4.bölüm(m)

1.9K 59 36
                                    

Şuan dizime yatmış film izliyordu. Yarın cumartesi olduğu için geç uyumasında sorun yoktu. Geç uyuyacağı da meçhuldu. Fazla enerjik olduğumuz için evin içinden geçmiştik sonra tabiki söylene söyleme toparlamış en sonunda yemeği yedikten sonra film izlemeye karar vermiştik. Siyah yumuşak saçlarını okşuyordum.

Telefonumun çalması ile kaşlarımı çattım. Kafasını kaldırmış meraklı gözlerle bana bakıyordu. Telefonu elime alıp baktığım da Yalçın arıyordu. Meşgule attım. Hayla merakla bana bakan küçüğüme döndü gözlerim.
" Arkadaşım Yalçın." Başını sallayıp tekrar önüne döndü. Saçlarını son kez okşayıp öptüm." Ben bir duş alıp geleyim olur mu?" Onaylar şekilde mırıltı çıkardı. Odaya geçtiğim hızlıca suyun altına geçtim. Sıcak suyun altında öylece durdum.

Kapının açılması sesi ile kımıldamadım. Duşa kabin açıldığın belime sarıldı." Seni istiyorum." Omzumun üstünden baktım. Eli karın kaslarımı okşarken diğeri ise penisimi buldu. Okşamaya başladığında gözlerimi sıkıca yumdum. "Sesini duymak istiyorum annecim." Penisimde hissettiğim dili ile derince inledim. Ağzına alamadığı yerleri elleri ile okşuyordu. Elimi saçlarına koyup kendime bastırdım. İlk olmasına rağmen yapabiliyordu. Toplarımı sıkıp bazen okşuyordu. Ağzına boşaldığım da menilerimi yutup ayağa kalktı. Gülerek dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Arkasını dönüp şampuan ile saçlarını yıkamayıp çıktı. Sırıtıp hızlıca duşumu alıp çıktım...

Dersim 12/D ileydi. İki saat sonra öğle arasıydı. Test çözdürüyordum. Matematik düzeyleri ortaydı birkaç tanesi yapamasada bu onların suçu değildi. Sıramda oturmuş onları izliyordum. Aylin'e göz kırptım. Gülüp oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi.
" Hocam şu soruyu anlamadım." Yanıma gelip kalcalarını hafif öne çıkararak eğildi. "Sıra çek yanıma anlatayım." Önden bir sıra çekip yanıma oturdu. Elini dizime koyup teste döndü. Derince yutkundum. Elini koyduğu yer zaten kötü bir yerdi. Kasıklarımın üzerindeydi eli. Elime kalem aldım boşta kalan elimi kızlığına götürüp okşamaya başladım. Islaklığını yayıp kalemi içine ittirdiğim de inlemek için avuç içini ıstırdı. Bir tane kalem daha alıp içine ittim." Bu kalemler çıkmayacak tamam mı güzelim" Nefes nefese hızlıca başını salladı. Konuyu anlattığım da anladığında emin değildim "Anladın mı ?" Başını iki yana salladı.
"Annecim şu kalemler yerine ellerin ya da penisin mi olsaydı." Gülüp başımı iki yana salladım.

Ders boyu kıvranmış durmuştu. Masum masum bakmasına kıyamıyordum. Öğrenciler ya da okulu düşünmeden şuan onu burda becerebilirim. Koltuğuma oturmuş porselen bebeğimi bekliyordum. Kapı hızlıca açılıp kapandı. Ardından da kilitledi. Kucağıma oturup dudaklarıma yapıştı. Aç gibi birbirimizi öpüyorduk. Elleri kazağımı buldu. Pantolonumun kemerini çözüp indirdim. İç çamaşırımı çıkardı." Şşş sakin porselen bebek." Nefes almamıza izin vermeden tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Masadaki eşyaları kenara itip Aylin'i masaya uzanmasını sağladım. Ellerimi tutarak göğüsüne koydu sıktırmam için ellerimin üstünden baskı yaptı. İstediğini vererek göğüslerini yoğurmaya başladım. İnleyip dudağımı ıstırdı.

Bacaklarını kalçalarıma dolayıp kendine bastırdı. Dudaklarından ayrılıp kalemleri bir anda tutarak içinden çıkardım. "AH!" Gözlerinin içine bakarak kalemleri yalayıp kenara bıraktım." Bu kalemler artık en sevdiklerim." Kendine çekti. " Lütfen." Geriye çekildim." Ne istiyorsun bebeğim söyle." Elini penisime götürdü.
" Seni istiyorum annecim. Beni sertçe becermeni istiyorum." Penisimi sıkıp bıraktı kendine sürtüp bekledi. İçine kendimi itmeye başladım. Kafa geriye düştü. Ellerimin üstüne geçirdiği tırnakları ile bende inlemiştim. Çok dardı. İçine girerken bile zorlanıyordum ki sadece başı girmişti. Kalçalarımdan tutarak kendine çektiğinde derinlerine kadar girmemi sağlamış, inlemelerimiz birbirine karışmasını sağlamıştı. Çok dardı haraket etmekte bile zorluk çekiyordum. Bir süreden sonra alışmıştı bile. Şuan zevkten çığlıklar atıyordu. "Sessiz olmasın Porselen bebeğim basılmak istemeyiz." Yakalarımdan tutarak kendine çekti.

Sesli bir şekilde benden ayrıldı. İçinden çıkıp masaya yaslanmasını sağladım. Kalçalarından tutarak iki yana ayrıldım. Kalçasını sıkıp okşadım. Kalçalarını bana itip salladı." Arsız porselen bebeğim benim. Arsız Aylin'im benim." Tekrar içine girdiğim memnun olduğuna dair bir ses çıkarmıştı. Ellerinin üstüne ellerimi koyup hızlı darbeler vurmaya başladım. Odanın içinde sadece tenlerimizin birbine çarpma sesi ve inlemeleri vardı.

Sona yaklaşıyordu her zevk noktasına vurduğum da vücudu titriyor ve diğerlerine nazaran derin inliyordu. "Gel bebeğim ak bana" Kendimi geriye çekip bir anda tekrar girdim. İçinde çıkıp bir daha girdiğim de penisimin etrafında hissettiğim sıcaklık ile gülmedim."İçime boşal hissetmek istiyorum." Dediği gibide olmuştu. İçine yüksek sesle boşalamıştım. İçinden çıkmadan koltuğa oturdum. Saçlarını sevdim. Yorgunluktan gözleri kapanıyordu. Öğleden sonra pek önemli dersi yoktu, varsa da toparlardık.
İçinden çıktığımda inleyip boynuma sarıldı.

Kedi gibi göğsümde uyuyordu. Derse girmemişti ve benin bir saatim boştu. Kapıya arkamı dönmüştüm. Siyah saçlarını okşuyordum. Küçük siyah kediden bir farkı yoktu. Öğleden sonra derslere girmesini izin vermemiştim. Ders zili çaldığında kimseye gözükmeden eve geçmeyi başarmıştık.

Eve girdiğimizde ikimizde ayrı ayrı duş almış yemek yiyorduk. Canımız aşırı dervede dürüm çekmişti.(Yazarın canı çekti sizinde çeksin)  Yanında acılı şalgam açmıştık. "Ama var ya çok güzel olmuş ellerine sağlık. " Haklıydı çok güzel olmuştu." Haklısın porselen bebek çok güzel."

Yemeğimizi yedikten sonra Aylin Gökçe'yi aramış eve çağırmıştı. Bende arkadaşım Hande ve Yücel'i çağırmıştım. Yücel bu arada benim erkek kardeşimdi.
Karpuz ve kavunu soyup doğramıştı. Bende çilekleri güzelce temizlemiş onlarında ikiye bölmüştüm. Erikleri süzüp tabaklara koydu. Tabiki bu esnada da erikler bir bir gidiyordu. İki yanağınıda erikle doldurmuştu." Bak bakayım bana bi." Bana döndüğün de o halinin hızlıca fotoğrafını çektiğim de ne olduğunu anlayamamıştı. "Ya hayır ya Umay." Erikler sayesinde peltek konuşuyordu dudaklarını öpücük kondurdum. "Yerim seni erik canavarı" Arkasını döndüğün kahkaha attım." Sen utandım mı?" Konuşmaya yeltendiğin de zil çalmıştı. Ellerini kurulayarak yanımda kaçmıştı.

Gökçe ilk başta beni gördüğünde gerilsede sonrada açılmıştı. Şuan tabu oynuyorduk Aylin önümde heyecanlı heyecanlı Gökçe'ye kelimeyi anlatmaya çalışıyordu. "Ya Gökçe bak ben Umay ile neyiz?" Hakikaten biz neydik? "Sevgili." Hande'nin gözleri sonuna kadar açılmıştı. Yücel sırıtarak baktığında kafasına vurdum." Devam et sonra ne oluruz?" Bir süreye bakıyordu bir de Gökçe'ye "Nişanlı, evli, sözlü." Gülmeden edememiştim." Tamam evli evlendik diyelim sonraki asama üçünü kişi?" Kelimeye bakmamıştım merak ediyordum." Hamile bebek, BEBEK." Gökçek'in bağırması ile Aylin'e sarıldı. Gülmeden edememiştik.

"Evet sıra şimdi sende Umay hocam." Aylin'in hocam kelimesini bastırarak söylediğinde sırıttım. " Evet kelimemiz bu." Kelimeye baktığım da sırıtmadan edememiştim Google çok kolaydı." Hande bilmediğin bir bilgiyi nerede araştırırsın?" Hande göz kırptı." Google." Elini uzattığın da karşılık verdi.

Yenen tabiki de biz olmuştuk. Aylin'imin modu düşmüştü. "Hayır ya of iki puan ya." Kıyamıyorum ki belinden tuttup kucağıma çektim. "Yanlış hesaplama porselen bebeğim siz kazandınız." Hande ve Yücel bana sırıtarak bakıyordu. Gülüp göz kırptım. Reglisi yaklaştığı için hem çok duygusal hemde çok azgındı.

Kucağımda uyuya kalmıştı kalkıp odama çıkarmıştım. Çok tatlı bu kız kafamı döndürecek kadar. Yaptığım yanlıştı onu sex için kullanıyordum küçük bedeni benim ilgimi çekiyordu yüzü bakışı saçları her şeyi.

Beğenip yorum yaparsanız bana destek olmuş olursunuz.

Porselen Bebek G!PWhere stories live. Discover now