Kağıttan Kuğu (gxg)

1

Sabahın köründe kel ve o partili müdürün konuşmasına maruz kaldıktan sonra içeri girmiştik

Merdivende bütün arkadaşşaklarımın götüne vurup nefes nefese üst kattaki sınıfıma girdim ,cam kenarı sırama geçtim ,aylarca hayalini kurduğum senenin başında sabahın 6:30'da okulu görevliyle açtığım biricik sıram onu özel kılan ise bahçeye bakan camıydı.

Cemre nefes nefese yanıma oturdu, ekinde arkamıza geçip soluklandı, 9 yıldır hayatımda olan en yakın arkadaşlarımdı onlar.

Cemre bi ekini bi beni dürterek heyecanla bişey anlatıyordu, sıranın altında renkli bi kağıt gördüm,elime adlığımda kağıttan bi kuğu olduğunu gördüm ,çok güzeldi cebime atsam nolurki-

"Lan yezda dinliyonmu beni aq, one lan"
Cemre kuğuyu alıp elinde çevirdi ve birşey okumaya başladı
"Siyah beyaz insanların içinde rengarenksin meleğim"

Ekin şaşkınca bakmaya başladı
"Lan cemre sen yezdayamı yürüyon amına"
Cemre bi anda arkasını döndü
"Lan siktir git ne alaka amk kuğunun üstünde yazanı okudum"

Dur bekle kuğunun üstünde gerçekten bişeymi yazıyordu, hızlıca cemrenin elinden alıp kuğunun kanadında yazan yazıyı okudum
"Cemre bana aşık olsan daha az şaşırırdım amkta bune"

Cemre sırıttı
"Vallahi bilemeyiz orasını dimi ekin, asıl sen hayırdır kimle konuşuyosunda böyle sözler kuğular falan ne iş?"

"Olm ne bileyim lan hep sizleyim zaten kim beni nerden görcek"

Ekin gülmeye başladı
"Sence kanka okulun ortasında erik dalı oynuyosun , bağıra çağıra ana bacı sövüyosun lan daha geçen gün okulun ortasında başına kravat bağlayıp mezdeke oynamadınmı lan?"

Aklıma gelen şeylerle güldüm
"Hür doğdum hür yaşarım lan sanee"

Kapı açıldı içeri kimya hocası girdi , gudubet karı yemin ediyorum
"Evet çocuklar sözlüye hazırmısınız?"

Ekin cemreyle bize yaklaşıp fısıldadı
"Amk genemi sözlü var lan hergün hergün  sözlümü olur amk"

Kimyacı bizim tarafa döndü
"Ekin çiftçi, galiba hazırsın peki madem senden başlayalım"

Cemreyle anıra anıra ekinin cevaplarına gülmemize ve benim kuğuyu çantama atmamla birinci ders bitti ikinci derste ne bok yiyicem bilmiyorum gazamız mübarek ola.

                          . . .

Zil çaldı tenefüste ne kadar deftere baksamda hiç bi bok anlamamıştım

Kimyacı içeri girdi sırayla isimleri söylemeye başladı
"Ahmet förmülü çöz bakalım"
"Hocam bilmiyorum"

"Selin sen çöz"
"Hocam bilmiyorum"

"Helin"
"Hocam bilmiyorum"

"Aslı"
"Hocam bilmiyorum"

"Cemre sen çöz"
"Hocam bilmiyorum"

"Yezda tahtayı sil"
"Hocam bilmiyorum"

Sınıfta bi anda herkes gülmeye başladı ekin beni sarsa sarsa ite ite gülerken cemrede sıraya vura vura gülüyordu,
Ne dediğimi hatırlamaya başlayınca bende gülmeye başladım

Gudubet kimyacıda gülüyordu
Ne var yani öncedem hazırlanmıştım diyeceğime.

Zil çaldı cemreyle ekini kolundan tutup kantine indirdim, şimdi o zorlu görev başlıyordu geldiği gibi biten o kutsal tatlı, browni...

Son bir tane kalmıştı ya benimdi ya benim herkesi ite ite öne geldim tekrardan browninin olduğu yere baktım yoktu, allah cezamı versin yoktu hızlıca etrafa baktım
Ve o an browniyi tekleyen kimyacıyı gördüm ulan kadım yedin bitirdin beni be

Çaresizlikle cemreyle ekinin yanına döndüm ,tenefüs bitene kadar bahçede durduk

Geri sınıfa çıktığımızda direk sırama çöktüm ders felsefeydi ve benim uyuma saatim idi, tam kafamı sıraya koyacakken sıranın üstündeki browniyi ve notu gördüm
Notu aldım okudum

"Hatırlıyormusun geçen sene brownini yedi diye bi çocuğun kolunu ısırmıştın, ne kadar üzülmüştün, öbürsü gün sıranda bi kutu browniyi görünce ne mutlu olmuştun, bütün gün elinde browniyle gezmiştin ,bi kutuyu bi günde bitirmiştin çok endişelenmiştim şeker komasına giriceksin diye ama sen bütün tatlılığınla yedin hepsini , bugün yanımda o kadar browni yok bununla idare et meleğim ,ama birgün seninle beraber bitiriceğiz bi kutu browniyi"

Yazan;Kuğ   

Ne demis unlu dusunur sair ya senle ya gene senle brownim...