Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)

3.4-Tutsak Ve Tutku-

Ormandaki Avcı'nın otuz dördüncü bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim💫

Bazen dünyanın durduğunu hissedersiniz. Aslında dünya durmamıştır ve dönmeye devam ediyordur. Ancak sizin için durduğu zamanlar vardır. Önce ne olduğunu anlamazsınız. Sonrasında acı gerçekler yavaş yavaş aklınıza kazınır. Ve kabullenirsiniz.

Ve ben kabullendim.

Justin geri dönmüştü. Üstelik benim için. Benim için geri dönmüş ve Salver'ın dünyasını yıkmıştı.

Boynumdaki keskin kılıç bütün damarlarımı delip geçecekmiş gibi baskı yaparken Salver'ın yüzüne bakıyordum. O ise aklını kaçırmış gibi bana bakıyordu. Gözümden yaşlar akıyordu.

Şuan Justin'in kollarının arasında can çekişen kuşlar gibi çırpınıyordum. Yine mi? Yine başlayacaktık acı çekmeye? Hani kurtulmuştum bu cehennemden?

"Nasılmış Salver? Nasılmış elinden sevdiğinin alınması?" diye sordu Justin.
"Seni öldüreceğim Justin. Ölümün benim elimden olacak. " dedi dişlerini sıkarak.

"Söylesene Salver. Ailen deli gibi seni ararken sen korkak bir çocuk gibi bu ayakta zor duran kalede saklandın." Salver sinirle nefes aldı.

"Ne yapsaydım? Senin gibi prensim diye ortalıkta gezip kraliyet işlerini beceremeyen biri mi olsaydım?"

"Kollarımın altında kimin olduğuna dikkat et Salver. Ona göre meydan oku. Ayrıca burada ölecek olan biri varsa o da sensin." dedi mide bulandırıcı sesi ile.
"Bu da ne demek!?" diye sordum endişe ile. Salver'ı mı öldüreceklerdi? Hayır bunu yapamazlardı! Ben Salver olmadan yaşayamazdım.
"Onu öldüremezsin!" dedim ağlayarak.

"Sana fikrini sormadım sevgilim."

Bu cümleden sonra hatırladığım tek şey;
Justin'in iğrenç sesi kafama çarpan sert şey ile gözlerimin benden izinsiz kapanması ve Salver'ın acıyla adımı haykırmasıydı.

💫

Gözlerimi açtığımda arabanın içindeydim. Karşımda Justin durmuş bana bakıyordu. Gözlerimi kısıp etrafa baktım. Yanımızda bir tane asker vardı sadece. Salver yoktu! Neredeydi o? Başına birşey mi gelmişti?

"Salver nerede?" diye sordum ürkek bir sesle. Az önce gülümseyerek bakan adamın gerçek yüzü sorumla birlikte geldi. Somurttu.

"Çok mu görmek istiyorsun?" İfadesiz bir şekilde yüzüne baktım. Neler oluyordu? Salver neredeydi ve o iyi miydi?

Araba durunca hızla ayağa kalktı.

"Gerçekten görmek istiyor musun Salver'ı!" dedi haykırırcasına. Korkulu gözlerle ona baktım.

Eğilip sertçe kolumu kavradı ve ayağa kaldırdı. Sürüklercesine arabadan indirdi. Arabadan indiğimde ise yutkundum. Her yerde elfler vardı. Ülkenin en göbeğindeydik. Neredeyse bütün halk buradaydı ve bana iğrenen gözlerle bakıyorlardı.

Bu gördüğünüz kız sizin geceleri uyurken gelip sizi öldürecek diye korktuğunuz vampire aşık oldu.

Demek istedim ama diyemedim. Çünkü onu gördüm. Kalabalık yuvarlak oluşturmuş tam orayı boş bırakmıştı. O boşlukta ise vardı.