salver öyle bakma! Özür dilerim kötü birşey yaptıysam." Gülerek omuz silkti. "Ben şey etmişimdir.." dedim. Kesin kötü birşey yapmışımdır. Rezil oldum. Lanet! Rezalet!

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin