2. Bölüm: Hasta ve Huysuz

1K 116 120
                                    

Sınava çalışmam gerektiği için güncel kitaplarıma sınır koydum gençler. Normal üniversitesi sınavı değil yoksa sınır koymazdım. DGS sınavı var önümde. Bu yüzden kitaba ilginizi göstererek daha hızlı bölüm atmama yardım edin.

Bu kurgu daha yeni olduğu için sınırı yüksek tutmayacağım.

Sınır: 120 oy - 100 yorum

Halledersiniz hemen size güveniyorum ;)

-----------

"Komutanım, sizin ne işiniz var burada?"

Kapıda dikilen Özgür, Evren'in onu içeri alacak gibi görünmediğini fark ettiğinde gözlerini devirerek elini kapı pervazına yasladı. Ağırlığını eline vererek belini hafifçe büküp ela gözlü adama biraz yaklaştı. "Bakıyorum da dik başlılığının bedelini yatak döşek yatarak ödüyorsun?" diye imalı bir şekilde laf soktuğunda, Evren halsiz bedenini kapıya yasladı. Güçlükle ayakta duruyordu ve Özgür yüzbaşının buraya neden için geldiğini hâlâ anlamış değildi.

"Niye geldiniz komutanım?" diye sordu tekrar. Özgür göz devirdi yeniden. Üsteğmen ne kadar da meraklıydı. Ama bu hâline rağmen cevap vermeden yakasını bırakmayacak gibi duran adama sonunda bir cevap verebilmişti.
"Eve geçerken bir uğrayayım dedim. Oldu mu?"

"Sizin eviniz alt katta komutanım?" diye alaya aldı Evren. Özgür yüzbaşı berbat bir yalancıydı.

Cevap isteyip bir de beğenmeyen adamla kaşları çatıldı. Elini kapıdan çekip dikleştiğinde Evren'in gözleri yukarı çıkmıştı Özgür'ün boy avantajı yüzünden. "Alt katta oturuyorum diye komşumu ziyaret edemez miyim?" diye sorduğunda Evren omuz silkti.

"Hastayım komutanım, size de bulaştırmamı istemiyorsanız yaklaşmamanızı tavsiye ederim."

Omuz silkme sırası Özgür'deydi şimdi. Ela gözler ha uyudu ha uyuyacak gibi açılıp kapanırken ayakta durmasına daha fazla gönlü razı olmuyordu ama Evren üsteğmenin inadı sağolsun!

"Kendi kalın kafalılığın yüzünden hastalandın. O yüzden hiç itiraz istemiyorum bu gece sana ben bakacağım, içeri geç." dediğinde, ela gözlü adamın şaşkınlıktan kaşları çatıldı. Kapı koluna tutunarak zar zor ayakta tutabildiği bedeni duydukları yüzünden kendiliğinden dikilmişti ayağa.

"Siz mi bakacaksınız? Neden?"

"Çünkü benim de bu konuda kalın kafalılık yapasım geldi üsteğmen."

Evren anında itiraz cümlelerine başladı. Özgür yüzbaşıdan köşe bucak kaçarken bir de onu evine mi alacaktı? Hayatta olmazdı. Buna müsaade edemezdi yoksa hiç iyi şeyler olmazdı.

"Hayır komutanım, gerek yok. Çocuk değilim ben, kendime bakabilirim."

Özgür onu alayla süzdü.

"Dur tahmin edeyim eve varır varmaz kendini yatağa attın. Değil yemek yemek, üzerini çıkarmaya dâhi halin yoktu. Dolayısıyla da ilaç içmedin. Ve hastaneye uğramayı da planlamıyorsun. Evet sen kesinlikle çocuk falan değilsin çünkü çocuktan bile daha betersin. Bu yüzden benim dediklerime karşı çıkmayı bırak yoksa sana emir vermek zorunda kalacağım." ardı ardına sıraladığı şeylerin hiçbirine laf anlatamayacağını bildiği için omuzlarını düşürdü. Dediklerinde haklılık payı niyeyse hep yüksekti yüzbaşının.

İstemeye istemeye kenara çekildiğinde Özgür sırıtarak içeri girdi. Sonunda inatçı adamın evine girmeyi başarmıştı. Evren onu arkada bırakıp hiç hâli olmadığı için direkt gidip koltuğa oturdu. Başını geriye atıp uyumaya çalışırken yanına oturan bedenin varlığını hissetti ama hasta olduğu için onu umursamamaya çalışıyordu.

EMREDİN KOMUTANIM-GayTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang